Esas No: 2020/7696
Karar No: 2022/3454
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 8. Daire 2020/7696 Esas 2022/3454 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/7696 E. , 2022/3454 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/7696
Karar No : 2022/3454
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Üniversitesi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacının, atamasına esas teşkil eden atama kararnamesinde hukuki atama sebebinin 33/a yerine 50/d olarak olarak gösterilmesi neticesinde, yüksek lisans eğitimini tamamlamadığı gerekçesiyle ilişiğinin kesildiği tarihten 33/a uyarınca tekrar atandığı tarihe kadar mahrum kaldığı maaşın tarafına tazminat olarak ödenmesi gerektiği, bu nedenle temyize konu tazminat talebinin reddine ilişkin kararda hukuka uyarlık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/05/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava; … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünde araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının, atamasına esas teşkil eden atama kararnamesinde hukuki atama sebebinin "2547 sayılı Kanunun 33/a maddesi" şeklinde düzeltilmesi istemiyle yaptığı 20.06.2013 günlü başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve işlem nedeniyle mahrum kaldığı parasal haklarının tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi'nce; 13/02/2020 ve 17/06/2020 tarihli ara kararları ile 2547 sayılı Kanun'un 33/a ve 50/d maddesinde belirtilen her iki atama biçiminin akademik anlamda amaç ve süre bakımından birçok farklılık içermesi dolayısıyla davacının 33/a maddesi uyarınca atanması gerekirken 50/d maddesi uyarınca atandığı andan itibaren mahrum kaldığı parasal hakları olup olmadığı hususunun davalı idareden sorulduğu, ara karara cevaben dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgelerde 33/a ve 50/d kapsamında yapılan atamaların maaş kalemlerinde herhangi bir farklılık yaratmadığının belirtildiği anlaşılmakla davacının tazminat talebinin reddi gerektiği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Yükseköğretim kurumları" başlıklı 130. maddesinin 9. fıkrasında; "...öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri.,..özlük işleri...kanunla düzenlenir.." hükmüne yer verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde; "l) (Değişik: 22/2/2018-7100/2 md.) Öğretim Elemanları: Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri, öğretim görevlileri ve araştırma görevlileridir..."düzenlemesine, "Araştırma görevlileri" başlıklı 33. maddesinde(Değişik: 17/8/1983 - 2880/16 md.); a) (Değişik: 12/8/1986 - KHK 260/3 md.) Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır. Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer.(Ek cümle: 21/4/2005 – 5335/10 md.)Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler. Lisans üstü eğitim - öğretim için yurt dışına gönderilecek araştırma görevlileri ile ilk defa bu amaçla bu göreve atanacaklarda aranacak nitelikler ve diğer hususlar Yükseköğretim Kurulunca tespit edilir..." düzenlemesine, "Lisans üstü öğretim" başlıklı 50. maddesinde; "Usul ve şartları;..d) Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna da atanabilirler." kuralına, Geçici 67. maddesinde(Ek: 19/11/2014-6569/32 md.); "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz." hükmüne yer verilmiştir.
20.04.2016 tarih ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 7. maddesinde "(1) Tezli yüksek lisans programının süresi bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın dört yarıyıl olup, program en çok altı yarıyılda tamamlanır. (2) Dört yarıyıl sonunda öğretim planında yer alan kredili derslerini ve seminer dersini başarıyla tamamlayamayan veya bu süre içerisinde yükseköğretim kurumunun öngördüğü başarı koşullarını/ölçütlerini yerine getiremeyen; azami süreler içerisinde ise tez çalışmasında başarısız olan veya tez savunmasına girmeyen öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişiği kesilir." kuralı yer almıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, 2547 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca, araştırma görevlileri, lisansüstü öğretim yapmak amacıyla değil, araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere öğretim yardımcısı olarak atanabilirler. Öğretim yardımcısı olarak nitelendirilen araştırma görevlileri anılan kadrolara belirli bir süre ile atanırlar ve öngörülen sürenin sonunda görev süreleri kendiliğinden sona erer. 50/d maddesine göre ise, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterilik ve doktora öğrencileri, bu öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere atanırlar. Her iki maddede, araştırma görevliliğine yapılan atamaların amaç ve süreleri birbirinden farklı düzenlenmiştir. Bir başka ifade ile 33. maddeye göre yapılan atamalar hizmetin yürütülmesi amacını taşıdığı halde, 50/d maddesine göre yapılan atamalar ile burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenmesi amaçlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Dicle Üniversitesi Rektörlüğü İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’ne araştırma görevlisi alımına ilişkin verilen 05/12/2008 tarihli ilanda 2547 sayılı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca öğretim elemanı alınacağı belirtildiği halde 02/02/2009 tarihli atama kararnamesi ile davacının anılan ilana istinaden 2547 sayılı Kanunu'nun 50/d maddesi uyarınca atandığı, … Üniversitesi Rektörlüğü'nün işlemiyle azami yasal süre sonunda yüksek lisans eğitimini tamamlamadığından bahisle davacının görev süresinin uzatılmayarak görevine son verildiği, davacının 20/06/2013 tarihinde atamasına esas teşkil eden atama kararnamesinde hukuki atama sebebinin "2547 sayılı Kanunun 33/a maddesi" şeklinde düzeltilmesi istemiyle idareye yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine iş bu dava açıldıktan sonra davacının "2547 sayılı Kanunun 33/a maddesi" uyarınca 27/02/2014 tarihli onay ile atamasının yapıldığı, Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle işlem yönünden karar verilmesine yer olmadığına, başvurunun reddinin herhangi bir tazminat hakkı doğurmayacağı gerekçesiyle de tazminat talebinin reddine karar verildiği, bu kararın Dairemiz 27/12/2017 tarih ve E:2014/8416, K:2017/9924 sayılı kararı ile dava konusu işlem hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı yönünden onanıp kesinleştiği, dava konusu işlem nedeniyle davacının mahrum kaldığı parasal haklarının tazmini istemine ilişkin kısmı yönünden ise davacının 33/a maddesi uyarınca atanması gerekirken yerine 50/d maddesi uyarınca atandığı andan itibaren mahrum kaldığı parasal hak olup olmadığı husususu Mahkemece araştırılmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak tazminat isteminin reddine karar verildiği gerekçesiyle bozulduğu, davalı idarenin karar düzeltme talebi üzerine Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 29/11/2019 tarih ve E:2018/5748, K:2019/10978 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine dair karar verilmesi üzerine bozulan kısım olan tazminat istemi yönünden dava dosyası yeniden incelenmek suretiyle 13/02/2020 ve 17/06/2020 tarihli ara kararları ile 2547 sayılı Kanun'un 33/a ve 50/d maddesinde belirtilen her iki atama biçiminin akademik anlamda amaç ve süre bakımından birçok farklılık içermesi dolayısıyla davacının 33/a maddesi uyarınca atanması gerekirken 50/d maddesi uyarınca atandığı andan itibaren mahrum kaldığı parasal hakları olup olmadığı hususunun davalı idareden sorulduğu, ara karara cevaben dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgelerde 33/a ve 50/d kapsamında yapılan atamaların maaş kalemlerinde herhangi bir farklılık yaratmadığının belirtilmesi üzerine Mahkemece davacının tazminat talebinin reddi gerektiği sonucuna varılarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının, atamasına esas teşkil eden atama kararnamesinde hukuki atama sebebinin 33/a yerine 50/d olarak gösterildiği, davacının 33/a yerine 50/d uyarınca atandığı andan itibaren mahrum kaldığı parasal hakların salt 33/a ve 50/d kapsamında yapılan atamaların maaş kalemlerinde mevcut farklılıktan ibaret olmadığı, davacının 02.02.2009 tarihinde 33/a yerine 50/d uyarınca atanması üzerine azami yasal süre sonunda yüksek lisans eğitimini tamamlamadığından bahisle 01.07.2013 tarihinde görev süresinin uzatılmayarak görevine son verilmesi üzerine 2547 sayılı Kanunun 33/a maddesi uyarınca atamasının yapıldığı 27/02/2014 tarihine kadar mahrum kaldığı maaşlar nedeniyle zarara uğradığı, davacının mahrum kalınan maaşlar başta olmak üzere tüm parasal haklarının iadesini talep ettiği dikkate alındığında görevden uzak kaldığı süre boyunca mahrum kaldığı maaşlar nedeniyle uğradığı zararın tazmini gerekirken tazminat talebinin reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmediğinden temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.