Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Yargı görevini yapanı etkileme, tehdit ve hakaret
Hüküm : 1- Yargı görevini yapanı etkileme suçundan tüm sanıklar hakkında beraat 2- Sanık ... hakkında;
a- TCK’nın 106/1, 29, 62, 53 ve CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
b- TCK’nın 125/4, 29, 62, 53 ve CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin kapsamına göre sanık ... Kayalı hakkındaki hükme ilişkin bir temyizin olmadığı, temyizin diğer sanıklar hakkında yargı görevini yapanı etkileme suçundan hükmolunan beraat kararına yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1- Sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararlar, CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, itiraz merciince bu husus karara bağlandığından anılan kararlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına,
2- Sanıklar hakkında yargı görevi yapanı etkileme suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin incelemede;
26.12.2008 tarihli oturumda davaya katılma talebinde bulunan şikayetçi vekilinin katılma isteminin reddine karar verilmiş ise de, yargılandığı dava ile ilgili olarak aleyhine yaptıkları gösteri ve basın açıklaması ile adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettikleri iddia olunan sanıkların eylemlerinden doğrudan zarar görme ihtimali bulunan şikayetçinin davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı olduğu anlaşıldığından, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile katılan vekilinin temyizine ilişkin incelemede;
Sanıklara yüklenen suçun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre; hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanıkların hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.