Esas No: 2021/1482
Karar No: 2022/3435
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 8. Daire 2021/1482 Esas 2022/3435 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/1482 E. , 2022/3435 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1482
Karar No : 2022/3435
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Odaları Birliği
VEKİLİ : Av. ...
3- ...Odası
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olan davacı tarafından, Maliye Bakanlığının 10/01/2019 tarihli onayı ile kesinleşen, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Disiplin Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile düzeltilerek onanan, Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı kararı ile verilen meslekten çıkarma cezasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacı hakkında başlatılan disiplin kovuşturmaları birleştirilmek suretiyle yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, davacının söz konusu kovuşturmaya konu filleri nedeniyle, dava konusu TÜRMOB Disiplin Kurulu kararıyla Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 6/d ve 6/z maddeleri uyarınca ayrı ayrı iki kınama cezası, Yönetmeliğin 7/f maddesi uyarınca ("Meslek mensuplarınca, beyanname ve bildirimlerin imzalanması ve denetimi ile ilgili yasal düzenlemelerdeki ilke ve kurallarla, ilan olunmuş norm ve standartlara kasten aykırı davranılması veya beyanname imzalama ve denetim yetkisinin kasten gerçeğe aykırı olarak kullanılması" fiilini işlediğinden bahisle) 12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası ve Yönetmeliğin 7/c maddesi ve 3568 sayılı Kanun'un 48. maddesi uyarınca ("Meslek mensuplarınca; meslek mensubu olmayan veya mesleği yapmaları yasaklanmış kişilerle Kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak işbirliği yapılması" fiilini işlediğinden bahisle) “meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu durumda davacının TÜRMOB Disiplin Kurulu kararıyla Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin 7. maddesi kapsamında değerlendirilen fiilinin, bazı kişilerin, ... adlı kişinin yanında çalışıyor gibi gösterilip SGK nezdinden sigortalılık işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve bu konuda yapılan işbirliği olduğu, bu fiilin Yönetmeliğin 7/f maddesinde yer verilen "Meslek mensuplarınca, beyanname ve bildirimlerin imzalanması ve denetimi ile ilgili yasal düzenlemelerdeki ilke ve kurallarla, ilan olunmuş norm ve standartlara kasten aykırı davranılması veya beyanname imzalama ve denetim yetkisinin kasten gerçeğe aykırı olarak kullanılması" fiili kapsamında bulunduğu, sözkonusu fiil dışında, davacı ile meslek mensubu olmayan ...'ın nasıl bir işbirliği yaptığının somut olarak ortaya konulamadığı, dolayısıyla, bazı kişilerin, ... adlı kişinin yanında çalışıyor gibi gösterilip SGK nezdinden sigortalılık işlemlerinin gerçekleştirilmesi konusundaki işbirliğinin Yönetmeliğin 7/f maddesi kapsamında değerlendirilip disiplin cezası verilmesinin ardından (Bu ceza Mahkememizin E: 2019/621 sayılı dosyasında dava konusu edilmiş olup, hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.) söz konusu fiilin bir de aynı Yönetmeliğin 7/c maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve disiplin cezasına tabi tutulması aynı fiil nedeniyle ikinci kere cezalandırma sonucunu doğurduğundan ve bu durumun "aynı fiilden dolayı iki kez cezalandırılmama" ilkesine aykırılık teşkil ettiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; İdare Mahkemesince, bazı kişilerin, ... adlı kişinin yanında çalışıyor gibi gösterilip SGK nezdinden sigortalılık işlemlerinin gerçekleştirilmesi konusundaki işbirliğinin Yönetmeliğin 7/f maddesi kapsamında değerlendirilip disiplin cezası verilmesinin ardından söz konusu fiilin bir de aynı Yönetmeliğin 7/c maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve disiplin cezasına tabi tutulması aynı fiil nedeniyle ikinci kere cezalandırma sonucunu doğurduğundan ve bu durumun "aynı fiilden dolayı iki kez cezalandırılmama" ilkesine aykırılık teşkil ettiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile işlemin iptali yolunda karar verilmekle birlikte; "meslek mensubu olmayan veya mesleği yapmaları yasaklanmış kişilerle Kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak işbirliği yapılması" fiili ile "meslek mensuplarınca, beyanname ve bildirimlerin imzalanması ve denetimi ile ilgili yasal düzenlemelerdeki ilke ve kurallarla, ilan olunmuş norm ve standartlara kasten aykırı davranılması veya beyanname imzalama ve denetim yetkisinin kasten gerçeğe aykırı olarak kullanılması" fiillerinin birbirinden ayrı değerlendirilmesi gerektiği, nitekim meslek mensubunun, meslek mensubu olmayan veya mesleği yapmaları yasaklanmış kişilerle mevzuata aykırı olarak işbirliği yaptığı hallerde yapılan işlemlerin mevzuata uygun yapılmış olma ihtimalinin de (gerçek çalışanlara sigorta işlemi yapılması gibi) bulunduğu, bu hallerde netice işlem mevzuata uygun olsa bile işlem öncesindeki usulsüzlüklerin disiplin hukukunca ayrıca incelenmesi gerektiği, dolayısyla davacının mevzuata aykırı işbirliği fiilini gerçekleştirip gerçekleştirmediği hususunun sonrasında yapıldığı iddia edilen usulsüzlüklerden ayrı değerlendirilmesi gerektiği, dosya içerisindeki ifade ve tespitler birlikte değerlendirildiğinde, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ...'ın meslek mensubu olmayan ... ile mevzuata aykırı bir işbirliği içerisinde olduğu konusunda bir tereddüt bulunmadığı, bu durumda davacının eylemleri Disiplin Yönetmeliğinin 7/c maddesi kapsamında bulunmakta ise de davalı idarece neticeten 3568 sayılı Kanun'un 48. maddesi uyarınca “meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 3568 sayılı Kanun'un 48. maddesinde, meslekten çıkarma cezasının tanımının yapıldığı ve hangi hallerde bu cezanın verilebileceği açık olarak sayıldığı, bu hallerin; mükellefle birlikte kasden vergi ziyaına sebebiyet verdiği mahkeme kararı ile kesinleşmek veya beş yıllık dönem içinde iki defa mesleki faaliyetten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasından sonra bu cezayı gerektiren fiili yeniden işlenmek olduğunun belirtildiği, verilen cezanın ağırlığı ve yasada açıkça koşulların sayılmış olması karşısında bir derece ağır ceza uygulanmasına olanak bulunmadığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık mahkeme kararında ise neticesi itibariyle hukuka aykırılık görülmediği, davalılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine belirtilen gerekçe ile karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından: 3568 sayılı Kanun ve bu Kanunla ilgili olarak yayımlanan Disiplin Yönetmeliği hükümleri uyarınca, meslek mensupları hakkında disiplin kovuşturmalarının üyesi oldukları Oda Disiplin Kurullarınca yapıldığı ve verilen karara yapılan itirazların Birlik Disiplin Kurulunca incelenerek Hazine ve Maliye Bakanlığının onayı ile kesinleştiği, Oda Kurulları tarafından yapılan inceleme ve tespitler ile tutulan tutanak ve dosyadaki mevcut deliller incelendiğinde, davacının sözleşme düzenlemeden müşterisine hizmet verdiği, müşterisinin bilgisi olmadan başka bir meslek mensubundan devralarak hizmet sunduğu, kendisinden istenildiği halde yasal defter ve belgeleri vermediği, müşterisini maddi ve manevi zarara uğrattığı, davacının mesleğini yapmadığı, mesleki bürosunda çeşitli şirketler kurarak ücret karşılığında fiilen çalışmayan kimselerin işe girişlerini yaparak haksız kazanç sağladığı, davacının 24/01/2017 tarihli ifadesinde ...'ın yanında çalıştığını ve muhasebe işlerinde kendisine yardımcı olduğunu belirttiği, adı geçen ...'ın ise Polatlı'da muhasebeci olarak bilindiği, SGK Denetmeni tarafından yapılan incelemede ifadesine başvurulanlardan 12 kişinin fiilen çalışmadıkları halde ... tarafından para karşılığı sigorta girişlerinin yapıldığını ifade ettikleri, davacının sicil dosyası incelendiğinde disipline intikal eden benzer içerikte çok sayıda kovuşturmasının olduğu ve meslek mensubunun bu eylemi alışkanlık haline getirdiğinin sabit olduğu, davacının eylemlerinin niteliği ve ağırlık derecesinin 3568 sayılı Kanun'un 48. maddesinde yer alan "bir derece ağır disiplin cezasının uygulanmasına karar verebilme" yetkisinin kullanılmasını gerektiren nitelikte olduğu, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının idarenin takdir