"" - ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türü yerine ""Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat"" - ""Dava tarihi"" yerine "" - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8226 Esas 2019/426 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddine

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Davalı vekilinin yokluğunda verilip 19.11.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunan hükmü, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesindeki 1 haftalık yasal temyiz süresinde temyiz etmediği gibi davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 03.12.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliği üzerine de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda öngörülen yasal temyiz süresi geçtikten sonra 26.09.2017 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya içeriğine göre; hakkında kamu malına zarar verme suçundan yürütülen soruşturma kapsamında davacının 13.02.2015 tarihinde yakalandığı, saat 16:30 sıralarında yakalama tutanağı düzenlendiği, saat 17:03 sıralarında adli muayene raporu alındığı, davacı hakkında yakalama ve gözaltına alma tutanağı şüpheli ve sanık hakları formu düzenlendiği, saat 17:21 sıralarında üst arama tutanağı, saat 17:30 sıralarında ise kimlik tespiti tutanağı düzenlendiği ve 18 yaşından küçük olan davacının kolluk görevlilerince ifadesi alınmadan 16.02.2015 tarihinde Cumhuriyet savcılığına getirilmek üzere saat: 18.00 sıralarında ailesine teslim edildiği, 16.02.2015 tarihinde ise 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi kapsamında raporu ve Cumhuriyet savcılığınca ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı ve soruşturma sonunda davacı hakkında üzerine atılı kamu malına zarar verme suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşıldığı, bu kapsamda 5271 sayılı CMK’nın 141/1-e maddesi dikkate alınarak, kanuna uygun olarak yakalandıktan sonra hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle davacı lehine makul bir miktar tazminata hükmolunması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
2- Gerekçeli karar başlığında, ""Dava"" yerine ""Suç"", ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türü yerine ""Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat"", ""Dava tarihi"" yerine ""Suç tarihi/saati"" yazılması ile ""Suç yeri: HAKKARİ/MERKEZ"" ibaresine yer verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.