Esas No: 2020/679
Karar No: 2022/3409
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 8. Daire 2020/679 Esas 2022/3409 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/679 E. , 2022/3409 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/679
Karar No : 2022/3409
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Odaları Birliği
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Odası
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olan davacının, meslek mensubu olmayan kişilere yetki vererek ruhsatını kullandırdığından bahisle Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Disiplin Yönetmeliği'nin 9/d maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Çorum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı ve bu kararın onanmasına ilişkin Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Disiplin Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı ile bu karara ilişkin 22/02/2018 tarihli Maliye Bakanlığı Olurunun iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun disiplin cezalarını düzenleyen 48. maddesinde, meslekten çıkarma cezasının tanımı yapılmış ve hangi hallerde bu cezanın verilebileceği açık olarak sayılmış olup, bu hallerin; mükellefle birlikte kasden vergi ziyaına sebebiyet verdiği mahkeme kararı ile kesinleşmek veya beş yıllık dönem içinde iki defa mesleki faaliyetten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasından sonra bu cezayı gerektiren fiilin yeniden işlenmesi olduğunun belirtildiği, davacıya verilen disiplin cezasının dayanağı Yönetmelik maddesinde yer alan "Meslek ruhsatnamesinin bir başkasına kiraya verilmesi, herhangi bir şekilde bir başkasına kullandırılması veya meslek mensubunun mesleki konulardaki yetkilerini genel vekâletname ve/veya düzenleme şeklinde vekâletname ile veya muvazaa yoluyla yahut da başka kanunlardaki düzenlemeleri kötüye kullanarak, mesleğini bizzat yapmayıp, yetkilerini devamlı ya da geçici olarak meslek mensubu olmayan kişilere kullandırması, kendi adına müşteri kabul etmesine, resmî belgelerde mühür ya da kaşesinin kullanılmasına izin verilmesi" fiilinin ise, Kanun'da açık olarak belirtilen meslekten çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiiler arasında sayılmadığından, bu haliyle dava konusu bireysel işlemin dayanağı Yönetmelik hükmü, Kanunda yer almayan bir disiplin suçu öngörmek suretiyle üst hukuk normu olan yasaya aykırılık teşkil etmekte ve hukuka aykırı olduğu saptanan bu hükme dayanılarak verilen dava konusu disiplin cezasında bu gerekçeyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Hazine ve Maliye Bakanlığının İddiaları: Dava konusu işleme dayanak alınan Yönetmelik maddesinin iptali istemiyle daha önceden açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesinin 11/11/2009 tarih ve E:2008/1447 K:2009/6649 sayılı kararı ile Disiplin Yönetmeliğinin 9/d maddesinin üst hukuk normlarına aykırı olmadığına karar verildiği, bu kararın İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/12/2013 tarih ve E:2010/1176 K:2013/4650 sayılı kararı ile onandığı, 3568 sayılı Kanunun 48. maddesinde yer verilen ve meslekten çıkarma cezası verilmesini gerektirir düzenlemelerin kısıtlayıcı düzenleme olarak kabul edilerek bunlardan başka hiçbir eyleme meslekten çıkarma cezası verilemeyeceği şeklinde yorumlanmasının Kanunun 48. maddesinin genel sistematiği ile örtüşmediği, öte yandan somut olayda, işlem dosyanın incelenmesinden, davacının Oda stajyeri Hüseyin Kartal'a vekaletname vermek suretiyle meslek ruhsatnamesini adı geçen kişiye kullandırdığı, bu sebeple Disiplin Yönetmeliğinin 9/d maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin İddiaları: Usule ilişkin olarak, 3568 sayılı Kanunun 38/4. maddesi uyarınca, Birlik Disiplin Kurulunun itirazların reddine dair kararlarının Hazine ve Maliye Bakanlığının tasdiki ile kesinleşeceği, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken işlemin Bakanlık tarafından tesis edildiği, oysa bakılan davada Oda Disiplin Kurulu kararının davaya konu edildiği, bu nedenle davanın incelenmeksizin reddi gerektiği; esasa ilişkin olarak, dava konusu işleme dayanak alınan Yönetmelik maddesinin iptali istemiyle daha önceden açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesinin 11.11.2009 tarih ve E:2008/1447 K:2009/6649 sayılı kararı ile Disiplin Yönetmeliğinin 9/d maddesinin üst hukuk normlarına aykırı olmadığına karar verildiği, bu kararın İdari Dava Daireleri Kurulunun 23.12.2013 tarih ve E:2010/1176 K:2013/4650 sayılı kararı ile onandığı, 3568 sayılı Kanunun 3. ve 49. maddelerinin ruhsatsız kimselerin mesleki faaliyette bulunmalarını yasaklayan hükümler olduğu, nitekim Disiplin Yönetmeliği'nin 9/d maddesi uyarınca verilen "meslekten çıkarma" cezalarının büyük çoğunluğunun yargı denetiminden geçerek kesinleştiği, hiçbir aşamada temyize konu iptal kararında belirtilen gerekçenin tartışma konusu yapılmadığı, en temel mesleki ilkeye muhalefet suçunun yaptırımının Kanundan alınan yetkiye istinaden Yönetmelikte düzenlenmesinin hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceği, meslek mensubunun mesleki faaliyetini yürütürken personel istihdam etmesinde herhangi bir sorun olmamakla birlikte yardımcı personelin pozisyonunun işçi-işveren ilişkisinin sınırlarını aşması, işin yardımcı elemanlarca yürütülüp meslek mensuplarının faaliyetinin yalnızca şekli bir imza atmaktan ibaret hale gelmesi durumunda ruhsat kullandırma eyleminin gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği, somut olayda 2016 yılı itibariyle Türkiye'de sadece 50 gün bulunan davacının mükellef beyannamelerinin verilmesi gereken tarihlerde dahi yurt dışında olduğu, bu halde mesleğini bizzat icra etmesinden bahsedilemeyeceğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, davalı Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin usule ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 25/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.