19. Hukuk Dairesi 2016/11189 E. , 2017/6302 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki sürecinde son olarak akdedilen protokol çerçevesinde bayilik faaliyeti yürütüldüğünü ancak davalı yanın protokolde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek kısa süre içerisinde ticari ilişkiyi fiilen sonlandırdığını, bunun üzerine davalı yana ödenen tutardan KDV dahil 265.102,34 TL tutardan, KDV dahil 212.083,17 TL" nin faturaya konu edilerek davalı yana tebliğ edildiğini, fatura borcunun ödenmemesi üzerine,alacağın tahsili için ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2012/17292 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe, anapara ve ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun % 40‘tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, aksine alacaklı olduğunu, taraflar arasında yapılan 17.09.2006 tarihli protokol gereği davacı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, davacının bu protokolden kaynaklanan ve protokolün ek bir maddesinde yazan ve davalıya teslim etmesi gereken hiçbir malzeme ve ekipmanı bu güne kadar teslim etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin davacı tarafından ticari koşullarda anlaşma sağlanamadığı gerekçesi ile ... 41.Noterliğinin 05/05/2013 tarih ve 15516 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile fesih edildiği ,sözleşmenin davalıya ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih olan 15/05/2013 tarihinde sona erdiği,davacı tarafın lehine delil olma niteliğinin bulunduğu,davacı tarafın sözleşmeyi fesih etmesinin haklı sebebe dayandığı,sözleşmenin bitim tarihine kadar kalan sürenin 30,5 ay olduğu,buna göre bu bedelin kullanılmayan döneme ilişkin bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ve ek rapor doğrultusunda davacı tarafın davasının kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece 30.03.2016 tarihinde gerekçeli kararın dava dilekçesinin özeti ile cevap dilekçesi özeti bölümleri tashihle değiştirilmiştir.
6100 sayılı HMK 297.maddesi kararın ne şekilde yazılacağını belirtmektedir.
Somut olayda dosya içeriği ile bağdaşmayan iddia,savunma ve delil toplama özetleri yazılmış olup bu husus yukarıda bahsedilen yasa hükmüne aykırıdır.Diğer yandan kararda tashih ve tavzih yoluyla düzeltilebilecek husular HMK 304 vd. maddelerinde açıklanmıştır. Mahkeme bu konuları resen ele alarak düzeltme konusu yapılamaz. Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilmeden karar verilmesi usulsüzdür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.