11. Hukuk Dairesi 2019/871 E. , 2019/8013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/05/2018 tarih ve 2016/459-2018/377 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davada; davalı ile 15.06.2009 tarihli hisse devir sözleşmesi imzalandığını, buna göre sözleşmenin imzalanmasından önce veya sonra ortaya çıkabilecek her türlü kamu, vergi, stopaj gibi ödemelerin devirden önceki paylar oranında ödeneceğini, bu kapsamda müvekkilinin 01.10.2012 tarihinde vergi dairesine 54.554,59 TL, 21.05.2012 tarihinde 59.115,60 TL damga vergisi ve cezası ödediğini, davalının yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, asıl davada Ankara 23. İcra Müdürlüğü"nün 2012/9483 takip sayılı dosyası yönünden, birleşen davada ise aynı icra müdürlüğünün 2012/14621 takip sayılı dosyası yönünden itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili asıl ve birleşen davada; taraflar arasında 12/06/2009 tarihinde imzalanan sözleşmenin 4. paragrafında "işbu sözleşme öncesi veya sonrası ... ve veya ... "nın açmış olduğu açacağı veya dolaylı olarak taraf olacağı her türlü borç alacak davası kapsamında Menge ve veya ..."ın ve veya..."ın ödeyeceği her türlü bedel, ceza ve faiz ... ve ... tarafından karşılanacaktır. " denildiğini, bu nedenle davacının talep hakkı bulunmadığını, davacının dayandığı protokolün sadece GE Sağlık Bakım ve Diyagnostik Ürünler San. A.Ş."ye varlık alım sözleşmesi ile yapılan hisse devirleri kapsamında ortaya çıkabilecek ödemeler ile ilgili rücu işleminin düzenlediğini, davacının ödediği damga vergisi ve cezaların GE Sağlık Bakım Ve Diyagnostik Ürünler San. A.Ş."ye yapılan devir ile ilgisi bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, asıl davaya konu ihbarname ile kesilen damga vergisi ve vergi ziyaı cezasının, Yargıtay bozma ilamı sonrası iptal edilerek davacıya iade edildiği, faiz alacağından davalının değil dava dışı idarenin sorumlu olduğu, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle, asıl davada davanın konusu kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz alacağına ve icra inkar tazminatına yönelik istemlerinin reddine, birleşen davaya yönelik değerlendirmede ise, Yargıtay bozma ilamında işaret edildiği üzere, davalının Damga Vergisi Kanunu 3, 24. maddeleri ile 818 sayılı BK"nın 146 (TBK"nın 167.) maddelerine göre ödenen ceza bedelinden davalının eşit miktarda sorumlu olduğu gerekçesiyle, davalının Ankara 23. İcra Müdürlüğü 2012/14621E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının 27.277,29 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa işletilecek yıllık %9 yasal faiz ile devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacak likid olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacının vergi dairesine ödediği damga vergisi ve vergi ziyaı cezalarının, hissesi oranında davalıdan tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında müteselsil sorumluluktan kaynaklanan rücu talebinde, davacının Ankara 6. Vergi Mahkemesi’nin 2012/35 E. sayılı dosyası ile açtığı davanın reddine dair kararı temyiz etmemesi olgusunun, 818 sayılı Yasa"nın 143. maddesi (TBK 164. maddesi) çerçevesinde mahkemece değerlendirmesinin yapılmamış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Mahkemenin gerekçeli kararında “Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe” başlığının altındaki parağraf, dosyaya yabancı unsur olup, gerekçeli kararda dosyaya yabancı unsurların kullanılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.