yetkisine müdahale ve kısıtlama niteliğinde olduğu, yargı kararlarının yürütmenin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde olamayacağı belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği tarafından: Dava konusu olayda yapılan inceleme ve tespitler ile tutulan tutanak ve dosyadaki mevcut deliller incelendiğinde; davacının meslek mensubu olmayan ... ile mevzuata aykırı işbirliği içerisinde olduğu konusunda bir tereddüt bulunmadığı, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında da davacının cezalandırmaya konu işbirliği eyleminin sübutu ve bu eylemin Disiplin Yönetmeliği'nin 7/c maddesi uyarınca cezalandırmayı gerektirdiğinin açık olduğunun kabul edildiği, ancak davacıya eylemine uyan "geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma" cezasının bir derece ağırlaştırılmak suretiyle "meslekten çıkarma" cezası olarak verilmesinin hukuka aykırı olduğu, zira 3568 sayılı Kanun'un 48. maddesinde meslekten çıkarma cezasının verileceği hallerin sayılmak suretiyle belirlendiği, ceza ağırlaştırılmak suretiyle meslekten çıkarma cezası verilmesinin bu haller arasında sayılmadığından işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilmekle birlikte, davacıya verilen disiplin cezasının 3568 sayılı Kanun'un 48. maddesinin dokuzuncu fıkrası "Disiplin kurulları bir derece ağır veya bir derece hafif disiplin cezasının uygulanmasına karar verebilirler" hükmü ile idareye tanınan takdir yetkisinin kullanılması suretiyle verildiği, davacının disiplin geçmişi ve aldığı cezalar ve ... ile olan ilişkisi değerlendirildiğinde dava konusu işleme esas eylemleri gerçekleştirmeyi alışkanlık haline getiren davacı hakkında kullanılan takdir yetkisinin hukuka aykırı olarak nitelendirilemeyeceği, aksi değerlendirmenin idareye mevzuat ile verilen takdir yetkisinin kullanımını yargı kararı ile olanaksız hale getirmek anlamına geleceği belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmüştür.
Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası tarafından: Dava konusu "meslekten çıkarma" disiplin cezasının mevzuata, yerleşik idari teamüllere ve hizmet gerekleri ile kamu yararına uygun bir işlem olduğu, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında mevzuat ile belirlenen cezalardan daha ağır bir ceza uygulanmasının hukuka ve usule uygun olmadığı belirtilmekle birlikte, 3568 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile oda organlarına bu yolda bir takdir hakkının tanındığı, nitekim 48. maddenin "Disiplin kurulları bir derece ağır veya bir derece hafif disiplin cezasının uygulanmasına karar verebilirler" hükmünün açık olduğu, somut olayda, davacının daha öncesinde de kusurlu eylemlerinin bulunduğu ve mesleki disiplin süreçlerine tabi tutulduğu dikkate alındığında, anılan takdir hakkının hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde kullanıldığının kabulü gerektiği, dava konusu işlem nezdinde mükerrer bir cezalandırmadan söz edilemeyeceği, zira davacının diisplin cezasına konu eylemlerinin her durumda süreklilik taşıması, bu hususu doğruladığı ve davaya konu somut işlemi de hukuka uygun kıldığı belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında ... vekili Av. ... tarafından yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Oda Yönetim Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile ...tarihli ve ...sayılı Sigorta İnceleme Raporu üzerine başlayan soruşturma sonucunda 20/10/2015 tarih ve 10 sayılı kararı ile, ...tarihli ve ...sayılı Sigorta İnceleme Raporu üzerine başlayan soruşturma sonucunda ...tarih ve ...sayılı kararı ile davacı hakkında disiplin kovuşturması başlatılmasına karar verildiği, tüm dosyaların Oda Disiplin Kuruluna sevkini müteakip dosyaların birleştirildiği, Oda Disiplin Kurulunun ...tarihli ve ...sayılı kararı ile davacının; ... tarafından yapılan şikâyet üzerine başlayan kovuşturma kapsamında Disiplin Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (d) ve (z) bentleri uyarınca “ayrı ayrı 2 kez kınama" cezası ile cezalandırılmasına; ...tarihli ve ...sayılı İnceleme Raporu üzerine başlayan kovuşturma kapsamında Disiplin Yönetmeliğinin 7. maddesinin (f) bendi uyarınca “12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma” cezası ile cezalandırılmasına; Disiplin Kurulu kararının "4/d" bölümünde açıklanan nedenlerle Disiplin Yönetmeliğinin 9. maddesinin (d) bendi uyarınca "meslekten çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına; ...tarihli ve ...sayılı Sanal Sigortalı İnceleme Raporu üzerine başlayan kovuşturma kapsamında davacıya “disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar verildiği, davacının Oda Disiplin Kurulu kararına karşı Birlik nezdinde itiraz etmesi üzerine Birlik Disiplin Kurulu’nun ...tarihli ve ...sayılı kararı ile Oda Disiplin Kurulu’nca verilen karar düzeltilerek, davacının eylemlerine uyan Disiplin Yönetmeliği’nin 6/d ve 6/z maddeleri uyarınca “2 ayrı kınama” cezası ile, Disiplin Yönetmeliği’nin 7/f maddesi uyarınca “12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma” cezası ile, son olarak da Disiplin Yönetmeliği’nin 7/c ve 3568 sayılı Yasa’nın 48. maddeleri uyarınca “meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın Hazine ve Maliye Bakanlığının 10/01/2019 tarihli onayı ile kesinleşmesi üzerine Disiplin Yönetmeliği’nin 7/c ve 3568 sayılı Yasa’nın 48. maddesi uyarınca “meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına dair işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun "Disiplin cezaları" başlıklı 48. maddesinde; "Mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan yahut da görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan meslek mensupları hakkında, muhasebe ve müşavirlik hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi maksadı ile durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre aşağıdaki disiplin cezaları verilir.
Disiplin cezaları şunlardır: a) Uyarma; meslek mensubuna mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. b) Kınama; meslek mensubuna görevinde ve davranışında kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesidir. c) Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma; mesleki sıfatı saklı kalmak şartıyla altı aydan az, bir yıldan çok olmamak üzere mesleki faaliyetten alıkoymadır. d) Yeminli sıfatını kaldırma; yeminli mali müşavirin yeminli sıfatının kaldırılmasıdır. e) Meslekten çıkarma; meslek mensubunun ruhsatnamesinin geri alınarak bir daha bu mesleği icra etmesine izin verilmemesidir. Mesleki kurallara, mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiil ve harekette bulunanlarla, görevin gerektirdiği güveni sarsıcı harekette bulunan meslek mensupları hakkında, ilk defasında uyarma, tekrarında ise kınama cezası uygulanır.
Görevini bağımsızlık, tarafsızlık ve dürüstlükle yapmayan veya kusurlu olarak yapan veyahutta bu Kanunda yer alan mesleğin genel prensiplerine aykırı harekette bulunan meslek mensupları için geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanır.
Tasdik yetkisini gerçeğe aykırı olarak kullandığı Maliye Bakanlığınca ilk defa tespit edilen ve rapora bağlanan yeminli mali müşavirler hakkında geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma, bu husus tekerrür edip bunun mahkeme kararıyla kesinleşmesi halinde de yeminli sıfatını kaldırma cezası verilir.
Mükellefle birlikte kasden vergi ziyaına sebebiyet verdikleri mahkeme kararı ile kesinleşen meslek mensuplarına, meslekten çıkarma cezası verilir.
Üç yıllık bir dönem içinde iki veya daha fazla disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan meslek mensubuna, her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanabilir.
Beş yıllık dönem içinde iki defa mesleki faaliyetten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasından sonra bu cezayı gerektiren fiili yeniden işleyen meslek mensupları hakkında meslekten çıkarma cezası uygulanır.
Disiplin kurulları bir derece ağır veya bir derece hafif disiplin cezasının uygulanmasına karar verebilirler.
Takibat ve hüküm tesisi disiplin soruşturması yapılmasına ve disiplin cezası uygulanmasına engel değildir.
Meslek mensubu hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Yetkili disiplin kurulunun 10 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde savunma yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmiş sayılırlar.
