![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/5876
Karar No: 2022/2737
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 10. Daire 2021/5876 Esas 2022/2737 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/5876 E. , 2022/2737 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/5876
Karar No : 2022/2737
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMLERİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idareye bağlı Termik Santraller ve Maden Sahaları Daire Başkanlığında maden mühendisi olarak görev yapmakta iken 29/01/2008 tarihinde davalı idare tarafından tahsis edilen araçla geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanan davacı tarafından, olay nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zarara karşılık olarak 1.200.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 1.500.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 29/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince; Dairemizin 28/11/2017 tarihli ve E:2016/1017, K:2017/5105 sayılı bozma kararına uyularak kamu görevlisi olan, kamu hizmeti yapmak üzere davalı idare tarafından görevlendirilen ve bu görevi yerine getirmek üzere idarenin tahsis ettiği araçla seyahat etmekte iken geçirdiği trafik kazası nedeniyle vazife malulü olarak emekliye ayrılan davacının, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, yürütülen kamu hizmetinin neden ve etkisiyle meydana gelen ve davalı idarenin yürüttüğü kamu hizmetinin doğrudan sonucu olan özel ve olağan dışı zararının kusursuz sorumluluk ilkesine göre tazmini edilmesi gerektiği, davacının maddi tazminat istemi yönünden yapılan incelemede davacının anılan olay nedeniyle Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi tarafından hazırlanan ...tarih ve ...sayılı ile ...tarih ve ...sayılı özürlü sağlık kurulu raporlarında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %88 olarak saptandığı, söz konusu rapor dikkate alınmak suretiyle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, davacının erken emekliye ayrılması nedeniyle uğradığı maddi zararın 221.547,30 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirildiği ve anılan raporun hükme esas alınabilecek nitelikte görüldüğü; manevi tazminat istemine ilişkin olarak ise, davacının tüm vücut fonksiyon kaybının %88 oranında olduğu hususu da dikkate alınmak suretiyle olay nedeniyle duyduğu acı ve ızdırabın kısmen de olsa karşılanabilmesi amacıyla takdiren 75.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 221.547,30 TL maddi tazminatın hesap tarihi olan 22/12/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, maddi tazminat talebinin fazlaya ilişkin kısmının ise reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 75.000,00 TL manevi tazminatın 16/01/2009 (...İş Mahkemesi nezdinde açılan ilk dava tarihi) tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, mahkeme kararının faiz başlangıç tarihinin ve vekalet ücretine ilişkin kısımlarının hatalı olduğu, hükmedilen manevi tazminatın yetersiz olduğu ileri sürülerek kararın davanın kısmen reddine ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, olayda idarelerinin sorumluluğunun bulunmadığı, yapılan ödemelerin maddi tazminat tutarından indirilmediği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının emeklilik yaşının yanlış hesaplandığı ileri sürülerek kararın davanın kısmen kabulüne ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının maddi tazminata ilişkin kısmı ile manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının onanmasına, manevi tazminatın kısmen reddine ilişkin kısmı ile faiz başlangıç tarihine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davalı idarenin Termik Santraller ve Maden Sahaları Daire Başkanlığında maden mühendisi olarak görev yapan davacı, Afşin- Elbistan İşletme Müdürlüğü'nde Yapım ve Taşınması Devam Eden Yeni Bant Dağıtım Merkezi Projesi Maden Makineleri Rehabilitasyon Etüdü ve Maden Planlaması Projesi kapsamında görev almak üzere 24/01/2008 tarihinde görevlendirilmiştir.
Davacı, görev yerine gitmek üzere kendisine tahsis edilen ve davalı idare ile imzalanan 14/12/2007 tarihli sözleşme uyarınca ulaştırma hizmetlerini üstlenen ...ortak girişimi adına kiralık olarak hizmet veren ... plakalı araçla seyir halinde iken 29/01/2008 tarihinde Elbistan-Çoğulhan Karayolu Doğan Kasabası Mevkiinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralanmış, 17/07/2009 tarihinde vazife malulü olarak emekliye ayrılmıştır.
Davacı tarafından, olaydan sonra hakkında düzenlenen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin ...tarih ve ...sayılı ile ...tarih ve ......sayılı özürlü sağlık kurulu raporlarında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %88 olarak saptandığı, iş kazası sonrası sürekli olarak işgücü kaybına uğradığı ileri sürülerek, uğradığı zararların tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Kural olarak idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan ve idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdür. İdarenin hukuki sorumluluğu sadece kusur esasına, hizmet kusuru teorisine dayanmamakta, idare kusur koşulu aranmadan da objektif (kusursuz) sorumluluk ilkesi uyarınca sorumlu sayılabilmektedir.
Kusursuz sorumluluk, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür. Başka bir anlatımla idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür. Bu bağlamda, kamu görevlilerinin görevini yaparken, görevi nedeniyle uğramış olduğu zararların idarenin, kamu hizmetinin yerine getirilmesinde, hizmetin işleyişinde ve düzenlenişinde kusuru olmasa bile, kamu ajanının kendi kişisel kusurundan doğmamış olması şartıyla, yürüttüğü kamu hizmetinin doğrudan sonucu olan, nedensellik bağı kurulabilen özel ve olağandışı zararın hizmetten yararlanan topluma pay etme esasına dayalı olan kusursuz sorumluluk ilkesine göre tazmin edilmesi gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A) TEMYİZ İSTEMİNE KONU KARARIN, DAVACININ MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE İLİŞKİN KISMI İLE MANEVİ TAZMİNATIN KISMEN KABULÜNE İLİŞKİN KISIMLARI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısmı ile manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B) TEMYİZ İSTEMİNE KONU KARARIN, DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN REDDİNE İLİŞKİN KISMI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ:
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın, zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli ve makul bir tutarı aşmaması gerekmektedir.
İdare Mahkemesince; davacının olay nedeniyle uğradığı manevi zarara karşılık 75.000,00 TL manevi tazminatın 16/01/2009 (.... İş Mahkemesi nezdinde açılan ilk dava tarihi) tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği görülmekte olup, davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanması sonucu uğradığı zararın niteliği dikkate alındığında, takdir edilen manevi tazminat miktarının uğranılan zarara göre orantısız ve düşük kaldığı, olay karşısında duyulan acıyı giderecek düzeyde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, Mahkemece, manevi tazminatın yukarıda aktarılan niteliği de dikkate alınmak suretiyle manevi tazminatın reddedilen kısmı hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE,
2. Temyize konu .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısımları ile manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının ONANMASINA, davacının temyiz istemin kısmen kabulü ile manevi tazminatın kısmen reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.