9. Hukuk Dairesi 2018/3003 E. , 2018/6467 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret fark alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili,... Halk Eğitim Merkezinde 20/03/2000 yılından 2011 yılı Haziran sonuna kadar çalıştığını, davalı tarafında iş akdi haksız ve bildirimsiz olarak sonlandırıldığını ancak davacının kıdem,ihbar ve maaş farkları toplam 3000 TL alacağının olduğunu bu nedenle kıdem tazminatının tamamına fesih tarihinden, diğer alacakların ise dava sırasında belirlenecek miktarlarının dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davacının 2000/ 03 - 2005/09 tarihleri arasında ... Halk Eğitim Merkezi koruma Derneğinde, 2006/03 - 2011/ 06 tarihleri arasında da okul aile birliği tarafından çalıştırıldığını, bakanlık çalışanı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Mahkememizin 2013/ 176-2014/ 186 ek sayılı kararının Yargıtay 7.Hukuk Dairesi Başkanlığının 21/01/2015 tarih ve 2014/ 15305-2015/ 274 ek sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı, ... Milli Eğitim Müdürlüğünde 20/03/2000 tarihinden 2011 yılı Haziran ayına kadar çalıştığını iş akdinin haksız ve bildirimsiz fesih edildiğini ve tazminatlarının ödenmesine bu nedenle iş bu davayı açtığı görülmüştür.
Somut olayda, tüm dosya kapsamından davacı işçinin, işçi çalıştırılması noktasında aralarında amaç ve menfaat birliği bulunan Koruma Derneği ve Okula Aile Birliği ve davalı T.C. Milli Eğitim Bakanlığına karşı, ücretlerinin ödemesini yapan Koruma Derneği ve tasfiye sonrası Okul Aile Birliğine karşı edimlerini yerine getirdiği anlaşılmakla davalı Bakanlığın da, birlikte istihdam şartları oluşmakla davacıya karşı sorumluluğun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan nedenle ve dosya kapsamındaki belgeler, tanık beyanları, harcama pusulaları, ücret ödeme belgesi ve 23.03.2000 tarihli dernek kararı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı ... Bakanlığına ait ... Halk Eğitim Merkezinde temizlik ve çay işlerinde 20.03.2000-30.06.2011 tarihleri arasında çalıştığı, çalışmasının Halk Eğitim Merkezi tarafından ihbar sürelerine uyulmadan ve haklı bir neden olmadan sonlandırıldığının kabul edilmesi gerekmiştir.
Davacının alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin hesap bilirkişisinden rapor aldırılması yoluna gidilmiş, bilirkişice 22/01/2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacının 8.973,17 TL kıdem tazminatı, 1.486,80 TL ihbar ve 14.810,98 TL ücret farkı alacağının olduğunun tespit edildiği, davacı vekilince 14/02/2014 tarihinde davasını ıslah ettiği, davacı vekiline ıslah harcını yatırmadığı, davalı T.C. ... vekili tarafından 03/02/2014 tarihli ıslah dilekçesi sunarak, ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yol olduğu, davacı tarafın 21/05/2013 tarihinde davaya açtığından beş yıl öncesine ait ücret alacakları zamanaşımına uğradığı, bu nedenlerle ek rapor aldırılmasını talep ettiği, talebin uygun olduğu kanaatine varılarak ek rapor aldırılması yoluna gidilmiş, aldırılan ek raporda, davacının 8.973,17 TL kıdem, 1.486,80 TL ihbar ve 2.617,29 TL ücret farkı alacağının tespit edildiği görülmüştür.
818 Sayılı BK.nun 125.maddesi ( 6098 Sayılı BK madde 146 ) uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi tutulduğu, 25/10/2011 tarihi itibariyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı haklarının doğduğu, iş akdinin 31/12/2008 olmakla bu tarih itibari ile zamanaşımının dolmadığı bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı tespit edilmiştir.
Yine davacının ücret alacağına ilişkin; 4857 Sayılı Kanunun 32/son maddesi uyarınca ücret alacakları için zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, davacının 15/05/2013 dava tarihinde dava edilen 1000 TL yönünden zamanaşımı kesildiğinden dava tarihinden sonrası için dava dilekçesinde talep edilen 1000 TL dışında kalan alacakları yönünden zamanaşımının işlemeye devam ettiği ve zamanaşımı itirazının ıslah edilen ücret farkı alacağını da kapsayacağı bu nedenle talep edilen 500 TL dışında kalan kısım için 14/02/2014 ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınarak 14/02/2009 tarihinden sonrası için davacının ücret alacağına hak kazanacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu gerekçeler doğrultusunda; Bilirkişice yaptırılan hesaplamalar göz önünde bulundurularak davacının davasının kabulüne karar verilmiş, 8973,00 TL kıdem tazminatının iş akdinin fesih tarihinden (30/06/2011 ) itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, 1486,00 TL ihbar tazminatının 1000 TL si için dava tarihi olan 15/05/2013 tarihinden, 486,00 TL si için ıslah tarihi olan 01/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine ve 2617,00 TL ücret farkı talebinin 1000 TL si için dava tarihi olan 15/05/2013 tarihinden, 1617 TL si için ıslah tarihi olan 01/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 13/05/2015 , 08/07/2015, 20/10/2015, 22/12/2015 ve 15/01/2016 tarihlerinde beş celsedir mazeret dilekçesi sunduğu, dosyanın karar aşamasında olması ve son verdiği mazeret dilekçesinde mazeretini gerekçelendirmediği görülmüştür. Mahkemece izlenecek yolun, hakkaniyet ve adalet duygularının gereğine uygun olması gereklidir.
Özellikle bu konuda hiçbir yükümlülüğü ve dahili bulunmayan taraflar yönünden hak kaybına yol açmamalıdır. Yasa hükmü yorumlanırken, Anayasanın hak arama özgürlüğünü düzenleyen 36.maddesine uygun yorumla, müvekkil yönünden Adalet bir olup bittiye getirilmemeli, davaların süratle ve ekonomik yollarla çabuk bitirilmesi kuralı yanında, davada esas olan adaletin gerçeğe en uygun sağlanması amacı hiç bir zaman ihmal ve gözardı edilmemeli, adaletin şekil hukukuna tercih edilmesi üstün görülmemelidir. Tüm bu gerekçeler doğrultusunda davacı vekilinin mazeretinin gerekçesiz olması ve yargılamanın sürümcemede bırakılması ve dosyanın karar aşamasında olduğundan davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-6100 sayılı HMK"nın "Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması " başlıklı 150/1. Fıkrasında " Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir." hükmü yer almaktadır.
Aynı kanunun sözlü yargılama başlıklı; 186. maddesinde (1) "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.
(2) Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir." hükmü yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, 15.01.2016 tarihli son celsede mahkemece davacı vekilinin mazeretinin gerekçesiz olarak reddine karar verilmiştir. Anılan celse de davalı vekili de bulunmamaktadır. Mahkemece taraflara HMK"nın 186. maddesi gereğince de meşruatlı davetiye çıkarılmadığı da anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken esas hakkında hüküm kurulması hatalıdır.
2-Mahkemece, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesine göre harçtan muaf olan davalı Bakanlığa harç yüklenmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.