Disiplin cezaları kesinleşme tarihinden itibaren uygulanır." , "Yönetmelikler" başlıklı 50. maddesinin (k) bendinde; "Disiplin kovuşturması yapılması konusunda karar verecek merci, disiplin cezalarını vermeye yetkili merciler, disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazın usul ve şartları ve disiplinle ilgili diğer hususlar"ın yönetmelikle düzenleneceği, "Oda Disiplin Kurulunun görevleri" başlıklı 26. maddesinde; "Disiplin Kurulunun görevleri, Oda Yönetim Kurulunun disiplin soruşturması açılması kararı üzerine üyeler hakkında disiplin soruşturması yaparak disiplinle ilgili kararları ve cezaları vermek ve Kanunla verilen diğer yetkileri kullanmaktır.
", "Birlik disiplin kurulu" başlıklı 38. madesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında; "Birlik Disiplin Kurulu, Oda Disiplin kurullarının kararlarına karşı yapılacak itirazları incelemek ve bu konularda gerekli kararları vermekle görevlidir.", "Birlik Disiplin Kurulunun itirazların reddine ait kararları Maliye Bakanlığının tasdiki ile kesinleşir." hükmüne yer verilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği'nin "Geçici Olarak Mesleki Faaliyetten Alıkoyma Cezası" başlıklı 7. maddesinde "Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası, her bir eylem için altı aydan az, bir yıldan çok olmamak üzere aşağıdaki hâllerde uygulanır: a) Üç yıllık bir dönem içinde kınama cezası gerektiren herhangi bir hâl ve eylemin yinelenmesi. b) Çalışanlar listesinde kayıtlı bulunan meslek mensuplarınca sahip olunan unvanla Kanunun 2 nci maddesinde yer alan işlerin yürütülmesi amacıyla gerçek veya tüzel kişilere bağlı ve onların işyerlerine bağımlı olarak açık veya gizli hizmet sözleşmesi ile çalışılması. c) Meslek mensuplarınca; meslek mensubu olmayan veya mesleği yapmaları yasaklanmış kişilerle Kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak işbirliği yapılması. ... f) Meslek mensuplarınca, beyanname ve bildirimlerin imzalanması ve denetimi ile ilgili yasal düzenlemelerdeki ilke ve kurallarla, ilan olunmuş norm ve standartlara kasten aykırı davranılması veya beyanname imzalama ve denetim yetkisinin kasten gerçeğe aykırı olarak kullanılması ...", "Kararların Kesinleşmesi" başlıklı 29. maddesinde; "Birlik Disiplin Kuruluna otuz gün içinde itiraz edilmeyen ilgili Oda Disiplin Kurulu kararları, itiraz süresinin geçirilmesi ile kendiliğinden kesinleşir ve gereği ilgili Oda tarafından derhâl yerine getirilir. Süresinde itiraz edilen dosyalarda ise, Birlik Disiplin Kurulunun verdiği kararlar kesindir. Ancak, Birlik Disiplin Kurulunun itirazların reddine ait kararları, Maliye Bakanlığının onayı ile kesinleşir. İlgililer bu kararlara karşı, kararların iş veya ikametgâh adreslerine bildirim tarihinden itibaren idarî yargıya başvurabilirler." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu olayda; serbest muhasebeci olarak çalışmakta olan davacı hakkında ...'in avukatı aracılığıyla yaptığı bireysel şikayet ve SGK İnceleme Raporları kapsamında Oda Disiplin Kurulunca başlatılan disiplin soruşturmalarının birleştirilerek; Oda Disiplin Kurulunun ...tarihli ve ...sayılı kararı ile davacının; ... tarafından yapılan şikâyet üzerine başlayan kovuşturma kapsamında Disiplin Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (d) ve (z) bentleri uyarınca “ayrı ayrı iki kez kınama" cezası ile cezalandırılmasına; ...tarihli ve ...sayılı İnceleme Raporu üzerine başlayan kovuşturma kapsamında Disiplin Yönetmeliğinin 7. maddesinin (f) bendi uyarınca “12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma” cezası ile cezalandırılmasına; Disiplin Kurulu kararının "4/d" bölümünde açıklanan nedenlerle Disiplin Yönetmeliğinin 9. maddesinin (d) bendi uyarınca "meslekten çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına; ...tarihli ve ...sayılı Sanal Sigortalı İnceleme Raporu üzerine başlayan kovuşturma kapsamında davacıya “disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
Davacının Oda Disiplin Kurulu kararına karşı Birlik nezdinde itiraz etmesi üzerine Birlik Disiplin Kurulu’nun ...tarihli ve ... sayılı kararı ile Oda Disiplin Kurulu’nca verilen karar düzeltilerek, davacının eylemlerine uyan Disiplin Yönetmeliği’nin 6/d ve 6/z maddeleri uyarınca “2 ayrı kınama” cezası ile, Disiplin Yönetmeliği’nin 7/f maddesi uyarınca “12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma” cezası ile, son olarak da Disiplin Yönetmeliği’nin 7/c ve 3568 sayılı Kanun'un 48. maddeleri uyarınca “meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın Hazine ve Maliye Bakanlığınca 10/01/2019 tarihinde onaylanmıştır.
