5. Ceza Dairesi 2017/2472 E. , 2017/4975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma, diğer sanıklar hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar hakkında zimmet suçundan dava açılmasına rağmen, ek savunma hakkı tanınmaksızın görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
2-Mahkum oldukları hapis cezaları TCK"nın 51. maddesine göre ertelenen sanıklar hakkında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06/04/2010 gün ve 2010/4-71-76 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; ertelemenin yasal sonucu olmasından ötürü zorunlu olarak hükmedilmesi gereken ve bu nedenle de kazanılmış hakka konu olmayan denetim süresinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin aynı Kanunun 51/3. maddesine aykırı davranılması,
3-Sanıklardan ..., ..., ... ve ..."la ilgili kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin olarak; 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK"nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın dava konusu edilen eylem itibariyle, katılanın giderilmesi gereken somut ve maddi bir zararının belirlenmediği gözetilerek, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "sanıkların miktarı tam olarak belirlenemeyen zarara sebep oldukları ve bu zararın giderilmediği" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile adı geçenler hakkında CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Kabule göre de;
a) Her ne kadar suç tarihi 01/04/2009 olarak belirtilmiş ise de bu tarihin neye göre tespit edildiği anlaşılamadığından mahkemece suç tarihinin net olarak belirlenmesinden sonra sanık ...’nın adli sicil kaydında yer alan Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın CMK"nın 231/11. maddesi gereğince ele alınması için ilgili mahkemesine ihbarda bulunulup bulunulmayacağının, keza sanık ...’ün Amasya Sulh Ceza Mahkemesinin 03/07/2004 gün ve 2004/561 Esas, 2004/900 Karar sayılı ilamı ile 6831 sayılı Kanunun 93/1. maddesi gereğince 2.673,00 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyetinin bulunduğu, bu cezanın 21/02/2005 tarihinde kesinleştiği dikkate alınarak sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
c) Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren TCK"nın 53. maddesiyle ilgili iptal kararının yeniden değerlendirilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.