10. Hukuk Dairesi 2016/16015 E. , 2019/1070 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmda belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum ile ... avukatları ve ...tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 08.01.2007-05.10.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışmasına rağmen işe girişinin ve çalışma günlerinin eksik bildirildiğini, eksik bildirilen günlerinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının, davalı ... ait 1268812.35 Kodlu işyerinde asgari ücretle belirsiz süreli hizmet akdine dayalı olarak 17.04.2007-18.09.2009 tarihleri arasında toplam 875 gün çalıştığının ve bu çalışmalarının 404 gününün kuruma bildirilmediğinin tespitine,karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Öte yandan verilecek karar sonuç itibariyle işverenin hak alanını ilgilendirdiğinden ve sigorta primlerinin işverenden tahsiline yol açacağından, işverenlik sıfatının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Bu ilkeler doğrultusunda Eldeki dava incelendiğinde;
1-Davacının 18.09.2009-05.10.2011 devresinde Davalı ... Yakan nezdinde geçen çalışma iddiası yönünden davalı ... Yakan"ın işverenlik sıfatı araştırılıp belirlenmeli, davalının işverenlik sıfatının varlığının anlaşılması durumunda işyeri kayıtları, dönem bordroları ve çalışmaya ilişkin tüm kayıtlar celbedilip, çalışma iddiası irdelenmelidir.
2-Kabule konu 17.04.2007 – 18.09.2009 arası dönem yönünden Mahkemenin kararı eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Mahkemece davalı iş yerinden getirtilen bodro kayıtlarından, bu iş yerinden bordroya geçmiş çalışanlar re"sen tespit edilerek, yeteri kadar bodro tanığının bilgi ve görgülerine başvurulmalı, yine davalı işverenin adresine komşu işyeri sahip ve çalışanları re"sen araştırılarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bu kapsamda davacının davalı iş yerindeki çalışma şekli ve süresi hiç bir duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmalıdır
3-Kabule göre de, davacının davalı ... Yakan nezdindeki çalışma iddiasının ayrı bir dava konusu olduğu kanaatine karşın, bu davalı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir.
Sonuç olarak belirtilen hususlar doğrultusunda toplanacak deliller ve yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalılardan Kurum ile ... avukatları ve ..."ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ... ve Halil Turgut Yakan"a iadesine, 12.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi