21. Hukuk Dairesi 2016/10765 E. , 2017/4361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu vefat eden sigortalının çocuğunun manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin somut olayda, dava konusu olaya ilişkin ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi içerisindeki 24/09/2014 havale tarihli kusur bilirkişi raporunun hükme esas alınmaya elverişli olması, vefat eden işçinin kazada kusurunun bulunmaması, sigortasız çalıştırılması ve davalı... ile diğer davalı arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliği taşımasından dolayı davalı....."un işveren sıfatı taşımadığı anlaşılmakla; a-davalı... bakımından Mahkemenin görevsizliğine, b-Bu davalı bakımından dosyanın, görevli ve yetkili olan ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 2-davalı ..."ın yüklenici ve işveren sıfatı taşıması nedeniyle bu davalı bakımından davanın kismen kabulü ile; dava konusu iş kazası neticesinde işçi ...."nun vefat etmesi nedeniyle oğlu olan davacının uğradığı elem ve ıstırap sonucu doğan manevi zararları nedeniyle takdiren 40,000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihi olan 27/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmek üzere velâyeten annesi ...."e verilmesine dair kurulan hükmü davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; uyulmasına karar verilen Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 08/10/2015 tarih ve 2015/12038 E.-2015/17995 K. sayılı ilamı ile taraflar bakımından oluşan usûli müktesep haklara riayet edilerek ve tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla infaza elverişli karar bütünlüğü korunarak; dava konusu iş kazası sebebiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bağlantılı davada 24/12/2015 tarihinde verilen 2015/620 Esas ve 2015/1711 Karar sayılı ilamda belirlenen toplam manevi tazminatın 6098 sayılı Kanunun 61 ve 62. maddeleri uyarınca (Olaya ilişkin SGK. Başmüfettişi ...."nın kusur raporuna istinaden) %50"sinden işveren davalı ..."ın kendi kusurundan ötürü sorumlu olduğunun tespiti ile sorumluların birbirlerine karşı rücu ilişkilerinin bu şekilde tespitine, davalının payına isabet eden manevi tazminatın olay tarihi olan 27/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık davalı ..."in müteselsilen sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır. Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. nun 50. maddesi, ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. nun 51. maddesi uyarınca (TBK’nun 61. Maddesi) ve aynı Yasanın 142. (TBK’nun 163.) maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı bir dava ile de talep edebilir. Ancak, aynı Yasanın 141. (TBK 163) maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır.
Temyiz incelemesine konu olan bu davada, davacı taraf dava dilekçesinde açık bir şekilde müştereken ve müteselsilen tahsil talebinde bulunmuştur. Davaya konu olayda davalı ..."in de kusuru bulunduğuna göre belirlenen tazminatın tamamından, bir diğer deyişle hakkında görevsizlik kararı verilen..."un kusuruna düşen kısmından da tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.