Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23398
Karar No: 2019/20924
Karar Tarihi: 12.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/23398 Esas 2019/20924 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/23398 E.  ,  2019/20924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y KA R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 07.03.2008- 03.06.2015 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, 2015 yılındaki ücreti 1.600,00 TL olmasına rağmen sigorta kayıtlarında asgari ücret olarak tahakkuk ettirildiğini, haftanın 7 günü sürekli çalıştığını ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davalının son çalıştığı şirketin ... Tur. İnş. Nak. Taş. Tic. A.Ş. olmayıp ... Tur. Ve İnş. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının şoför olarak asgari ücretle çalıştığını, ancak düzenli bir çalışmasının bulunmadığını, zaman zaman işe gelmemeyi alışkanlık haline getirdiğini, son olarak 27.09.2012 tarihinde işi terk ettiğini, telefonla aranmasına rağmen işi bıraktığını söylerek işe gelmediğini, üç gün beklenildikten sonra 30.09.2012 tarihinde çıkışının yapıldığını, davacının pişman olup yeniden işe başlamak istemesi üzerine işe başlatıldığını, ancak 31.12.2014 tarihinde kendi isteği ile tekrar ayrıldığını, davacıya 26.09.2014 tarihinde banka yoluyla 5.000,00 TL avans ödendiğini, davacının fazla çalışma, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücret alacağının olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti taleplerinin reddine, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ise kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacının davalıya ait işyerinde 07.03.2008-30.09.2012 ( 4 yıl 6 ay 23 gün) tarihleri ile 05.01.2013-31.05.2015 (2 yıl 4 ay 26 gün) tarihleri arasında çalıştığı ve toplam hizmet süresinin 6 yıl 11 ay 19 gün olduğu kabul edilmiştir. Dosya kapsamında bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre ise davacının; 07.03.2008-30.09.2012 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... Tur. İnş. Nak. Taş. Tic. A.Ş. 09.10.2012-22.12.2012 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... Lojistik Taş. Nak., 05.01.2013-31.12.2014 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... Tur. İnş. Nak. Taş. Tic. A.Ş, 01.01.2015-31.05.2015 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... Tur. Ve İnş. Tic. Ltd. Şti.’ne ait işyerlerinde çalıştığı tespit edilmektedir. Davacı davasını ... Tur. İnş. Nak. Taş. Pet. Ürün. Paz. İth. İhr. ve Tic. A.Ş.’ye yöneltmiş olup, dosyaya sunulan ihtarnamede de muhatap anılan şirkettir. Yargılama sırasında davalı tarafın husumete yönelik itirazı olmuş ise de, mahkemece bu itiraz konusunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamış, davacının ... Tur. Ve İnş. Tic. Ltd. Şti. bünyesinde geçen çalışma süresi de dahil edilmek suretiyle çalışma süresi belirlenmiştir. Hal böyle olunca öncelikle husumet yönünden değerlendirme yapılması, oluşacak sonuca göre davacının çalışma süresinin tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve usuli kazanılmış haklar da korunmak suretiyle işin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı bulunmuştur.İş sözleşmesinin sona ermesine yönelik olarak ise, mahkemece davacının 07/03/2008-30/09/2012 ve 05/01/2013-31/05/2015 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı, ancak gerek 30/09/2012 gerekse 31/05/2015 tarihinde haklı sebep olmadan sözleşmeyi feshettiği sonucuna varılarak kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Ne var ki, taraflar arasındaki husumete yönelik uyuşmazlık giderilmeden ve davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı süre netleştirilmeden feshe yönelik bir değerlendirme yapılması hatalıdır. Ayrıca hakimin aydınlatma yükümlülüğü ve tarafların davayı somutlaştırma yükümlülüğü çerçevesinde toplanması gereken bir kısım delillerin toplanmamış olması ve mevcut delillerin yeterince değerlendirilmemesi bir başka hatalı yöndür. Davacı taraf davacının 15 yıl ve 3600 gün prim ödeme şartlarını taşıdığına dair (04/12/2014 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu yazısının ) dosyada olduğu ifade etmiş ise de, dosya kapsamında bu tarihli bir yazı tespit edilememiştir. Davacının her iki dönem çalışmasına ilişkin işten ayrılış bildirgeleri dosyada bulunmamaktadır. Davalı işveren feshe yönelik bir kısım devamsızlık tutanakları sunmuş olup, yargılama sırasında dinlenen davalı tanıklarının tutanaklarda imzası bulunan tanıklar olup olmadığı, bir diğer ifade ile devamsızlık olgusunun tanık anlatımları ile ispat edilip edilmediği yönünden değerlendirme yapılmadığı da tespit edilmektedir.Açıklanan sebeplerle, gerek husumete gerekse çalışma süresine yönelik uyuşmazlıklar giderildikten sonra, iş sözleşmesinin feshine yönelik hususların aydınlatılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava yeterince aydınlatılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.
    2-Davacının fazla çalışma iddiasının ispatı yönünden takograf kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişi raporu doğrultusunda talebin reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan rapor denetime elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Takograf kayıtlarının çözümüne dair liste üzerinde denetime elverişli şekilde inceleme yapılmalı, haftalık çalışma süresi ve buna göre her hafta için fazla çalışma yapılıp yapılmadığı veya günlük azami çalışma süresinin aşılıp aşılmadığı ayrı ayrı belirlenmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, “23.05.2008-17.07.2015 tarihleri arasındaki takograflarda, günlük araç kullanım süresinin en çok (9) saat en az 30 dakika olduğu,ortalama araç kullanım süresinin 6,5 saat olduğu tarihlerin haftalık (7) gün süreyi takip etmediği, bazı günlerin hafta tatili olarak belirtildiği” ifade edilerek fazla çalışma yapılmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi