(Kapatılan)20. Ceza Dairesi 2018/1274 E. , 2018/4417 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ÇANAKKALE 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz incelemesi; duruşmalı inceleme talebinde bulunan sanık ... müdafiinin yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi ve geçerli bir mazeret de bildirmemesi nedeniyle sanık ... ve duruşma talep etmeyen diğer sanıklar..., ... yönünden duruşmasız olarak yapılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "31.12.2014, 17.01.2015, 18.01.2015, 20.01.2015, 25.01.2015, 30.01.2015, 01.02.2015, 02.02.2015, 05.02.2015, 27.03.2015, 06.04.2015 " yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin "01.02.2015, 05.02.2015, 06.04.2015, 13.04.2015, 26.05.2015" olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
A- Sanıklar ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları yerinde olduğundan CMK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;-
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına", ibaresinin yazılması,
Suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK"nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, 02.02.2015 tarihli eylemde sanık ...’ın diğer sanık ... ile alıcı konumunda, sanıklar...ve...’in satıcı konumunda oldukları, 05.02.2015 tarihli eylemde ise sanıklar... ve İsmail’in alıcı, sanık ...’in satıcı konumunda oldukları, bu nedenle sanıkların eylemlere TCK"nın 37. maddesi anlamında "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak etmediğinin anlaşılması karşısında sanık ... hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca arttırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
2- Sanığın, 18 yaşından küçük sanık ... ile birlikte gerçekleştirdiği eylemlerinin iştirak halinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu, bu nedenle 18 yaşından küçük kişiye uyuşturucu madde verme olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca temel hapis cezasının 15 yıldan başlatılarak yazılı şekilde sanığa fazla ceza tayini,
3- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
4- Kabule göre; sanık hakkında TCK"nın 188/3-son cümlesi, 188/5, 43 ve 63 maddeleri gereğince tayin olunan 281 gün para cezasının, TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi sırasında, yapılan hesap hatası nedeniyle adli para cezasının "5620 TL" yerine "5680 TL" olarak belirlenmesi suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
C- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK"nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, 02.02.2015 tarihli eylemde sanıklar...ve...’in satıcı konumunda, sanıklar... ve Atakan’ın alıcı konumunda oldukları, 05.02.2015 tarihli eylemde ise sanık ...’in satıcı, sanıklar... ve İsmail’in alıcı konumunda oldukları, bu nedenle sanıkların eylemlere TCK"nın 37. maddesi anlamında "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak etmediğinin anlaşılması karşısında sanık ... hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca arttırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
2- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
D- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın 02.02.2015 tarihli “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; iddianamede 10. olay olarak açıklanan 05.02.2018 tarihli eyleme ilişkin yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden eylemin sabit görülerek sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK"nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, 02.02.2015 tarihli eylemde sanıklar... ve Ahmet’in satıcı konumunda, sanıklar... ve Atakan’ın alıcı konumunda oldukları, bu nedenle sanıkların eyleme TCK"nın 37. maddesi anlamında "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak etmediğinin anlaşılması karşısında sanık ... hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca arttırım yapılması,
3- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
4- Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
E- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın 31.12.2014 ve 02.02.2015 tarihli “ uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu sabit ise de; iddianamede 5. olay olarak açıklanan yaşı küçük ..."a uyuşturucu verildiği iddia olunan 25.01.2018 tarihli eyleme ilişkin yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden eylemin sabit görülerek sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 188/3. maddesinin son cümlesi uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK"nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, 02.02.2015 tarihli eylemde sanıklar Atakan ve...’ın alıcı konumunda, sanıklar...ve...’in satıcı konumunda oldukları, bu nedenle sanıkların " konumunda iştirak etmediğinin anlaşılması karşısında sanık ... hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca arttırım yapılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
F- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanabilmesi için TCK"nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, 05.02.2015 tarihli eylemde sanıklar İsmail ve...’ın alıcı konumunda, sanık ...’in satıcı konumunda oldukları, bu nedenle sanıkların eyleme TCK"nın 37. maddesi anlamında "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak etmediğinin anlaşılması karşısında sanık ... hakkında hükmolunan temel ceza üzerinden, koşulları bulunmadığı halde, TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca arttırım yapılması,
2- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.