4. Ceza Dairesi 2015/25929 E. , 2020/1512 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanığın yüzüne karşı verilen kararda temyiz süresinin ""tefhim"" yerine ""tebliğ"" tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek kanun yolunda yanılgılı uygulamaya yol açıldığından, sanığın temyiz isteğinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre denetim süresinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün açıklanmasına karar verilmemiş ise de, mahkemece hüküm kurulabileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
1-Yargıtay"ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiilerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak Anayasa"nın 141/3. ve 5271 sayılı CMK"nın 34 ve 230, 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK"nın 308/7) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm bırakılması,
2-Kabule göre,
a-Sanığın savunmasında, katılanın, sanığın babasına faizle para verdiği, borcu ödemelerine rağmen sahte senetlerle yeniden icra takibi yaptırdığını belirtmesi, suç tarihinde cadde üzerinde karşılaştıklarında diğer sanık kardeşi ... ile birlikte katılanın yakasından tutarak ""babamdan aldığın parayı geri vereceksin, yoksa kafana kurşun sıkıp seni köye gömeceğim"" şeklinde sözlerle tehdit etmesi eyleminde, sanıkların aralarında fikir ve irade birliği olup olmadığı, ne şekilde birlikte tehdit suçunun unsurların oluştuğu tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
b-Sanığın savunmasının doğruluğu araştırılarak sonucuna göre haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.