Esas No: 2018/9361
Karar No: 2022/3286
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 4. Daire 2018/9361 Esas 2022/3286 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/9361 E. , 2022/3286 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/9361
Karar No : 2022/3286
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnşaat ve Restorasyon Tic. Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2013/2 ve 4. dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ... tarafından düzenlenen faturaları yasal defterlerine kaydettiğinin tespit edilmesi üzerine, anılan mükelleften alışlarına ilişkin olarak dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının yapıldığı, ayrıca 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca da özel usulsüzlük cezasının kesildiği ancak ... tarafından davacı adına düzenlenen faturaların sahte olduğunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde kesin olarak ortaya konulmadığı, soyut ve varsayıma dayalı olarak uyuşmazlık konusu dönemler için davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ve sahte fatura kullandığı görüşüyle kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı İbrahim Keskin hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunda; mükellefin çelik kontrüksiyon çatı imalatı faaliyetinde bulunmakta iken 30/09/2013 tarihinde faaliyetine son verdiği, 2012 yılı katma değer vergisi matrahı toplamının 1.103.449,82, 2013 yılında 316.017,00 TL olduğu, iki dönemde de ödenmesi gereken verginin çıkmadığı, mükellefin muhtasar beyanlarına göre 1 ila 8 arasında işçi çalıştırdığı, mükellefin defter kayıtlarına göre 2012 yılında 1.067.153,91-TL, 2013 yılında 322.694,00 TL alış beyan edildiği, bu alışların çoğunun hakkında vergi tekniği raporu veya olumsuz tespitler bulunan mükelleflerden yapıldığı, mükellef tarafından ibraz edilen belgeler içerisinde, defter kayıtlarında yer alan 69 belgenin sunulmadığı, mükelleften vekaletname alarak işleri kendisinin takip ettiğini beyan eden ... ile yapılan karşıt tespitte, söz konusu faturaların mahiyetinin ne olduğu, kullanılıp kullanılmadığının sorulduğu, cevaben söz konusu belgelerin 28/02/2012 tarihinde aracının bagajından çalındığı, polis çağırmadığı, bundan dolayı elinde polis tutanağının olmadığı, olaydan bir gün sonra gazetede kayıp evraklar ile ilgili ilan verdiklerini, söz konusu faturaların hiçbirini kullanmadıklarını, ne olduklarını bilmediğini ve form BS ile satış yaptığını bildirdiği firmalar haricinde kimseyi tanımadığını beyan ettiği, 2012 yılı BS bildirimi ile satış yapıldığı beyan edilen tutarın 1.134.387 TL, 2013 yılında 311.352,00 TL olduğu, aynı dönemde diğer mükelleflerce BA bildirimi ile beyan edilen alış tutarının 2012 yılında 19.068.195,00TL, 2013 yılında 5.871.768,00 TL olduğu, form BS bildirimi ile mükellefin satış yaptığını bildirmediği fakat kendi BA bildirimleri ile alış beyan eden mükellefler ile ilgili mükellefin defter ve belgelerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, mükelleften alış yapan bazı mükellefler nezdinde yapılan karşıt incelemelerde mükelleflerce, ...'i tanımadıkları ançak ... 'ü tanıdıkları ve işlerin başında onun durduğunun beyan edildiği, İbrahim Keskin'in ortağı ve yöneticisi olduğu ... İnş. Oto Yed. Par. Pet. Ltd. Şti. hakkında da vergi tekniği raporu düzenlendiği, mükellef ... ile yapılan görüşmede, kendisinin Halkalı Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinde çalıştığını, ...'ün kendisinin arkadaşı olduğunu, ...'ün "şirketi senin üzerine kuralım ilerleyen dönemde sen de bu işletmede çalışırsın" dediğini ve kendisine 05/05/2012 tarihinde vekaletname verdiğini, kendisinin banka hesapları dahil şirkete hiçbir müdahalesinin olmadığını, ... Metal isminin ...'ün soyadı dolayısıyla firma ismi olarak kullanıldığını, kendisine polis kontrolü sırasında bir şirkette genel müdür olduğu ve buna ilişkin açılan davanın olduğunun söylendiğini, ortak ve yönetici olarak görüldüğü ... İnş. Oto Yed. Par. Pet. Ltd. Şti.'yi de, kurucularını da tanımadığını belirttiği, ... ile yapılan görüşmede, ...'in arkadaşı olduğunu, kendisinin adına kurulmuş olan firma için temsil yetkisinin olduğu, işlerin vekaletnameye istinaden kendisi tarafından yürütüldüğünü beyan ettiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitler bir arada değerlendirildiğinde özellikle kendisi adına mükellefiyet tesis edilmesine rağmen mükellefin yapılan faaliyetle bir ilgisinin bulunmadığı ve işlerin kendisi tarafından yürütülmediğini beyan ettiği, bildirilen matrah ve satış bildirimleri ile diğer mükelleflerce bildirilen alış bildirimleri arasında büyük uyumsuzluklar bulunduğu, alışların çoğunluğunun hakkında olumsuz tespitler bulunanlardan yapıldığı da dikkate alındığında düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, yapılan cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda, özel usulsüzlük cezasının da değerlendirileceği tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.