11. Hukuk Dairesi 2019/1178 E. , 2019/8010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/12/2017 tarih ve 2017/42 E- 2017/466 K. sayılı kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 13/12/2018 tarih ve 2018/556 E- 2018/1294 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2015/46229 sayılı "vaninci+şekil" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince, adına tescilli "İNCİ" ibareli markaya dayalı olarak başvuruya itiraz edildiğini, itirazın önce Markalar Dairesince, sonrasında ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvuru konusu ibare ile müvekkilinin itirazına mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, ileri sürerek, YİDK"nın 2016-M-11928 sayılı kararının "zeytin ve zeytin ezmeleri" malları yönünden iptaline, tescili halinde dava konusu markanın aynı mallar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet marka arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket temsilcisi, başvurusunu yaptığı ibare ile davacı markası arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin belirlenmesinin gerektiği, buna göre davalı şirketin "vaninci+şekil" ibareli başvurusu ile davacının "İNCİ" ibareli tescilli markası arasında, "zeytin ve zeytin ezmeleri" malları yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunduğu, "zeytin ve zeytin ezmeleri" malları yönünden her iki markanın işletmesel kökenlerinin aynı olduğu veya idari ve ekonomik açıdan birbirleriyle bağlantılı olabilecekleri yönünde bir intibanın doğacağı, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesindeki koşulların oluştuğu, iptali istenen mallar yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğundan aynı KHK"nın 8/4 maddesindeki koşulların değerlendirilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, YİDK"nın 2016-M-11928 sayılı kararının, "zeytin ve zeytin ezmeleri" yönünden iptaline, aynı mallar yönünden davalı şirket markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.