Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/19242
Karar No: 2022/6150
Karar Tarihi: 25.05.2022

Danıştay 6. Daire 2019/19242 Esas 2022/6150 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/19242 E.  ,  2022/6150 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/19242
    Karar No : 2022/6150

    DAVACI :1- ... Yönetimi
    2- ... 3- ....
    VEKİLİ : Av. ...
    DAVALILAR :1- ...
    2-... Özelleştirme İdaresi
    VEKİLLERİ : Av. ...

    DAVALI YANINDA MÜDAHİL : ....
    VEKİLLERİ : Av. ....
    Av. ...
    DAVANIN KONUSU : Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin ... Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanlığının ... tarihli, ... sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının arazinin bulunduğu bölgenin amaç ve işlevine uygun olmadığı, diğer parsellere nazaran eşitliksiz bir durum yarattığı bu nedenle iptaline karar verilmesi gerektiği, davalı idare tarafından satışa çıkartılan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın mevcut vasfıyla 3. kişilere satılması halinde kazanılmış hak iddiaları gündeme geleceği, farklı ve yeni mağduriyetler yaratılacağı, aynı zamanda satış sonunda bölgede konut amacıyla inşaat faaliyetlerinin başlamasının da bölgenin kültür ve turizm dokusuna telafisi güç ve intkansız zararlar yaratacak nitelikte olduğu, bu nedenlerle dava konusu işlemin iptali istenilmektedir.

    SAVUNMALARIN ÖZETİ:Davanın süresinde açılmadığı ve davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu imar planı ve imar planı değişikliğinin planların kademeli birliktelik ilkesine, şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olarak hazırlandıkları, uyuşmazlık konusu taşınmazın çevre imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde planlandığı, dava konusu taşınmaz 2013 yılında onaylanan imar planında sosyal kültürel tesis alanı kullanımında ise de anılan imar planının ... İdare Mahkemesinin ... tarihli E: ... K:.... sayılı kararı ile iptaline karar verildiğinden plansız alanda kaldığı, davacının iddialarının haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DAVALI YANINDA MÜDAHİLİN BEYANLARININ ÖZETİ: Dava konusu plan değişikliklerinin imar mevzuatına ve planlama ilkelerine uygun tesis edildiği, davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ....'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanlığının ...tarihli, ... sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
    Yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu plan değişiklikleri ile getirilen kararların ve yapılaşma koşullarının çevre ve imar bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozucu nitelikte olduğu, şehircilik ilkeleri, planlama esasları , imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
    DANIŞTAY SAVCISI ....'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, mülkiyeti ... Gayrimenkul A.Ş. Adına kayıtlı olup özelleştirme kapsam ve programında bulunan Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Mahallesi, .... ada, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin ... Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanlığının ...günlü, ... sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
    Davalı idarelerin süre ve ehliyet itirazları yerinde görülmemiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, 31.07.2013 ve 31.12.2013 tarihlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan, Antalya Kemerağzı Kundu Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi 1. Etap 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında mülkiyeti ... Gayrimenkul A.Ş adına kayıtlı Antalya ili Aksu ilçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza sosyal-kültürel tesis alanı kullanım kararı getirildiği, ancak anılan imar planlarının, ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... K:... sayılı kararı ile iptaline karar verildiği, bu arada uyuşmazlığa konu taşınmazın ... Yüksek Kurulunun ... günlü, .... sayılı kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alındığı, bölgeye ilişkin olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1/5000 ölçekli Antalya Kemerağzı-Kundu Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı 04.05.2018 tarihinde onaylanmışsa da, özelleştirme kapsam ve programında bulunması nedeniyle uyuşmazlığa konu taşınmaz için herhangi bir kullanım kararı getirilmediği, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları ile taşınmazın kullanım kararının "ticaret-turizm-konut alanı, park ve yol" olarak belirlendiği, Cumhurbaşkanlığının ... günlü, ... sayılı kararı ile onaylanan planların 19.04.2019 günlü, 30750 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı anlaşılmaktadır.
