MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından ticari satımdan kaynaklanan alacak ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı takipte, borçlu şirketin, iflas erteleme davasında tedbir kararı verildiğini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takibin bir yıllık iflas erteleme süresi bittikten sonra 13/01/2016 tarihinde başlatıldığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, borçlu şirketin, istemine dayanak yaptığı ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/44 Esas ve 2014/253 karar sayılı sayılı dosyasında, ilgili mahkemece, 14/03/2014 tarihinde; “... ilamlı ve ilamsız takipler ile 6183 Sayılı Yasaya göre yapılanlar da dahil olmak üzere tüm takiplerin, bulundukları durum itibariyle her türlü muhafaza altına almayı da kapsamak üzere ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına,...davacı şirket hakkında 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan ve yapılmış olan ve daha sonra yapılacak talepler de dahil olarak İİK 206. maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklar için yapılan talepler ve rehinli alacak talepleri haricindeki tüm icra ve iflas talepleri satış ve muhafaza işlemleri gibi ihtiyati haciz ve tedbirlerin uygulanmasının İİK 179/b maddesi uyarınca durdurulmasına yeni takip yapılmamasına” şeklinde tedbir kararı verildiği, yine aynı mahkemece 04/11/2014 tarihinde iflas erteleme davasının kabulü ile, 04/11/2014 günü itibariyle 1 yıl süreyle iflasın ertelenmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmesinden sonra ilgili mahkemece 11/11/2015 tarihinde “Tedbirlerin ve kayyum görevinin önceki karar doğrultusunda önceki şartlarla dosya Yargıtaydan döndüğünde yeniden karar verilinceye kadar uzatılmasına,” karar verildiği, bu durumda takip tarihi itibariyle tedbirin halen devam ettiği görülmekte olup, takibin, tedbir kararından sonra 13/01/2016 tarihinde başlatıldığı anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, anılan tedbir kararı uyarınca borçlu yönünden şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366 ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.