11. Hukuk Dairesi 2018/1924 E. , 2019/8029 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/02/2018 tarih ve 2014/394-2018/77 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi birleşen davada davalı vekili tarafından istenilmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 10.12.2019 günü hazır bulunan birleşen davada davacılar Av. ..., Birleşen davada davalı ...vekili Av. ..., Kök davadan davalı Hayat Varlık vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, ...Nak. İnş. Tar. Ltd. Şti."nin kullandığı 13.000.-TL, 15.000.-TL, 2.000.000.-TL, 2.500.000.-TL bedelli genel kredi sözleşmelerinin davalı tarafından müşterek borçlu- müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, hesabın kat edilmesinden sonra borçlular hakkında başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu, sözleşmedeki imzaların davalının eli ürünü olduğunun belirlendiğini ileri sürerek itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. .
Asıl davada davalı vekili, davaya dayanak yapılan 2.000.000.-TL ve 2.500.000.-TL bedelli kredi sözleşmelerine müvekkilinin imza atmadığını, sözleşmelerde tahrifat yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadaki parasının, dava dışı ...Nak. İnş. Tar. Ltd. Şti."ne rehnedildiği, mevduatın anılan şirketin kredi borcuna mahsup edildiği gerekçesiyle iade edilmediğini, ancak davacının rehin vermediğini ileri sürerek 203.033.- TL"nin 29.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, 10.000.- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacının ...Nak. İnş. Tar. Ltd. Şti."nin kredi borçları için verdiği rehne istinaden ödenmeyen kredi borçları için 203.027.- TL"nin hesaptan alındığını, bilahare yapılan incelemeler sonucunda rehin-blokaj taahhütnamelerindeki imzaların davacı tarafından değil ...tarafından atıldığının, ancak rehne konu hesapların da gerçekte ..."e ait olduğunun tespit edildiğini, davacının bu hesaplarla hiçbir ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada temlik alan vekilinin takip konusu ettikleri alacağın 05.02.2004 tarihli 2.500.000.-TL bedelli genel kredi sözleşmesinden doğduğunu bildirdiği, Adli Tıp Kurumunun 16.06.2006 tarihli raporunda rehin ve blokaj taahhütnamesinin birleşen dava davacısının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, zaten bu hususun bozma ilamında da benimsendiği, 15.000.- ve 13.000.-TL bedelli sözleşmelere konu kredilerin kapatıldığı, böylece kefillerin bu sözleşmelere konu borcunun kalmadığı, zaten birleşen dava davalısının bu sözleşmelere dayanmadığı, yine Adli Tıp Kurumunca 20.06.2007 tarihinde 2.500.000.-TL bedelli kredi sözleşmesindeki imzaların birleşen dava davacısına ait olduğu, ancak sözleşmenin arka kapak iç yüzüne yapışık sayfaları hariç diğer bölümlerin matbu düzenlendiği, yapışık sayfalardaki imza ve kaşelerin ıslak, diğer bölümlerin fotokopi yoluyla elde edildiği, sözleşmenin 1. sayfasında miktarın yazılı olduğu rakam ve yazılar altında kazıntı izleri ve kalem bakiyelerinin mevcut olduğu, imza ile çakışan matbu yazıda S harfinin alt kısmının kazınarak yapılan incelemesinde metin kısmının evvelce ıslak imzanın üzerine sonradan fotokopi yoluyla aktarıldığı yönünde rapor tanzim edildiği, birleşen dosya davalısının dayanak yaptığı sözleşmedeki miktarların ve ilgili sayfaların sonradan doldurulduğu veya yapıştırıldığı, başlangıçta imza ve limit bulunmadığından davacının geçerli bir kefaletinden söz edilemeyeceği, boş bir şekilde imzalatılan kredi sözleşmelerinin sonradan kredi onay formlarına aykırı olarak ilgili bölümlerin kısmen de tahrifat yapılmak suretiyle doldurulduğu, itirazın iptali davasının davacısı tarafından takip edilmediği ve yenilenmediği gerekçesiyle birleşen davada 203.033.-TL"nin 29.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davanın davalısı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davada davalıdan alınarak birleşen davada davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10.401,88 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davada davalıdan alınmasına, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.