16. Hukuk Dairesi 2016/11285 E. , 2019/5220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 120 ada 189, 235, 262, 346, 348 parsel, 133 ada 18, 20 parsel, 149 ada 11, 18 parsel, 156 ada 84 parsel ve 158 ada 140 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlardan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 120 ada 189, 262 ve 156 ada 84 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 120 ada 235, 346, 133 ada 18, 149 ada 18 ve 58 ada 140 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, 120 ada 348, 133 ada 20 ve 149 ada 11 parsel sayılı taşınmazlar ise ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli 120 ada 189, 235, 262, 346, 348 parsel, 133 ada 18, 20 parsel, 149 ada 11, 18 parsel, 156 ada 84 parsel ve 158 ada 140 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile, Şebinkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/250 Esas, 2012/269 Karar sayılı veraset ilamına göre davacıların murisi ... mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’den intikal ettiğini ve terekesinin taksim edilmediğini; muris ...’nin kızı olan babaannesi Kezban’dan gelen miras paylarının bulunduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve babası ... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir. Davalı taraf ise, bir kısım taşınmazların kök muristen intikal ettiğini ve davacının murisi ...’ın payının bulunduğunu, ancak bir kısım taşınmazların 3. kişilerden satın alma yoluyla edinildiğini savunmuştur. Mahkemece, temyize taşınmazların da öncesinin muris ...’ye ait olduğu kabul edilmek suretiyle tapu kayıtlarının iptaline, tamamının davacının babası ... mirasçıları adına tescili yönünde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların hangilerinin
müşterek muris ...’den geldiği, hangi taşınmazların 3. kişilerden satın alındığı, ...’den intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, mahkemece bu husus yeterince açıklığa kavuşturulmamış, davalıların sunmuş oldukları tapu kaydı ve satış senetlerinin hangisinin hangi taşınmaza ilişkin olduğu açıklattırılmamış, mahallinde yapılan keşifte bu tapu kaydı ve satış senetleri yöntemince uygulanmamış, mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanları ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle, davalıların hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına ve satış senedine dayandıkları açıklattırılarak, dayandıkları tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleri ve dayanağını oluşturan belgelerle birlikte getirtilip dosyasına konulmalı, dosya ikmal ettikten sonra, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla çekişmeli taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların müşterek kök muris ...’den kalan yerler mi, yoksa 3. kişilerden satın alınan yerler mi oldukları, terekeye dahil taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların paylaşıma konu olup olmadığı, çekişmeli taşınmazlarda davacı tarafın payının bulunup bulunmadığı, taşınmazları kimin ne zamandan beri ne şekilde kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dayanılan tapu kaydı ve satış senetleri taşınmazlara uygulanmalı, tanık beyanları ile yerel bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi ve uygulamayı takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki hazırlattırılmalı, sonrasında toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; mahkemece temyize konu taşınmazların müşterek kök miras bırakan ...’den intikal eden yerler oldukları kabul edilmekle, davacının babası ..."a ait 1/4 payın iptali ile mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken, taşınmazların tapu kayıtlarının tümden iptal edilerek tamamının ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.