    Danıştay Altıncı Dairesi'nce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda sonuç olarak özetle; planlama süreci bağlamında uyuşmazlığa konu Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ... Bakanlığı onaylı önceki 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında sosyal-kültürel tesis alanı olarak planlı olduğu, ancak idari yargı kararları ile imar planlarının iptaline karar verilmesi sonrasında, taşınmazın plansız duruma düştüğü, anılan Bakanlık tarafından hazırlanan yeni planlarda, taşınmazın “özelleştirme kapsam ve programında” bulunduğu, plan yetkisinin Özelleştirme İdaresinde olduğu için herhangi bir kullanım kararı getirilmediği, üst ölçekli plan olan 1/100.000 ölçekli ... Çevre Düzeni Planında taşınmazın kentsel gelişme alanında kaldığı, plan hükümlerinin 5.23 sayılı maddesi ve 5.24. sayılı maddesi içeriğinde “özellikle plansız alan niteliğindeki kentsel gelişme alanlarının parçacı değil, bütün olarak planlanacağı” ile “kentsel gelişme alanlarında, projeksiyon nüfusunun karşılanması sonucu kesinleşen sınırlar dışında kalan alanların bugünkü arazi kullanımı devam ettirilecektir. İhtiyaç olması halinde sosyal ve teknik altyapı alanı olarak kullanılabilir” vurguları bağlamında Özelleştirme İdaresi tarafından hazırlanan dava konusu planda taşınmaza kısmen ticaret-turizm-konut alanı kısmen park, kısmen imar yolu kullanım kararları getirilmesinin parçacı nitelikte/parsel bazında olduğu, bu açıdan, üst ölçekli planın mekânsal, demografik ve sektörel projeksiyonları ile bütüncül bir yaklaşım taşımadığı, ticaret-turizm-konut alanı kararları yönünden ilave yapı ve nüfus artışı getireceği gözönüne alınarak, planların kademeli birlikteliği ilkesi bakımından uygun olmadığı, taşınmazda öngörülen karma kullanım oranlarının ayrıştırılarak, açık ve net biçimde tanımlanmadığı, konut alanı için üç farklı parsel büyüklüğü önerildiği, ancak, hangi büyüklüğün esas alınarak, uygulama yapılacağının belirli olmadığı, dolayısıyla, konutun getireceği nüfus ve yapı yoğunluğu artışının belirsiz bırakıldığı, karma kullanım kararları içeriği bağlamında imar planı ilkeleri açısından uygun olmadığı, yer seçimi kararı açışından yapılaşmış çevrede yoğunluk kaynaklı mekânsal ve işlevsel sorunlar oluşturacağı, nüfus ve yapı yoğunluğu artışı getireceği ve üst ölçekli plan projeksiyonları ile ilişkilendirilmediği, bu çerçevede, dava konusu planlar ile getirilen fonksiyonların yer seçimi kararı ve (olası) mekansal, sektörel, demografik etkileri bakımından uygun olmadığı, dava konusu planlar kapsamında getirilen kullanım kararlarının, ulaşım sistemi ve kademelenmesini trafik akımları yönünden doğrudan etkileyeceği, planlara konu taşınmazın çevresinde birinci ve ikinci kademe yollar bağlamında bölge içi toplayıcı-dağıtıcı yolların odaklandığı kesişim noktası/kavşak alanı bulunduğu gözönüne alınırsa, gerek bölge şartları gerekse konumsal nitelik-yer seçimi bağlamında dava konusu planlar ile getirilen özellikle ticaret-turizm-konut alanı biçimindeki yapı ve nüfus yoğunluğu esas ulaşım yoğunluğunu arttırıcı işlevsel kullanım kararlarının, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği, 26. maddesi, 7. fıkrası bağlamında kentsel ulaşım planlaması ilkeleri ile planlama esasları-şehircilik ilkeleri açısından uygun olmayacağı, tespitlerine yer verilmiştir.
    14.06.2014 günlü, 29030 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin plan raporu başlıklı 9. maddesinin 2. fıkrasında "Plan raporunda, planın türü, ölçeği, kapsamı ve özelliğine göre; vizyon, amaç, hedefler ve stratejiler belirlenerek, koruma-kullanma esasları, alan kullanım kararları, yoğunluk ve yapılaşmaya ilişkin konularda planlama esasları ve uygulama ilkeleri, eylem planları, açık ve yeşil alan sistemi, ulaşım, erişilebilirlik ve mekânın etkin kullanılması, gerektiğinde koruma, sağlıklaştırma ve yenileme program, alan ve projelerinin etaplama esasları, alan kullanım dağılımı tablosu gibi hususlarda açıklamalara yer verilir.", aynı maddenin 5. fıkrasında "İmar planlarında, bu Yönetmelikte tanımlanan veya plan gösteriminde bulunan kullanımlardan birden fazla mekânsal kullanımın aynı alanda bir arada bulunması durumunda uygulamaya yönelik alan kullanım oranları, otopark, yeşil alan ve benzeri sosyal ve teknik altyapı kullanımlarına ilişkin detaylar ile gerektiğinde bağımsız bölüm sayısı, plan raporu ve plan notlarında ayrıntılı olarak açıklanır.", imar planı ilkeleri başlıklı 21. maddesinin 10. fıkrasında "İmar planlarında Ticaret+Konut, Ticaret+Turizm+Konut, Turizm+Ticaret karma kullanım alanlarında konut kullanımına da yer verilmesi halinde, konut kullanım oranları belirtilerek, konut kullanımının gerektirdiği sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılması zorunludur. İmar planlarında konutun yer aldığı karma kullanımlarda konut kullanım oranının belirtilmediği hallerde en fazla % 30 konut kullanabileceği varsayılır."; uygulama imar planı başlıklı 24. maddesinin 9. fıkrasında "nazım imar planlarında karma kullanım olarak belirlenen fonksiyonların, uygulama imar planlarında ayrıştırılması esastır." hükümleri yer almaktadır.
    Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin parsel kullanım fonksiyonlarına göre yapılaşma koşulları başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasının Ticaret+Konut, Turizm+Ticaret+Konut gibi karma kullanım alanlarının düzenlendiği (ğ) bendinin 3) alt bendinde, Ticaret+Konut, Turizm+Ticaret+Konut gibi konut da yapılabilen karma kullanım alanlarında konut veya yüksek nitelikli konut yapılabilmesi için, imar planında konutun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı ve donatı alanlarının konut kullanımının getireceği nüfus yoğunluğu üzerinden hesap edilerek bu alana hizmet verecek şekilde ayrılmış olmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır.
    Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerde ilgili kuruluşlardan gerekli görüş alınmak suretiyle her ölçekteki imar planı değişikliklerini yapmak Özelleştirme Yüksek Kurulunun yetkisinde olmakla beraber; bu planların çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Bu kapsamda, yukarıda yer verilen hükümler uyarınca, uyuşmazlıkta, taşınmaz için öngörülen ticaret- turizm ve konut karma kullanım kararlarına ilişkin detaylar, ayrıntılar, konut kullanımının getireceği nüfus yoğunluğunun hesaplanarak bu alan için ayrılması gereken sosyal donatı miktarının değerlendirilmesi ve bu nüfusun getireceği ulaşım ve trafik yükü ile etkilerinin ortaya konulması, karma kullanım fonksiyonlarının ayrıştırılmasının gerekmesine karşın, plan hükümlerinde karma kullanım alanlarının belirsiz olduğu, planlama alanı içerisinde konut kullanım oranının belirlenmeyerek metrekareye göre yapılaşma koşulları öngörülmesiyle belirsizlik yaratıldığı, konut kullanım miktarının belirlenmesi ve buna göre getireceği nüfus yoğunluğunun hesaplanması, alan için ayrılması gereken sosyal donatı miktarının değerlendirilmesi ve bu nüfusun getireceği ulaşım ve trafik yükü ile etkilerinin ortaya konulması gereğinin yerine getirilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, dosyadaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; uyuşmazlığa konu taşınmazın önceki imar planlarında sosyal-kültürel tesis alanı olarak belirlenmiş olmakla birlikte imar planlarının yargı kararı ile iptali sonrasında plansız alan konumunda kaldığı, taşınmazın özelleştirme kapsam ve programında olması nedeniyle kültür ve turizm koruma gelişim planı kapsamı dışında bırakıldığı, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında kentsel gelişme alanı olarak belirlenen taşınmaza turizm, ticaret, konut alanı kullanımının öngörülmesine yönelik dava konusu planlarda üst ölçekli planlara aykırılık bulunmadığı, taşınmazın çevresine ilişkin imar planlarının yargı kararı ile iptal edildiği görülmekle birlikte, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi içinde yer alan taşınmazın yakın çevresinde fiili durumda turizm tesisleri ve ikinci konut alanları bulunduğundan, bölgenin bütünü değerlendirildiğinde, taşınmaza getirilen kullanım kararlarının çevre ve imar bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozduğu, taşınmaz için öngörülen karma kullanım kararlarının ve oranlarının ayrıştırılmamasının mevzuata aykırı olduğu gibi bu kullanım kararları nedeniyle ilave nüfus ve bu nüfus için gereken sosyal donatı ihtiyacının, ulaşım etkilerinin hesaplanamadığı anlaşıldığından, dava konusu planlarda mevzuata, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanlığının 18.04.2019 günlü, 988 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 25.5.2022 tarihinde, davacı vekili Av. ...'ün ve davalı idare vekili Av. ...'ın, davalı yanında müdahil ...ile vekilleri Av. ..., Av. ...'nin geldikleri, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:Mülkiyeti ... Gayrimenkul A.Ş adına kayıtlı Antalya ili Aksu ilçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazı da kapsayan ve ... ve ... tarihlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan, Antalya Kemerağzı Kundu Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi 1. Etap 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, 1/5.000 ölçekli nazım ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında dava konusu taşınmaza sosyal-kültürel tesis alanı kullanım kararı getirilmiş ise de, sözü edilen ... Kültür ve Turizim Koruma ve Gelişim Bölgesine ilişkin imar planlarının, .... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli E:.... K:... sayılı karar ile iptaline karar verilmiştir.
    Dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda plan yapma yetkisi olan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1/5000 ölçekli Antalya Kemerağzı-Kundu Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı 04.05.2018 tarihinde onaylanmış, dava konusu taşınmaz planlama alanı içinde olmakla birlikte “Özelleştirme Kapsam ve Programında” bulunduğu ve İmar Kanununun Ek 3. maddesi uyarınca plan yapma yetkisi Özelleştirme İdaresi inisiyatifinde olduğu için herhangi bir kullanım karan getirilmemiştir.
    Dava konusu Antalya ili, Aksu İlçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kullanım kararının "ticaret-turizm-konut alanı, park ve yol" olarak değiştirilmesine yönelik Özelleştirme Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan Cumhurbaşkanlığının 18.04.2019 tarihli, 988 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişiklikleri 19.04.2019 tarihli 30750 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
    Uyuşmazlığa konu taşınmazın komşuluğunda bulunan taşınmazlarda malik olan davacılar tarafından 17.05.2019 tarihinde anılan imar planı değişikliklerinin iptali için açılan davada .... İdare Mahkemesinin ... tarihli E: .... K: ... sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine dosyanın Danıştay Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    3194 sayılı İmar Kanununun "İmar Planlarında Bakanlığın Yetkisi"ni düzenleyen 9. maddesinin 2. fıkrada: "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan (Belediye) gerekli görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumları; Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. İlgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir." hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan Kanunun Ek:3. maddesinde: "Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2011 tarih ve 2008/87 E, 2011/95 K. sayılı Kararı ile.) yürürlüğe girer. İlgili kuruluşlar bu madde kapsamında yapılan planları devir tarihinden itibaren beş yıl süreyle değiştiremezler. Bu süre içerisinde imar planlarına ilişkin olarak, verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen yapılacak imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemler Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca bu maddede belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilir. İlgili kuruluşlar görüşlerini onbeş gün içinde bildirirler. Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar planlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve sekizinci paragrafındaki hükümler uygulanmaz. Özelleştirme sürecinde ihtiyaç duyulması halinde, bu planlara göre yapılacak imar uygulamasına ilişkin parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanır (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2011 tarih ve 2008/87 E, 2011/95 K.sayılı Kararı ile.) Bu planlara göre yapılacak yapılarda her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler, ilgili mevzuat çerçevesinde yetkili kurum ve kuruluşlarca verilir." hükmü bulunmaktadır.
    3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, Nazım İmar Planı; varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım istemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise;Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin " İmar planı ilkeleri" başlıklı 21. maddesinin 10. fıkrasında, "İmar planlarında Ticaret+Konut, Ticaret+Turizm+Konut, Turizm+Ticaret karma kullanım alanlarında konut kullanımına da yer verilmesi halinde, konut kullanım oranları belirtilerek, konut kullanımının gerektirdiği sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılması zorunludur. İmar planlarında konutun yer aldığı karma kullanımlarda konut kullanım oranının belirtilmediği hallerde en fazla % 30 konut kullanabileceği varsayılır.
    " hükmüne, " Uygulama İmar Planı" "başlıklı 24. maddesinin 9.fıkrasında, "Nazım imar planlarında karma kullanım olarak belirlenen fonksiyonların, uygulama imar planlarında ayrıştırılması esastır." hükmüne yer verilmiştir.
    14/06/2014 tarih ve 29030 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 26. maddesinde ise; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak imar planlarında değişiklik yapılabileceği, imar planlarında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesinin esas olduğu, yürürlükteki imar planlarında öngörülen sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamayacağı, imar planlarında bulunan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişikliklerinin zorunluluk olmadıkça yapılamayacağı, imar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, ifraz şartlarının değiştirilmesi sonucu nüfus yoğunluğunun artırılmasına dair imar planı değişikliklerinde artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılacağı kurala bağlanmış, Yönetmeliğin eki Ek-2 tabloda da farklı nüfus gruplarında asgari sosyal ve teknik altyapı alanlarına ilişkin standartlar belirlenmiştir.
    Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin " Parsel kullanım fonksiyonlarına göre yapılaşma koşulları" başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde," Ticaret+Konut, Turizm+Ticaret, Turizm+Ticaret+Konut gibi karma kullanım alanları: Tek başına konut olarak kullanılmamak koşuluyla, ticaret, turizm, konut kullanımlarından konut hariç sadece birinin veya ikisinin veya tamamının birlikte yer aldığı alanlardır. Bu alanlarda;
    1) Bu alanlarda plandaki kullanım kararına bağlı olarak konut veya turizm tesisi yapılması halinde yoldan cephe alan zemin veya bodrum katların ticaret veya hizmetler sektörünün kullanımında olması ve konut veya turizm tesisi için ayrı bina girişi ve merdiveni bulunması şartı aranır. Her bir kullanım için bağımsız giriş çıkış ve merdiven düzenlenmesi, kullanım oranlarının ve sosyal ve teknik altyapı alanlarının imar planlarıyla tayin edilmesi esastır. (Mülga cümle:RG-25/7/2019-30842) (…)
    2) Bu alanlarda ayrıca (Mülga ibare:RG-25/7/2019-30842) (…) gerçek ve tüzel kişilere veya kamuya ait; yurt, kurs, ticari katlı otopark, sosyal ve kültürel tesisler yapılabilir.
