MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1)Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ... tarafından kullanılan ... plakalı aracın muayenesinin, sanık ... tarafından sahte olarak yapıldığı ve bu suretle sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın aşamalarda sahte araç muayenesi yapmadığını söyleyerek suçlamayı kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi bakımından, trafik tescil belgesi üzerindeki aracın muayenesi bölümünde yer alan yazı, rakam ve imzaların sanığa aidiyeti ile sanığın yargılandığı benzer davadaki muayene işlemindeki yazı, rakam ve imzaların aynı el ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp elde edilen tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Dosya kapsamından, sanık hakkında araç muayenesi sahteciliği eylemi nedeniyle 31.08.2009 tarihinde açılmış kamu davasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak, hukuki kesintinin iddianame tarihi itibarıyla oluşacağı gözetilip, sanığın eylemlerinin ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçun zincirleme biçimde işlenip işlenmediğinin değerlendirilmesi; mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenmesi bakımından sanık hakkındaki dava dosyası getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi, değilse bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması; zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu bağlamda sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceği dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla hüküm kurulması,
b)Suç tarihinin, sanık ... yönünden muayene tarihi olan 10.04.2009 olmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında hatalı olarak 14.08.2010 olarak yazılması,
c)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.