Davacının kınama, 12 ay geçici olarak meslekten men ve meslekten çıkarma cezalarının iptali istemiyle .... İdare Mahkemesi'nde açtığı davada; sözkonusu disiplin cezalarının ayrı ayrı işlemler olduğu, ayrı yargılama ve incelemeye tabi olduğu, 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen birlikte dava açılabilecek işlemler kapsamında olmadığı, her bir cezaya karşı ayrı dilekçelerle ayrı ayrı dava açılması gerekirken tek dilekçeyle dava açıldığı gerekçesiyle ...tarih ve E:..., K:...sayılı karar ile dilekçenin reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından yenilenen dava dilekçesi ile .... İdare Mahkemesi'nin E:...esasında “12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma” cezasının iptali istemiyle açılan davada; ...tarih ve E:..., K:...sayılı karar ile; davacının ... ile bilerek iş birliği yaptığı, bir kısım şahısların ...'a ait firmada çalışmaları olmadığı halde ücret karşılığı iş gören olarak çalışıyormuş gibi Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunduğu, iş görenlerin sigorta girişlerini bilerek yaptığı, davacının bu tür faaliyetleri itiyat haline getirdiği, nitekim, davacı hakkında daha önce de benzer nitelikte fiilleri nedeniyle disiplin cezaları verildiği, ancak bu cezaların usule yönelik aykırılıklar nedeniyle iptal edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın istinaf isteminin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararı hakkında Dairemizce verilen 25/05/2022 tarih ve E:2021/2733, K:2022/3434 sayılı temyiz isteminin incelenmeksizin reddi kararı ile kesinleştiği, "meslekten çıkarma" cezasının iptali istemiyle ise temyiz incelemesine konu işbu davanın açıldığı görülmektedir.
Serbest muhasebeci olarak görev davacı hakkında, bireysel şikayetler, SGK İnceleme Raporu, Vergi Tekniği Raporu ve Vergi İnceleme Raporları kapsamında çok sayıda disiplin soruşturması açıldığı; serbest muhasebeci olmasına karşın, makbuz ve vergi levhasında serbest muhasebeci mali müşavir unvanını kullandığı, müşterileri ile sözleşme düzenlemediği, asgari ücret tarifesinin altında hizmet verdiği, Oda Disiplin Kurulunca istenen belgeleri vermediği gerekçesiyle Oda Disiplin Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı ile verilen "12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma" cezasının yargı yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği; davacının Polatlı'da muhasebe bürosu varken Ankara'da açtığı işyeri vasıtasıyla sahte SGK bildiriminde bulunduğu gerekçesi ile Oda Disiplin Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı ile verilen "12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma" cezasının .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile davacıya isnat edilen fiillerin Disiplin Yönetmeliği'nin 7/f maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle iptal edilmiş ve anılan karar kesinleşmiştir.
Davacının yanında çalışan ...'ın ...Tarım Ürünleri Ltd.Şti. üzerinden davacının bilgi ve gözetimi altında sahte SGK'lı bildiriminde bulunduğu gerekçesi ile Oda Disiplin Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı ile verilen "12 ay geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma" cezasının ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile davacıya isnat edilen fiillerin Disiplin Yönetmeliği'nin 7/f maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle iptal edilmiş ve anılan karar kesinleşmiştir.
