11. Ceza Dairesi 2017/9232 E. , 2018/823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat,
sanık ... hakkında mahkumiyet.
01.03.2012 tarih ve 2012/25 sayılı Rapor Değerlendirme Komisyonu Mütalaasında, sanık ...’nın 2011 yılında defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyerek Vergi Usul Kanununa muhalefet suçunu işlediği belirtilmesine rağmen, yalnızca sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarından kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, sanık ... yönünden “defter ve belge ibraz etmemek” suçuna ilişkin olarak zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkün görülmüştür.
1-Sanıklardan ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik, katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2-Sanıklardan ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik, sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek, 2004-2008 yıllarında ticari faaliyette bulunduklarını beyan etmesi; sanığın yetkilisi olduğu ...Gıda Tekstil Makina San.Tic.Ltd.Şti. tarafından,... Pastacılık ve Gıda Ürünleri Dağıtım Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ne sahte faturalar düzenlendiğin belirtilmesine rağmen, faturaları kullanan şirket yetkilisinin vergi incelemesi sırasında alınan beyanında, faturada yazılan malları sanığın yetkilisi olduğu şirketten aldıklarını, ödemenin çek ile yapıldığını ve çekin tahsil edildiğine dair banka yazısını ibraz ettiklerini söylemesi; vergi inceleme raporunda, 2006 yılında sanığın ticari faaliyetinin olmadığına dair bir tespitin bulunmaması; dosya içerisinde sahte olarak düzenlendiği belirtilen fatura asılları bulunmakla beraber, sanığın ... Gıda Ltd. Şti, Sabri Yahşi ve ...’dan alarak, yasal kayıtlarına intikal ettirip kullandığı faturaların aslı ya da onaylı örneğinin bulunmaması; sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanun"a göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından; sanık tarafından kullanılan suça konu faturalardan kanaat oluşturacak kadar asılları veya onaylı suretleri dosya içerisine konulup incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi; sanığın düzenlediği faturaları kullanan... Pastacılık ve Gıda Ürünleri Dağıtım Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti hakkında sahte fatura kullanmak suçundan vergi tekniği raporu düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi; sanığın kullandığı faturaları düzenleyen ... Gıda Ltd. Şti, ... ve ... haklarındaki vergi tekniği raporları getirtilerek, bu kişilere yönelik dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyası getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen kişiler ile sanık tarafından düzenlenen faturaları kullanan şirket yetkilisi ve sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a)Hükmün gerekçesinde sanığın sahte fatura düzenlediği ve kullandığı kabul edilmesine rağmen, sahte fatura düzenlenme ve sahte fatura kullanma suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanık hakkında tek bir mahkumiyet hükmü kurulması,
b)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemek ve kullanmak eylemlerinin kendi içinde zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c)5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz edilmesine" karar verilerek infazın kısıtlanması,
d)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, mahkumiyet hükmüne yönelik aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.