Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/533
Karar No: 2017/786
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/533 Esas 2017/786 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/533 E.  ,  2017/786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kullanım kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07/06/2016 gün ve 2016/1570 Esas-2016/6429 Karar sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R


    Davacı 13.12.2010 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... mahallesinde bulunan taşınmazının bir kısmının, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi kapsamında yapılan çalışmalarda, ... ada ... parsel sayısı ile adına tespit edilmesine rağmen bu taşınmazla bir bütün olan adına tespit edilen taşınmazın kuzeyinde kalan taşınmazın kadastroya tâbi tutulmadığını belirterek kadastroya tâbi tutulmayan taşınmazın mahkemece tespiti ile bu taşınmazın fiili kullanıcı olduğunun tapu kaydına yazılmasını talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 24.12.2013 tarih ve 2013/9496 E. – 13360 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...3402 sayılı Kadastro Kanununun 5831 sayılı Kanunla değişik Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenen taşınmazlara karşı askı ilân süresi içinde açılan davaları inceleme görevi kadastro mahkemelerine aittir. Kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmemiş taşınmazlara karşı açılmış davaları incelemek görevi kadastro mahkemelerine ait değildir. Davacının, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmemiş, 21.5.2012 tarihli uzman fen bilirkişi raporunda ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kuzey ve doğusunda kalan yaklaşık 3921 m²"lik orman sınırları içindeki taşınmaz hakkında dava açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemenin davanın görev nedeniyle reddine ve görevli dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gerekirken, davanın reddi şeklinde karar vermesinde isabet bulunmamaktadır..." gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu; 21.05.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda yeşile taralı olarak gösterilen alan yönünden açılan davada mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ilişkin verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairenin 07/06/2016 gün ve 2016/1570 E. - 6429 K. saylı ilamında [“Dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1940 yılında yapılmış, 29.06.1940 tarihinde ilân edilerek 29.09.1940 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra 04.02.1981 tarihinde ilân edilen 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması vardır. 1987 yılında 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ve henüz sınırlaması yapılmamış ormanların kadastro çalışması, 07.03.1988 tarihinde ilân edilmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş
    olduğuna, kadastro mahkemesinin görevinin 3402 sayılı Kanunun 25 ve 26. maddeleri gereğince dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmesi ile başlayacağı, dava konusu taşınmaz için 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan çalışmalarda, taşınmazın orman alanında kaldığı belirlenerek tutanak düzenlenmediğine, davanın orman kadastrosuna askı ilân süresi içinde açılan bir dava da olmadığı belirlendiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,”] karar verilmiştir.
    Davacı ... karar düzeltme dilekçesinde; Mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, görevsizlik kararının usûl ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
    Yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmiş ve verilen kararın temyizi üzerine dairece görevsizlik kararı onanmıştır. Davacı bu onama kararına karşı karar düzeltme yoluna gelmektedir.
    01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/3/2011 gün ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile eklenen geçici 3. maddesi 2. fıkrasına göre; (2) Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/34 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez. (2) Bu nedenle, 1086 sayılı HUMK"nın 440/lll-3. maddesi bendine göre (III. (Değişik: 26/2/1985 - 3156/22 md.) Yargıtayın aşağıdaki kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez: ... 3 – Görevsizlik, yetkisizlik, hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararlarının ... onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlar.) hakkında kural olarak karar düzeltme yoluna gidilemeyeceğinden davacı ..."in karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yerel mahkemece verilen ve Yargıtayca incelenip karara bağlanan görevsizliğe ilişkin kararların karar düzeltme yolu ile incelenemeceği HUMK"nın 440/III-3 maddesinde açıklandığından davacının karar düzeltme isteğini içeren DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 262.00.- TL para cezasının düzeltme isteyenden alınmasına 06/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi