11. Hukuk Dairesi 2018/1687 E. , 2019/8028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 28/12/2017 tarih ve 2014/1603-2017/1209 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekillerinden tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 10.12.2019 günü hazır bulunan davalı asil ... ve vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili bankanın genel müdürlüğünü yaptığını, genel müdür yardımcısı ..."ün yeğeni olan ..."un ortağı olduğu Sistek İşletim Sisemleri Teknik San. Tic. Ltd. Şti."ye istihbarat raporu bulunmadığı, ortakların çekleri karşılıksız çıktığı halde kredi kullandırıldığını, karşılığında teminat alınmadığını, kredi limitinin arttırıldığını, tahsis koşullarına aykırı hareket edildiğini, borçlu firma hakkındaki takiplerin sonuçsuz kaldığını, banka zararından davalının da sorumlu olduğunu ileri sürerek 662.000 TL"nin %136 faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 25.06.2007 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 692.456,73 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın genel kurul kararı ile denetçiler tarafından açılması gerektiğini, müvekkilinin genel kurulda ibra edildiğini, kredi faiz oranının davalıyı bağlamadığını, bankanın menfaati gözetilerek kendisine verilen bilgiler doğrultusunda talebi yönetim kuruluna sunduğunu, yönetim kurulu kararı doğrultusunda hareket edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 06.08.1997- 08.06.1999 tarihleri arasında genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, olumsuz istihbarat raporlarına rağmen yeterli teminat almadan dava dışı şirkete açılan kredinin geri ödenmediği, alacak için yapılan icra takiplerinin kısmen sonuçsuz kaldığı, zarar ile yönetim kurulu üyelerinin özen borcunun ihlali arasında uygun nedensellik bağının mevcut olduğu, sorumluluk davası açılmasını engelleyecek mahiyette bir ibranın bulunmadığı, davanın zamanaşımına uğramadığı, banka zararının sadece hesap kat ihtarında belirtilen miktar kadar olmayıp, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle oluşan faiz ve diğer masrafları da kapsadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 74.217,08 TL asıl alacak, 298.564,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 372.781,74 TL"nin asıl alacağa dava tarihinden itibaren işletilecek % 136 temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 51.735,91 TL"lik ödemenin infaz sırasında nazara alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, banka yönetim kurulu üyesinin usulsüz kredi kullandırması nedeniyle oluşan davacı şirket zararının tazmini istemine ilişkin sorumluluk davasıdır. Dairemizin 09.10.2014 tarih ve 2013/10444 E- 2014/15250 K. sayılı ilamında icra dosyaları dahil tarafların tüm delillerinin toplanıp genel kredi sözleşmesinin 38. maddesinin değerlendirilmesi, temlikin ivazlı olması halinde ivaz tutarının tazminattan mahsubu gerektiğine işaret edilerek mahkeme kararı taraflar yararına bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra dava dışı Sistek İşletim Sistemleri Teknik San. Tic. Ltd. Şti."ye kullandırılan kredinin tahsili için yapılan icra takipleri icra müdürlüklerinden istenmiş, istenen dosyalarının imha edildiği icra müdürlükleri tarafından bildirilmiş, davacı vekili, bu icra dosyalarının kendilerinde bulunan belgelerin fotokopilerini mahkemeye ibraz etmiştir. Bu fotokopilerin incelenmesinde, diğer takiplerin yanında alacaklı banka tarafından Adana 2. İcra Müdürlüğünün 1999/2115 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, bu takipe konu ipotekli taşınmazlardan Seyhan 4. Bölge Karslılar Köyü"ndeki taşınmazın paraya çevrilerek alacağa mahsup edildiği, takibe konu Hilvan İlçesindeki taşınmazların kıymet takdirinin yapıldığı, 20.09.1999 tarihli kıymet takdir raporunda, Hilvan İlçesindeki ipotekli taşınmazlara keşif tarihi itibariyle 148.628.571.426 TL (148.628,57 TL) değer biçildiği anlaşılmış, ancak bu taşınmazların ihaleye çıkartıldığına dair bir belgeye rastlanmamıştır. Bu nedenle kat tarihinden sonraki zararın meydana gelmesinde ve dolayısıyla banka zararının artmasında ipotekli taşınmazların derhal paraya çevrilmesi için gereğini yerine getirmeyen bankanın sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, davalının ancak kat tarihinde doğmuş bulunan zarardan mesul tutulabileceği kabul edilip bu tarih itibariyle zarar miktarının tespiti ile bulunan miktardan kat tarihinden sonra ipotekli taşınmazın satışından ve alacağın temliki suretiyle elde edilen ivazın düşülmesiyle davalının sorumlu olduğu tutar belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.