    3) Ticaret+Konut, Turizm+Ticaret+Konut gibi konut da yapılabilen karma kullanım alanlarında konut veya yüksek nitelikli konut yapılabilmesi için, imar planında konutun ihtiyacı olan sosyal ve teknik alt yapı ve donatı alanlarının konut kullanımının getireceği nüfus yoğunluğu üzerinden hesap edilerek bu alana hizmet verecek şekilde ayrılmış olması şarttır." hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Usul yönünden;
    Davalı idarenin süre aşımı itirazına ilişkin olarak, dava konusu işlemin Cumhurbaşkanlığının18.04.2019 tarihli, 988 sayılı kararı ile onaylanarak 19.04.2019 tarihli 30750 sayılı Resmi Gazetede yayımlanması üzerine bu tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde, 17.05.2019 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Ehliyet itirazına ilişkin olarak, idarenin bütün eylem ve işlemlerinin yargısal denetime açık olduğu hukuk devletinde idarenin hukuka uygunluğunun sağlanmasında en etkin araçlardan biri "iptal davaları"dır.
    İptal davalarındaki sübjektif ehliyet koşulu doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorundur. Dolayısıyla sübjektif ehliyet koşulunun, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.
    Nitekim; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda sübjektif ehliyet koşulunun, bu durum dikkate alınarak yorumlanması gerektiğine ilişkin Danıştay kararları yerleşik içtihat niteliği kazanmıştır.
    Bu saptamalar çerçevesinde uyuşmazlığa bakıldığında, şehir imar planı ana kararlarını bozucu nitelikte ve kamu yararına aykırı olarak öncesinde sosyal kültürel tesis alanı olan dava konusu taşınmazın ticaret-turizm-konut alanına çevirilmek suretiyle plan değişikliği yapıldığı iddiasıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmış olup, semt sakini ve komşu taşınmaz maliki sıfatıyla kamu yararı doğrultusunda dava açan davacıların imar planına karşı iptal davası açması hususunda menfaati bulunduğu sonucuna ulaşıldığından davalı idarenin ehliyet itirazı yerinde görülmemiştir.
    Esas Yönünden;
    Dava konusu taşınmaz açısından geçmişten itibaren belirlenen fonksiyonların değerlendirilmesi suretiyle, uyuşmazlık konusu edilen imar planı değişiklikleri ile getirilen kullanım kararlarının ve yapılaşma koşullarının çevre ve imar bütünlüğünü ve sosyal donatı dengesini bozucu nitelikte olup olmadığının, bozuyor ise sosyal donatı dengesini hangi yönlerden bozduğunun, üst ölçekli imar planları ile imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesine uygun olup olmadığının, uyuşmazlığa konu taşınmaza verilen fonksiyonların yer seçiminin uygunluğunun, taşınmazın konumu dikkate alındığında, taşınmaza verilen fonksiyonların ulaşım bütünlüğüne olumsuz etkisinin olup olmadığının, yapılan değişikliğin trafik yoğunluğuna ek yük getirip getirmeyeceğinin tespiti amacıyla Naip üye Ahmet ... tarafından resen seçilen bilirkişiler Prof. Dr. .., Prof. Dr. ..., Prof. Dr. ...'nin katılımıyla yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özet olarak :
    "* Planlama süreci bağlamında dava konusu Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı önceki 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında sosyal-kültürel tesis alanı olarak planlı olduğu, ancak idari yargı kararları ile imar planlarının iptaline karar verilmesi sonrasında, taşınmazın plansız duruma düştüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni planlarda, dava konusu taşınmazın “özelleştirme kapsam ve programında” bulunduğu, plan yetkisinin Özelleştirme İdaresinde olduğu için herhangi bir kullanım kararı getirilmediği, anılan taşınmaza ilişkin plan yapma yetkisi olan Özelleştirme İdaresi tarafından yeni imar planı hazırlandığı, bu planda dava konusu taşınmazın kısmen ticaret-turizm-konut alanı, kısmen park, kısmen imar yolu olarak planlandığı,
