Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1388
Karar No: 2017/4357
Karar Tarihi: 23.05.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1388 Esas 2017/4357 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/1388 E.  ,  2017/4357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi



    KARAR

    A)Davacı İstemi:
    Davacı eş ve çocuklar, 19.02.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalının vefat etmesi nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesini talep etmişlerdir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı vekili alacağın zamanaşımına uğradığını, olayda davalının kusursuz olduğunu belirterek eğitimi belgesi verildiğini, davacının %100 malul olduğu iddiasını da kabul etmediklerini beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi:
    Mahkemece davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkeme gerekçesinde; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacılar murisi ...."un davalı işverene ait maden ocağında çalışırken 29/12/2012 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu hayatını kaybettiği açıktır. Dosyada aldırılan kusur raporundan davalı işverenin % 30 kusuru ile % 70 oranında kaçınılmazlık belirlendiği sabittir. Yine dosyada aldırılan denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda Davacılardan ...."ın 48.216,48-TL, ..."ın 24.212,52-TL, ...."ın ise 24.287,43-TL maddi zararının belirlendiği anlaşıldığından maddi tazminat istemlerinin kabulüne karar verlmiş, manevi tazminat miktarı belirlenirken 26/06/1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile belirlenen ilkeler dikkate alınmış olup, murisin yaşı, davacıların ekonomik durumları, murisle davacılar arasındaki akrabalık derecesi, ölüme neden olan kazadaki kusur durumu ve tazminatın zenginleşme ve fakirleştirme aracı olmaması ilkesi de dikkate alındığında manevi tazminata ilişkin taleplerin de kabulüne karar verilerek yukarda belirtilen hüküm kurulmuştur.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi:
    Bölge Adliye Mahkemesi, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında kusur oranı ve maddi tazminatın iş hukuku ilkeleri çerçevesinde usulünce ve gerekçeleri de belirtilerek gösterildiği, mevcut raporların hüküm vermeye yeter nitelikte olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, olayın oluş biçimi, davalının kusur durumu, davacıların yaşı gözetildiğinde takdir edilen manevi tazminatın uygun miktarlarda olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı ancak mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken sadece maddi tazminat üzerinden harca hükmedilmesinin doğru olmadığı, istinaf isteminin bu nedenle kabulü ile tazminatlar ile yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından infazda tereddüt oluşturulmaması için yeniden hüküm kurulduğu gerekçesiyle


    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının nispi karar ve ilam harcı yönünden kaldırılmasına, davanın ve 2016/511 Esas sayılı birleşen davanın kabulü ile, 1-) maddi tazminat istemleri yönünden; a) 48.216,48-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 19/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılardan Gülşen ..."a verilmesine, b) 24.287,43-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 19/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılardan ...."a verilmesine, c) 24.212,52-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 19/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılardan ..."a verilmesine, 2-)Manevi tazminat istemleri yönünden; Davacılar 19/02/2014 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle eş ve babalarını kaybetmiş olup, duyulan elem ve üzüntünün telafisi amacıyla davacıların yaşı, ölümün şekli, kazada davalıların kusuru, ekonomik koşullar ve tazminatın genel ilkeleri dikkate alındığında; a) Davacı ... ... yararına takdiren 50.000,00-TL, b) Davacı .... yararına takdiren 40.000,00-TL, c) Davacı ... yararına takdiren 40.000,00-TL olmak üzere toplam 130.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 3-) Asıl davada kabul edilen toplam tazminat miktarı olan 300 TL maddi tazminat üzerinden binde 68,31 oranında olmak üzere 20,49 TL olarak belirlenen nispi harç maktu harçtan az olamayacağından 29,20 TL maktu harcın peşin ödenen 27,70 TL den mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
    4-) Birleşen davada kabul edilen toplam tazminat miktarı olan 22.6416,43 TL üzerinden binde 68,31 oranında olmak üzere alınması gereken 15.466,50 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 773,33 TL.nin mahsubu ile bakiye 14.693,17 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı vekili temyiz nedenleri: olayda işverene atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, davacılar murisinin iş çıkışı kalp krizinden vefat ettiği, iş kazası tespit davası açılması gerektiği, hesap raporunun hatalı olduğu, tüm peşin sermaye değerinin düşülmesi gerektiği, pasif dönem için zarar hesabı yapılmasının hatalı olduğu, sigortalının 50-60 yaş arası dönemde yılın tamamını çalışarak geçireceği varsayımına göre hesap yapılmasının yanlış olduğu, manevi tazminatların yüksek takdir edildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dosya kapsamından murisin kalp krizi nedeniyle vefat ettiği, olayın Kurum tarafından iş kazası olarak tespit edildiği, aralarında hekim bulunmayan heyetlerden kusur raporu alındığı, bu raporlarda kalp krizinin meydana gelişinde % 30 davalı kusurunun, % 70 oranında kaçınılmazlığın etkili olduğu konusunda görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Kaçınılmazlık; hukuksal ve teknik anlamda; fennen önlenmesi mümkün bulunmayan başka bir anlatımla, işverence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder. Olayın önlenemezliği hususunu açmak gerekirse; buradaki önlenemezlik olayla ilgili değildir. Önlenemezlik unsuru, tamamen davranış normu ve borca aykırılıkla ilgili olup alınabilinecek tüm tedbirler alınmış olunsa dahi bir davranış normunun veya sözleşmeden doğan bir borcun ihlalinin ifadesidir. Yani olay önlenemez olmasına rağmen bir davranış kuralına yada sözleşmeden doğan borca aykırılık önlenebiliyorsa artık kaçınılmazlıktan söz etme imkanı yoktur.
    Somut olayda, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda kalp krizi neticesinde ölüm sonucunun ortaya çıkmasında % 70 oranında kaçınılmazlığın etkili olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de bu görüşe katılmak mümkün olmayıp, murisin vefatından önceki döneme ve vefatına ilişkin var ise tüm tıbbi belgeler dosyaya celp edildikten sonra aralarında bir kardiyoloğun da bulunduğu iş güvenliği uzmanlarından oluşan heyetten kalp krizinin meydana gelmesinde işyeri koşullarının etkili olup olmadığı, sigortalının kendi bünyesinden kaynaklanan nedenlerin ne kadar etkili olduğu konusunu da kapsayacak şekilde kusur raporu almak ve oluşacak sonuca göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.

    G)Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.05.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi