Esas No: 2022/382
Karar No: 2022/10068
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/382 Esas 2022/10068 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/382 E. , 2022/10068 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce davacılar yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın reddine dair yeniden esas hakkında verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinde verilen karar ortadan kaldırılarak, taşınmazın orman sınırları içinde kaldığına dair tapu kaydında şerh konulmasına rağmen davacılar adına olan tapunun iptaline yönelik açılan bir dava olmadığından bahisle davanın reddine ilişkin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... parsel sayılı 12.552,22 m2 yüzölçümlü taşınmaz satış yolu ile davacı ... ...’nun 09/06/1995, ...’nun ise 17/04/2006 tarihinde edindiği, davacıların satın aldığında taşınmaz üzerinde orman vasfında olduğuna dair kısıtlayıcı herhangi bir şerhin bulunmadığı, 19/03/2012 tarihinde taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kaldığına dair şerh konulduğu dava konusu taşınmazın tapuda davacı adına kayıtlı olmakla beraber mülkiyet hakkının daimi şekilde kısıtlandığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, burada Devletin sorumluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Sicil tutma işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Borçlar Kanunu'nun haksız fiile ilişkin kurallarının da uygulanacağı kuşkusuzdur. Davacının istemi 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan zarar olduğuna göre; istinaf incelemesinde taşınmazın niteliği ve zararın kapsamı değerlendirdirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2020/330E.-2021/1851K. Sayılı hükmünün açıklanan nedenle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.