    *Dava konusu 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kısmen ticaret-turizm-konut alanı kısmen park, kısmen imar yolu kullanım kararları getirilmesinin, üst ölçekli plan olan 1/100.000 ölçekli Antalya-Isparta-Burdur Çevre Düzeni Planı, plan hükümlerinin 5.23 sayılı maddesi ve 5.24. sayılı maddesi içeriğinde “özellikle plansız alan niteliğindeki kentsel gelişme alanlarının parçacı değil, bütün olarak planlanacağı” ile “kentsel gelişme alanlarında, projeksiyon nüfusunun karşılanması sonucu kesinleşen sınırlar dışında kalan alanların bugünkü arazi kullanımı devam ettirilecektir. İhtiyaç olması halinde sosyal ve teknik altyapı alanı olarak kullanılabilir” vurguları bağlamında dava konusu planların parçacı nitelikte/parsel bazında olduğu, bu açıdan, üst ölçekli planın mekânsal, demografik ve sektörel projeksiyonları ile bütüncül bir yaklaşım taşımadığı, ticaret-turizm-konut alanı kararları yönünden ilave yapı ve nüfus artışı getireceği gözönüne alınarak, 3194 sayılı İmar Kanununun 6. maddesi, Mekânsal Planlar Yapımı Yönetmeliğinin 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca planların kademeli birlikteliği ilkesi bakımından uygun olmadığı,
    *Dava konusu imar planlarının mekânsal konumsal niteliği esas yer seçimi kararı bağlamında yapılaşmış çevre içinde parsel bazında kararlar içerdiği, bu kararların ticaret- turizm-konut olmak üzere karma kullanım kararları içerikli olduğu, bu manada, yapı ve nüfus yoğunluğu artışı getireceği, karma kullanım oranlarının ayrıştırılarak, açık ve net biçimde tanımlanmadığı, konut alanı için üç farklı parsel büyüklüğü önerildiği, ancak, hangi büyüklüğün esas alınarak, uygulama yapılacağının belirli olmadığı, dolayısıyla, konutun getireceği nüfus ve yapı yoğunluğu artışının belirsiz bırakıldığı, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 21. maddesinin 10. fıkrası ile 24. maddesinin , 9. fıkrası ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği, 19. maddesinin 1.fıkrası, (3). bendi bağlamında karma kullanım kararları içeriği bağlamında imar planı ilkeleri açısından uygun olmadığı,
    *Yer seçimi kararı açışından yapılaşmış çevrede yoğunluk kaynaklı mekânsal ve işlevsel sorunlar oluşturacağı, dava konusu planların 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının 5.23. sayılı maddesi kapsamında “Bu planda kentsel yerleşik alan olarak gösterilen, fakat imar planı bulunmayan alanların imar planlarının, bu planın ilkeleri ve nüfus kabullerine uygun olarak yapılması zorunludur. İmar planları bütüncül olarak yapılacaktır” ifadesi bağlamında yer seçimi kararı açısından parsel bazında yapılaşmış çevrede nüfus ve yapı yoğunluğu artışı getireceği ve üst ölçekli plan projeksiyonları ile ilişkilendirilmediği, bu çerçevede, dava konusu planlar ile getirilen fonksiyonların yer seçimi kararı ve (olası) mekansal, sektörel, demografik etkileri bakımından uygun olmadığı ,
    *Dava konusu planlar kapsamında getirilen kullanım kararlarının, ulaşım sistemi ve kademelenmesini trafik akımları yönünden doğrudan etkileyeceği, planlara konu taşınmazın çevresinde birinci ve ikinci kademe yollar bağlamında bölge içi toplayıcı-dağıtıcı yolların odaklandığı kesişim noktası/kavşak alanı bulunduğu gözönüne alınırsa, gerek bölge şartları gerekse konumsal nitelik-yer seçimi bağlamında dava konusu planlar ile getirilen özellikle ticaret-turizm-konut alanı biçimindeki yapı ve nüfus yoğunluğu esas ulaşım yoğunluğunu arttırıcı işlevsel kullanım kararlarının, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği, 26. maddesi, 7. fıkrası bağlamında kentsel ulaşım planlaması ilkeleri ile planlama esasları-şehircilik ilkeleri açısından uygun olmayacağı, " tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
    Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı idare tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulmuştur.
    Dairemizce yapılan değerlendirme:
    Yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgeler, davalı idarenin bilirkişi raporuna itirazı, Danıştay Altıncı Dairesinin 01.07.2021 tarihli E: 2019/19242 sayılı ara kararı cevabı birlikte değerlendirildiğinde;
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca; özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerde, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş alınmak suretiyle her ölçekteki imar planı değişiklikleri yapmak Özelleştirme İdaresi Başkanlığının yetkisi dahilinde olmakla beraber; bu plan ve plan değişikliklerinin çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılması gerektiği kuşkusuz olup; dava konusu imar planlarına ilişkin yargılamanın da belirtilen bu hususla birlikte, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. maddesinin ikinci fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yalnızca dava konusu parsel ile sınırlı bir alana ilişkin imar planı değişikliğine gidildiği göz önünde bulundurularak yapılması gerekmektedir.
