MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanıklar İlkay ve Yunus hakkında katılanlar Yusuf ve Sağlık Bakanlığına yönelik hırsızlık ve katılan ..."e yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ..., ... ve ..."e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kolluk kuvvetlerine iki şahsın kazan satmaya çalıştıkları ihbarı üzerine, kollukça yapılan çalışmalarda sanıklara ulaşıldığı, sanıklarında yaptıkları hırsızlık eylemlerini samimi olarak anlatarak suça konu tavukları ve kazanların yerini göstererek mağdurlara iadelerini sağladıkları anlaşılmakla, katılanlar ... ve ... yönünden çalınan tavukların bir kısmı iade olması sebebi ile katılanlardan TCK"nun 168/4. maddesi gereğince kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızalarının bulunup bulunmadığı sorularak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği, yine katılan ... yönünden tam iade yapıldığı ve müştekinin de zararınını bulunmadığı yönündeki beyanları karşısında bu eylem yönünden sanıklar hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Sanıkların geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal etmeleri karşısında haklarında TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanıklar hakkında CMUK’nun 326/son maddesi gereğince kazanılmış haklarının korunmasına,
III- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında atılı suçtan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Atılı eylemin suç tarihi itibari ile 15-18 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Yasanın 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmaması veya aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi,
2-Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu halde hakkında, atılı suçlardan kurulan hükümlerde TCK"nın 31/3. maddesi gereğince cezalarından indirim yapılmaması,
3-Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53/4. maddesi gereğince aynı Kanunun 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.