Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2022/2994
Karar No: 2022/6171
Karar Tarihi: 25.05.2022

Danıştay 6. Daire 2022/2994 Esas 2022/6171 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/2994 E.  ,  2022/6171 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2022/2994
    Karar No : 2022/6171

    DAVACILAR : 1- …
    2- …
    VEKİLLERİ : Av. …

    DAVALI : … Bakanlığı - ANKARA

    DAVANIN KONUSU : 15/12/2012 tarih (dava dilekçesinde sehven 15/02/2012 yazılmış) ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinin ve 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan anılan Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin iptali talep edilmiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari davaların açılması" başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde; dava dilekçelerinde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin sırayla; a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddenin 1. fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerde 14. maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği; 5. fıkrasında ise, 1. fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
    Anılan Kanun'un 3. maddesinde ise; 1. "İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.
    2. Dilekçelerde;
    a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
    b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
    c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
    d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
    e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir.
    3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur." kuralı yer almaktadır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdari yargılama usulünde geçerli olan re'sen araştırma ve yazılılık ilkeleri gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, başka bir ifadeyle, idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istenildiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ile idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
    Dosyanın incelenmesinden; davacılar tarafından, hissedarı oldukları İzmir İli, Gaziemir İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapı hakkında 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı kararı alındığı, ancak kendilerine bu konuda hiçbir bildirimde bulunulmadığı, bu nedenle malik sıfatıyla itiraz haklarını kullanma imkanı verilmediği, oysaki 15/12/2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Kanun'un Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrasında (dava dilekçesinde sehven 7. fıkra yazılmış) belirtildiği üzere, riskli yapı tespiti kararına karşı yapı maliklerine itiraz hakkı tanındığı, 6306 sayılı Kanun'un "maliklere" tanımış olduğu itiraz hakkı, Yönetmelik ile "yapı malikleri" şeklinde değiştirilmesi nedeniyle kullanılamadığı, zira Yönetmelik maddelerinde yer alan düzenlemeye göre, idare tarafından yapılan riskli yapı tespitine karşı itiraz hakkı sadece yapı maliklerine veya kanuni temsilcilerine tanındığı, Kanun'un ise "malik" olan hak sahiplerine itiraz hakkı tanıdığı, bu durumda Yönetmeliğin Kanuna aykırı şekilde düzenlendiği belirtilerek, 15/12/2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinin ve 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan anılan Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin iptali talep edilmiştir.
    15/12/2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un Uygulama Yönetmeliği'nin "Riskli yapıların tespiti ve itiraz" başlıklı 7. maddesinde
    (1) Riskli yapılar, 6/3/2007 tarihli ve 26454 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilir.
    (2) Riskli yapıların tespiti;
    a) Öncelikle yapı malikleri veya kanunî temsilcileri tarafından, masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptırılır. Maliklerce yapılacak riskli yapı tespiti talebi, tapu belgesinin ve kimlik belgesinin fotokopisi ile yapılır.
    b) Bakanlıkça, süre verilerek maliklerden veya kanunî temsilcilerinden istenebilir. Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir.
    (3) İtiraz üzerine yeniden rapor tanzim edilmesi gereken haller ve raporun gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespit edilmesi halleri hariç olmak üzere, her yapı için sadece bir adet riskli yapı tespiti raporu düzenlenebilir. Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlar riskli yapı tespit talebi üzerine, o yapı hakkında daha önce riskli yapı tespit raporu düzenlenip düzenlenmediğini elektronik yazılım sistemi üzerinden kontrol eder.
    (4) Riskli yapı tespitine ilişkin raporların bir örneği, tespit tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde, tespiti yapan İdarece veya lisanslandırılmış kurum veya kuruluşça, tespite konu yapının bulunduğu ildeki Müdürlüğe gönderilir. Müdürlükçe, raporların birinci fıkrada belirtilen esaslara uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği incelenir ve herhangi bir eksiklik veya yanlışlık tespit edilmesi halinde bu raporlar gerekli düzeltmeler yapılmak üzere raporu düzenleyen kurum veya kuruluşa iade edilir. Yapılan incelemede raporlarda herhangi bir eksiklik ve yanlışlığın bulunmadığının tespit edilmesi halinde, riskli yapılar, Müdürlükçe en geç on iş günü içinde, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, ilgili tapu müdürlüğüne bildirir ve bu konuda Bakanlığa bilgi verir.
    (5) İlgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren onbeş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren İdarece altmış günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de belirtilmek suretiyle, aynî ve şahsî hak sahiplerine tebliğ edilir ve yapılan bu tebligat Müdürlüğe bildirilir.
    (6) Riskli yapı tespitine karşı malikler veya kanunî temsilcilerince on beş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir.
    (7) Riskli yapının bulunduğu ilde itirazı değerlendirecek teknik heyetin teşkil edilmemiş olması halinde, itiraz dilekçeleri ile itiraz edilen tespite ilişkin raporlar, riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlükçe, o il için yetkilendirilmiş teknik heyetin bulunduğu ildeki Müdürlüğe gönderilir.
    (8) Riskli yapı tespitinin, itiraz üzerine değişmesi halinde, durum aynı şekilde ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir." denilmiştir.