    Özelleştirme ile ilgili olarak önce 4046 sayılı Yasa yürürlüğe girmiş, daha sonra da 4446 sayılı Yasayla Anayasanın 47. maddesine bir fıkra eklenerek özelleştirme uygulamalarına Anayasal ve yasal bir dayanak sağlanmıştır.
    Danıştay Altıncı Dairesinin 01.07.2021 tarihli E: 2019/19242 sayılı ara kararı ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Aksu Belediye Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığından dava konusu taşınmazın çevresine ilişkin en son yürürlükte olan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftası, lejantı ve plan notları istenilmiş ise de, ara kararına verilen cevaplarda, dava konusu taşınmazın çevresine ilişkin nazım ve uygulama imar planlarının .... İdare Mahkemesinin ... tarihli, E:... K: ... sayılı kararı ile iptaline karar verildiği bu nedenle dava konusu taşınmazın çevresinde yürürlükte bulunan nazım ve uygulama imar planlarının bulunmadığı ifade edilmiştir.
    Bilirkişi raporunda, alanda yürürlükte olan 1/100.000 ölçekli Antalya-Isparta-Burdur Çevre Düzeni Planı, Plan Hükümleri, 5.23 sayılı maddesinde yer alan “Bu planda kentsel yerleşik alan olarak gösterilen, fakat imar planı bulunmayan alanların imar planlarının, bu planın ilkeleri ve nüfus kabullerine uygun olarak yapılması zorunludur. İmar planları bütüncül olarak yapılacaktır” ifadesi bağlamında dava konusu imar planı değişikliklerinin üst ölçekli plana aykırı olduğu, nüfus ve yapı yoğunluğu ile ulaşım-trafik yoğunluğu bağlamında ilave yük getireceği, mevcut sosyal ve teknik alt yapı dengesini ve plan bütünlüğünü bozucu etkisi olacağı yönünde değerlendirmeler yapılmış ise de, dava konusu taşınmazın 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında kentsel gelişme alanı olarak belirlendiği, kentsel gelişme anlamında alt ölçekli planlarda turizm, ticaret, konut alanı kullanımı getirileceği gibi bu kapsamda plan değişikliklerinin plan yapma yetkisinin parsel ile sınırlı olması da göz önüne alınarak üst ölçekli planlara aykırılık oluşturmadığı, dava konusu taşınmazın çevresindeki alanda yürürlükte olan nazım ve uygulama imar planı bulunmadığından bilirkişilerin iptaline karar verilmiş nazım ve uygulama imar planlarına göre yaptığı değerlendirmelerin dayanağı olmadığı, ulaşım ve trafik yönünden ilave yük getireceği yönünde bilirkişiler tarafından öngörüye dayalı olarak tespitte bulunulduğu, davaya konu taşınmazın bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme Yüksek Kuruluna ait olduğu, 3194 sayılı yasanın 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme Yüksek Kurulunca yalnızca dava konusu parsel ile sınırlı bir alana ilişkin imar planı değişikliği yapıldığı, yapılan bu değişikliğin sosyal ve teknik alt yapı dengesini etkileyecek oranda olmadığı, sonucuna varıldığından anılan sebepler yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Öte yandan, uyuşmazlık konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı plan hükümlerinde: "Ticaret-Turizm-Konut Alanı için İşlevsel Kullanım Kararlarının:
    a) Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesi ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik hükiünlerine uygun olarak turizm tesisi,
    b) İş merkezleri, yönetin binaları, banka, finans kurumları, ofis-büro, çarşı, çok kath mağazalar, otoparklar, alışveriş merkezleri. Sinema, tiyatro, müze, kütüphane, sergi salma gibi sosyal ve kültürel tesisler ile lokanta, restoran, gazino, düğün salonu gibi eğlenceye yönelik birimler, ilgili kant kurumunun belirlediği standartları sağlamak ve uygun görüşü alınmak kaydıyla özel sağlık tesisleri, özel eğitim tesisleri, kurslar, etüt merkezleri gibi ticaret ve hizmetlere ilişkin yapılar,
    c)Restoran, kafeterya, toplantı ve konferans salonu, fitness, spa, hamam, yüzme havuzu vb. Turizm faaliyetlerini destekleyici nitelikteki kullanımları ihtiva eden nitelikli konut kullanımlarından sadece biri yer alabilir. Ancak konut ya da turizm kullanımının tamamlayıcısı olabilecek şekilde, ticaret kullanımlarına da yer verilebilir. Söz konusu ticaret kullanımları, emsal değerinin %10'unu aşamaz.
    Ticaret kullanımının konut ya da turizm kullanımı ile aynı yapıda yer alması halinde yoldan cephe alan zemin veya bodrum katların ticaret kullanımında olması ve konut ve turizm için ayrı bina girişi ve merdiveni bulunması şartı aranır.
    Tiçaret-Turizm-Konut Alanı için Yapılaşma Koşulları:
    a)- Konut Kullanımı olması halinde E:0.75, Yençok-6 Kat
    - Parsel Büyüklüğü 5-000 m2 ve üzerindeki parsellerde E-0.80, Yençok=6 Kat
    - Parsel Büyüklüğü 10.000 m2 ve üzerindeki parsellerde E=1.00, Yençok=8 Kat
    b) Turizm kullanımı olması halinde E-1.00, Yençok:8
    C) Ticaret kullanımı olması halinde E:1.00 ve Yençok:3 Kat olup plan üzerinde belirtilen yapı yaklaşma mesafelerine uyulacaktır. " düzenlemesine yer verilmiştir.
    Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 24. maddesinin 9.fıkrasında, "Nazım imar planlarında karma kullanım olarak belirlenen fonksiyonların, uygulama imar planlarında ayrıştırılması esastır." hükmü uyarınca karma kullanım olarak belirlenen fonksiyonların nazım imar planında ayrıştırılması zorunluluğu bulunmadığı, uyugulamaya esas olan imar planı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında karma kullanım olarak belirlerlenen fonksiyonların ayrıştırılması zorunlu olduğundan uyuşmazlık konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
    1/1000 ölçekli uygulama imar planı yönünden yukarıda anılan plan hükümleri değerlendirildiğinde :
    Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde, karma kullanım alanlarında konut, ticaret ve turizm alanlarının belirsiz olduğu, konut kullanımında ise metrekareye göre ihtimalli olarak yapılaşma koşullarının belirlendiği, bu durumun ise uygulamada belirsizlik oluşturacağı açıktır.
    Halbuki diğer mekansal kullanımlar gibi konut, ticaret ve turizm alanlarının da planlama alanı içerisinde ayrılacağı mekan ve miktarın belirlenmesi, uygulama işlemlerinin değil, bu işlemlerin dayanağını oluşturan ve yönlendiren 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının görevidir.
    Bu nedenle, planlama alanı içerisinde barınma ihtiyacının karşılandığı ve günün her saati işlevini dinamik olarak muhafaza eden karma kullanım kararları içerisinde her bir kullanım kararının kapsayacağı alan ve emsal oranının henüz planlama aşamasında belirlenmesi zorunludur. Zira belirlenen kullanıma göre ihtiyaç duyulan sosyal ve teknik altyapı alanlarının miktarı ve konumunun belirlenmesi, ancak bu suretle mümkün olabilmektedir.
    Bu durumda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile uyuşmazlık konusu taşınmaza ticaret-turizm-konut olmak üzere karma kullanım kararları getirilmesi ancak, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin " İmar planı ilkeleri" başlıklı 21. maddesinin 10. fıkrası ile 24. maddesinin, 9. fıkrası ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği 19. maddesi, 1. fıkrası, (ğ) bendindeki hükümlere uygun şekilde karma kullanım oranları ayrıştırılarak, açık ve net biçimde tanımlanmamış olması ayrıca konut alanı için üç farklı parsel büyüklüğü önerildiği halde hangi büyüklüğün esas alınarak, uygulama yapılacağının belirli olmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden davanın oy çokluğuyla REDDİNE, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının oy birliğiyle İPTALİNE,
    2.Dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderinin yarısı olan ....-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan ...TL yargılama giderinin ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idare yanında müdahil tarafından yapılan ve ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderinin yarısı olan ...TL'nin davalı idare yanında müdahil üzerinde bırakılmasına, ...- TL'nin davacıdan alınarak davalı idare yanında müdahile verilmesine
    3.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, duruşmalı işler için belirlenen ....-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    4 Keşif ve bilirkişi incelemesi giderinden artan ....TL'nin davacıya iadesine, posta gideri avanslarından artan tutarların kararın kesinleşmesinden sonra tarafların göstereceği hesaba iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 2505/2022 tarihinde karar verildi.

    KARŞI OY (X):Dava, Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanarak Cumhurbaşkanlığının 18.04.2019 tarihli, 988 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılmıştır.
    3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış, 9. maddesinin 2. fıkrasında: "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak (Ek ibare: 3/4/1997 - 4232/4 md.) imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler." kuralı yer almıştır.
    Dosyadaki bilgi ve belgeler ile Dairemizce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu Antalya ili, Aksu ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak olarak yapılan imar planlarındaa ticaret-turizm-konut olmak üzere karma kullanım (TİCTK) alanlarına ilişkin plan notunun hem 1/5000 ölçekli nazım imar planı hem de 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yönünden belirsizlik oluşturması ve imar planlarının alanda yaşayacak nüfusun ihtiyacı olan teknik ve sosyal altyapı alanlarını öngörmemesi nedenleriyle, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla, 1/5000 ölçekli nazım imar planı yönünden davanın reddine ilişkin Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi