14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9210 Karar No: 2018/1425 Karar Tarihi: 26.02.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9210 Esas 2018/1425 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/9210 E. , 2018/1425 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.07.2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı mirascılarının vekili temyiz etmiştir. Davalı ..."in karar tarihinden sonra öldüğü anlaşıldığından mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçılarına davanın yöneltilmesi taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Kabule göre de: 6100 sayılı HMK"da ilk derece yargılamasında yazılı yargılama usulü beş aşamadan oluşacak şekilde düzenleme yapılmıştır. Bunlar; davanın açılması ve dilekçeler aşaması; ön inceleme; tahkikat; sözlü yargılama ve hükümdür. Mahkemece, dilekçelerin (dava–cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri) karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirilir. Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def"ileri inceleyerek karara bağlar (HMK 142/1.md). Mahkemece ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK 138-142.md). İşin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir (HMK 147.md). 6100 sayılı HMK"nın 186. maddesi gereğince "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir." Somut olayda mahkemece yukarıda belirtilen 6100 sayılı HMK hükümleri uyarınca 05.06.2014 tarihli duruşmada tahkikatın tamamlandığı, sözlü yargılamaya geçildiği, yani davanın karara bağlanacağı bildirilmişse de; duruşmaya katılmamış olan davalıya açıklamalı tebligat yapılmaksızın doğrudan hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, yukarıda değinilen usul hükümleri yerine getirilmeksizin işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.