Davacının mesleki ruhsatını bilerek meslek mensubu olmayan bir başkasına kullandırdığı gerekçesiyle Oda Disiplin Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı ile verilen "meslekten çıkarma" cezasının .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile Disiplin Yönetmeliği'nin 9/d maddesinde meslekten çıkarma cezası verilecek haller arasında sayılan mesleki ruhsatını bilerek meslek mensubu olmayan bir başkasına kullandırma eyleminin, 3568 sayılı Kanun'un 48. maddesinde açık olarak belirtilen meslekten çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiiler arasında sayılmadığından, hukuka aykırı olduğu saptanan bu hükme dayanılarak verilen dava konusu disiplin cezasında bu gerekçeyle hukuka uyarlık bulunmadığından iptal edildiği, iptal kararının Dairemizin 25/05/2022 tarih ve E:2020/7199, K: 202273408 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Davacının çeşitli şirketler aracılığıyla sahte SGK'lı bildiriminde bulunduğuna ilişkin SGK ve Vergi Tekniği Raporları kapsamında yapılan disiplin soruşturması neticesinde Oda Disiplin Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı ile verilen "meslekten çıkarma" cezasının .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile; 3568 sayılı Kanun'da öngörülen tekerrür hükümlerinin şartları gerçekleşmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, karara yönelik istinaf isteminin reddedildiği, Dairemizin 25/05/2022 tarih ve E:2020/487 sayılı ara kararı cevabı beklendiğinden hali hazırda temyiz istemi hakkında bir karar verilmediği tespit edilmiştir.
Bu çerçevede; davacıya meslek mensuplarınca, beyanname ve bildirimlerin imzalanması ve denetimi ile ilgili yasal düzenlemelerdeki ilke ve kurallarla, ilan olunmuş norm ve standartlara kasten aykırı davranılması veya beyanname imzalama ve denetim yetkisinin kasten gerçeğe aykırı olarak kullanılması kapsamında sahte SGK'lı bildiriminde bulunma, mesleki ruhsatını bilerek meslek mensubu olmayan bir başkasına kullandırması nedeniyle birden fazla disiplin cezası verildiği, bu cezalardan bir kısmının kesinleştiği bir kısmının ise usuli gerekçelerle yargı kararları ile iptal edildiği, ... adlı kişiye ait oto-yıkama işletmesinde yapılan SGK incelemesi sonucu düzenlenen 09/02/2015 tarihli ve 007 sayılı SGK İnceleme Raporunda; işletmenin bilançosu ve iş hacmi ile uyumlu olmayan sayıda SGK'lı işçi çalıştırıldığının tespit edildiği, hakkında gerçeğe aykırı SGK bildirimi yapılan A. K., M A., E. M., Y. H. S., Y. Ö., M. Y., Ö Y., V. S., G. Ü., A. Ç., Z. Y., G. T. isimli işçilerin, ...'a para verdiklerini, hiç bir zaman anılan iş yerinde çalışmadıklarını beyan ve ifade ettikleri, ...'ın Polatlı'da muhasebeci olarak tanındığı, ancak Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasınca ...'ın meslek mensubu olmadığının bildirilmesi üzerine, ...'ın davacı ... ile birlikte çalıştığı, disiplin kovuşturması sırasında davacı tarafından Disiplin Kuruluna verilen ifadede; ...'ı tanıdığını, müşterisi olduğunu, kendisi ile sözleşmesinin bulunduğunu, sözleşmeyi inceleme elamanına ibraz ettiğini, ayrıca muhasebe işlerinden anladığı için ara sıra kendisine yardımcı olduğunu, ... firmasına 2010-2016 yıllarında hizmet verdiğini, faaliyetine son vermesi nedeniyle verdiği hizmeti sonlandırdığını belirttiği, ancak daha önce benzer fiiller nedeniyle hakkında yapılan soruşturma kapsamında verdiği ifadelerde ise, ...'ın personeli olduğu, usulsüz sigortalılık işlemlerinin kendisi tarafından değil, ... tarafından gerçekleştirildiği şeklinde beyanlarda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; davacının eylemlerinin Disiplin Yönetmeliğinin 7/c maddesinde düzenlenen "Meslek mensuplarınca; meslek mensubu olmayan veya mesleği yapmaları yasaklanmış kişilerle Kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak işbirliği yapılması" kapsamında bulunduğu, 3568 sayılı Yasa’nın 48. maddesi uyarınca disiplin kurullarının bir derece ağır veya bir derece hafif disiplin cezasının uygulanması hususunda takdir hakkının bulunduğu, idareye tanınan takdir hakkının kullanımının kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, davacıya isnat edilen eylemler ile davacının disiplin geçmişi göz önünde bulundurulduğunda davalı idarenin mevzuatla verilen takdir hakkını hukuka ve kamu yararına uygun olarak kullandığı kanaatine ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde tesis edilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...gün ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 25/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.