    21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde ise; Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
    (2) Riskli yapıların tespiti;
    a) Öncelikle yapı malikleri veya kanunî temsilcileri tarafından, masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptırılır. Riskli yapı tespiti talebi, elektronik yazılım sistemi üzerinden yapılır. 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığı için arsa paylı tapu var ise, arsa üzerinde fiilen bulunan yapının riskli yapı tespiti, yapının sahibi olan arsa payı sahibince yaptırılır. Arsa üzerindeki yapının başkasına ait olması ve bunun da tapu kütüğünde belirtilmiş olması halinde, riskli yapı tespiti lehine şerh olan tarafça yaptırılır.
    b) Süre verilerek maliklerden veya kanunî temsilcilerinden istenebilir. Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir. Malikler tarafından yaptırılmadığı için Bakanlık veya İdare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespitinin masraflarından malikler hisseleri oranında sorumludur. Riskli yapı tespitinin masrafları, Bakanlıkça veya İdarece ilgilisine yapılacak tebligatı takip eden bir aylık süre içerisinde ödenir. Süresinde ödenmeyen masraflar, tespit Bakanlıkça yapılmış veya yaptırılmış ise Bakanlığın ilgili vergi dairesine bildirmesi üzerine vergi dairesince, İdarece yapılmış veya yaptırılmış ise İdarece 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.
    (3) İtiraz veya yargı kararı üzerine yeniden riskli yapı tespit raporu tanzim edilmesinin gerekmesi, raporun gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespit edilmiş olması ve yapının risk durumunu etkileyebilecek kasti bir müdahale dışında somut bir hadisenin gerçekleşmiş olması halleri hariç olmak üzere, her yapı için sadece bir adet riskli yapı tespiti raporu düzenlenebilir. Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlar riskli yapı tespit talebi üzerine, o yapı hakkında daha önce riskli yapı tespit raporu düzenlenip düzenlenmediğini elektronik yazılım sistemi üzerinden kontrol eder. Elektronik yazılım sistemi üzerinden yapı kaydı oluşturulduktan sonra riskli yapı tespitinin; iki ay içerisinde yapılmaması halinde maliklerden herhangi birinin talebi üzerine, altı ay içerisinde yapılmaması halinde ise Bakanlıkça resen elektronik yazılım sisteminden yapı kaydı silinir. Riskli yapı tespit raporunda, tespite konu binanın Ulusal Adres Veri Tabanında belirtilen adresinin ve bina kodunun yer alması zorunludur.
    (4) Riskli yapı tespitine ilişkin raporlar, tespiti yapan İdarece veya lisanslandırılmış kurum veya kuruluşça, tespite konu yapının bulunduğu ildeki Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye elektronik yazılım sistemi üzerinden gönderilir. Raporlar, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde incelenir ve herhangi bir eksiklik tespit edilmesi halinde gerekli düzeltmeler yapılmak üzere raporu düzenleyen kurum veya kuruluşa iade edilir. Raporlarda herhangi bir eksiklik tespit edilmez ise riskli olan yapılar, en geç on işgünü içinde, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir.
    (6) Riskli yapı tespitine karşı yapı malikleri veya kanunî temsilcilerince on beş gün içinde yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir. İtirazın süresi içerisinde ve yapı malikince veya kanunî temsilcilerince yapılıp yapılmadığı Müdürlükçe veya İdarece kontrol edilir. Süresi içinde yapılmayan itirazlar ile yapı malikince veya malikin vefat etmiş olması halinde mirasçılarınca yapılmayan itirazlar işleme alınmaz.
    (7) Riskli yapı tespiti yapılan yapının bulunduğu ilde itirazı değerlendirecek teknik heyetin teşkil edilmemiş olması halinde, itiraz dilekçeleri ile itiraz edilen tespite ilişkin raporlar, yapının bulunduğu yerdeki Müdürlükçe veya İdarece, o il için yetkilendirilmiş teknik heyetin bulunduğu ildeki Müdürlüğe gönderilir.
    (8) Riskli yapı tespiti neticesinin, itiraz üzerine veya yargı kararı ile değişmesi halinde, durum ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir.
    (10) Müdürlük, Bakanlık tarafından yetki devri yapılması durumunda İdare ve teknik heyetler tarafından riskli yapı tespit raporunda tespit edilen teknik inceleme eksikliklerinin tamamının, raporu düzenleyen kurum veya kuruluşa bildirildiği tarihten itibaren bu kurum ve kuruluşlarca otuz gün içinde düzeltilmesi zorunludur. Lisanslı kurum veya kuruluşun otuz günlük süre içerisinde gerekçeli talebi üzerine, bu kuruluşlara eksikliklerin giderilmesi için ek süre verilebilir.” denilmiştir.
    Yukarıda belirtilen Yönetmelik hükümlerinin incelenmesinden; 15/12/2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrasında riskli yapı tespitine karşı malikler veya kanunî temsilcilerince itiraz edilebileceği belirtilmişken, 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinin 6. fıkrasıyla değişikliğe gidilerek, riskli yapı tespitine karşı yapı malikleri veya kanunî temsilcilerince itiraz edilebileceği hüküm altına alınmıştır.
    Bu durumda; 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesiyle birlikte, anılan madde ile değişikliğe gidilen 15/12/2012 tarih ve 28498 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinin de iptalinin istenilip istenilmediği, ayrıca söz konusu maddelerin yalnızca (dava dilekçesinde bahsi geçen) malik/yapı maliklerinin itirazına ilişkin 6. fıkrasının mı yoksa maddenin bütün fıkralarının mı iptalinin istenilip istenilmediği hususunda tereddüt hasıl olmuştur.
    Bu itibarla, yukarıda bahsedilen tereddütler giderilecek şekilde düzenlenecek dava dilekçesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3. maddesine uygun olarak yeniden dava açılması gerekmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun yukarıda değinilen 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde belirtilen eksikliklerin tamamlanarak, aynı Kanunun 3. maddesinde öngörülen biçimde düzenlenerek yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,
    2. Yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, davanın reddedileceğinin davacılara duyurulmasına,
    3. Dilekçe örneği ve eklerinin davacılara iadesine ve yenileme dilekçesi verilmesi halinde davacılardan ayrıca harç alınmamasına, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi