Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8930
Karar No: 2019/5232
Karar Tarihi: 16.09.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/8930 Esas 2019/5232 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/8930 E.  ,  2019/5232 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 522 ada 2 parsel sayılı 3.045,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, üzerindeki üç katlı otel, tek katlı dükkan ve balık havuzu ... oğlu ... ’a aittir şerhi yazılarak, bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tapusunun iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların tarafına ait olduğu iddiası ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescil edilmesi istemi ile dava açmış olduğuna göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı şerh sahibine yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki; dava dilekçesi ile kayıt maliki Hâzineye husumet yöneltilmiş ise de, muhdesat şerhi sahibi ... ’ın da davada taraf olması gerektiği gözden kaçırılmıştır. Taraf teşkilinin sağlanması, mahkemece re"sen gözetilmesi gereken dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez. Öte yandan mahkemece, dava konusu taşınmazın aktif dere yatağı olup olmadığı derenin etkisinde kalıp kalmadığı, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, imar-ihya suretiyle edilip edilmediği, bu şekilde elde edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hususlarında yeterli araştırma yapılmamış, jeoloji ve ziraat mühendisi bilirkişilerin bu konuları açıklamaktan uzak, yetersiz raporlarıyla yetinilmiş ve arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazın bitişiğinde dere bulunmasına rağmen kıyı kenar çizgisi yönünden araştırma ve inceleme yapılmamış ve ayrıca taşınmazda lehine verilen muhdesat şerhi verilen ... kadastrodan önce Yusufeli Sulh Hukuk Mahkemesi"ne açmış olduğu tescil dosyası da getirtilip incelenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle; davacıya, muhdesat şerh sahibine karşı ayrı dava açması için süre verilmeli süresi içerisinde dava açılması halinde açılan bu dava, eldeki dava ile birleştirilmeli, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanmasından sonra şerh sahibi Kamil Batmaz"ın, kadastro tespitinden önce Yusufeli Sulh Hukuk Mahkemesi"ne açtığı dava dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmalı, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlere ilişkin en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ait tutanak ve varsa dayanakları getirtilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi olup olmadığı sorularak, mevcut ise kıyı kenar çizgisini gösterir haritanın bir sureti dosyasına eklenmeli, idarece kıyı kenar çizgisi belirleme çalışması yapılmadığının tespiti halinde ise, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı gibi kıyı-kenar çizgisi mahkemece usulüne uygun şekilde tespit edilmeli, bu tespit yapılırken 13.03.1972 tarih ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kıyı şeridinin nasıl tespit edileceğine dair kural ve yöntemler ile 17.04.1990 tarih, 3621 sayılı Kıyı Kanunu"nun 4. maddesindeki tanımlar ve 9. maddesi hükmü göz önünde tutulmalı, bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3621 sayılı Kanun"un 9. maddesine göre bu işlerde uzman olan üç jeoloji mühendisi ile üç ziraat mühendisi ve harita mühendislerinden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşif sırasında öncelikle, varsa idarece belirlenen kıyı kenar çizgisine göre çekişmeli taşınmazın konumu tespit edilmeli ve harita üzerinde bu konum gösterilmeli, idarece belirlenen kıyı kenar çizgisinin bulunmaması halinde ise yukarıda belirtilen esaslara uygun olarak kıyı kenar çizgisi saptanarak çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisinin kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli; dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasındaki çelişkiler yöntemince giderilmeli; ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlanıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarını ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı, önceki ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın sınırları kabaca işaretlettirilmeli; harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre imar-ihyaya muhtaç alanlardan olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli, taşınmazın imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, taşınmazın imar-ihyasına hangi tarihte başlandığı, imar ve ihyanın ne şekilde sürdürüldüğü, nasıl emek ve para sarf edildiği, imar ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tescil tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı araştırılmalı, imar-ihyaya muhtaç yerlerde taşınmaz üzerinde sadece bina yapmanın imar-ihya sayılamayacağı göz önünde bulundurulmalı; taşınmazın evveliyatının imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmadığının anlaşılması halinde ise, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından, ne sıfatla ve ne şekilde sürdürüldüğü araştırılmalı, yukarıdaki açıklamalar ışığında bu tür yerlerde ev ve benzeri bina yapmanın edinmeye yarar zilyetlik olarak değerlendirileceği, dikkate alınmalı, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları teknik raporlar ve komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları ile denetlenmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi