4. Ceza Dairesi 2015/25898 E. , 2020/1515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sanığın savunmasında psikiyatri tedavisi gördüğünü belirtmesi karşısında, suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, tek kişilik rapora göre hükümler kurulması,
2-Sanığın, Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi"nde aynı suçtan yargılandığını belirtmesi karşısında, sanık hakkında mükerrer dava açılıp açılmadığının kesin olarak belirlenmesi ve sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinin gerekmesi,
3-Kabule göre ise;
Tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için, silahın bizzat mağdura yönelik olarak gösterilip mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılması gerekir, ya da mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehdit eyleminde, silahın, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak biçimde kullanılması, bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artırıyor olması icap eder. Bu itibarla, mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır.
Yargılamaya konu somut olayda, sanığın, mağdurun gıyabında, mağdurun arkadaşı tanık ..."a elindeki bıçağı göstererek" 12 liraya bıçak aldım, Kaymakamın korumasını keseceğim"" diyerek gıyapta tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, eylemin TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturacağı düşünülmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde hüküm kurulması,
4-Tehdit suçu yönünden, sanığın mağdurun kendisine küfürler ederek darp etmesi yönünden çelişkili anlatımlarının olması karşısında, soruşturma aşamasında bilgilerine başvurulan ...,..., ... ile beyanlarda isimleri geçen ... ve ..."ın tanık sıfatıyla dinlenmesi ve olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-TCK"nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler ve anılan Kanun"un 53/1. maddesinde sayılan diğer hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
6-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.