15. Ceza Dairesi 2017/27937 E. , 2020/10717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; TCK’nın 158/1-f, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK’nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyett
Sanık ... hakkında; beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ...’nin mahkumiyetine ilişkin hükümler ile sanık ...’in beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
.... Gıda Pazarlama isimli şirketin yetkilisi olan sanıkların, ... ile olan ticari alışveriş karşılığında sanık ... tarafından suça konu 7.500 TL bedelli çek ciro edilmek suretiyle verildiği, daha sonra çekin katılan .... Yem isimli şirkete geçtiği, bu şirket tarafından çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığı, katılan şirket tarafından karşılıksız çek keşide etme suçundan yapılan şikayet üzerine sanıkların suça konu çeki kendilerinin keşide etmediğini savundukları, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda;
1-Sanıklar hakkında atılı resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 10/08/2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanık ... hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede;
Sanık ...’nın savunması, katılan ve tanık beyanları, ekspertiz raporu ile dosya kapsamından mahkemece sanık hakkında atılı suç yönünden verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığın yüklenen suçu işlediğinin sabit olmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçun sübut bulduğuna dair temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede;
Keşideci şirketin yetkilisi olan sanıkların suça konu çekle birlikte farklı çeklerinde ...’a verildiğini ... tarafından da katılan şirkete bu çeklerin verildiğini beyan etmiş olmaları, dosya içerisinde mevcut 29/08/2006 tarihli “TUTANAK” başlıklı belgede sanık ... ve katılan şirket muhasebecisi olduğu belirtilen ....’un imzalamış olup içeriğinde toplam 23.500 TL borcun 15.000 TL’lik kısmı için mal vermiş olduğunu kalan paranın ödenmesi halinde çeklerin teslim edileceğinin belirtilmiş olması nedeniyle Uyap kayıtlarından yapılan incelemede sanık ... hakkında tutanakta belirtilen ve en son katılan .... Yem isimli şirkete geçen çekler nedeniyle hakkında yargılama yapılıp Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/10/2019 tarih, 2019/191 Esas 2019/304 Karar sayılı dosyası üzerinden beraat kararı verildiği yine aynı katılana çek verme eylemi nedeniyle Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30/06/2015 tarih, 2007/268 Esas 2015/271 Karar sayılı ilamı ile sanık ...’in eyleminin vasıf değişikliği ile idari yaptırım olduğunu ve idari yaptırımın da zamanaşımı nedeniyle uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş olması da gözetilerek toplanan delillerin neticesinde sanık ..."nin ortağı olan ... ile birlikte .... San. Tic. Ltd. Şti"ni 24/05/2005 tarihinde ... ve .... isimli şahıslardan devraldıkları, sanık ...’in söz konusu çekteki borcu kabul etmiş olması teminat amacıyla kendisi tarafından da çekin cirolandığını savunmasının aksine sanık ...’in dolandırıcılık kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin delil bulunmaması karşısında mahkemece sanık hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden beraat hükmü kurulması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık ...’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.