Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13992
Karar No: 2017/779
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13992 Esas 2017/779 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/13992 E.  ,  2017/779 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahiller ... köyü ve ... köyü muhtarlıkları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi 10/12/1971 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... tarlası adıyla bilinen mevkiinde kadimden beri mera olarak kullanılan alanın davalı ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında köy sınırları ihlal edilerek ... köyü 461 sayılı parsel adı altında tespit edildiğini, böylece kadim meralarına müdahalede bulunulduğunu iddia ederek davalı ... köyünün tapulama sahası içinden geçen meranın köyleri adına belirtilmesini ve davalının müdahalesinin men"ini istemiştir.
    Müdahil ... köyü temsilcisi; davalı ... ile aralarında derdest 1959/104 E. ile 1971/3 E. sayılı iki adet müdahalenin men"i davası bulunduğunu, davacı ... köyü tüzel kişiliğinin dava dilekçesinde köy hududu olarak gösterdiği hudutlar itibariyle kendi köy hudutlarına müdahalede bulunduğunu ileri sürerek bahsi geçen dosyalar nedeniyle ilgileri bulunan bu dosyaya muteriz davacı olarak kabullerine karar verilmesini talep etmiştir.
    Müdahil ... ve ... (eski ismi ...) köyü temsilcileri; dava konusu yerlerin ... ve ... köylerine ait olduğunu, davacı ... köyünün dava edilen yerlerle ilgisi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Müdahil ... köyü temsilcisi; davalı ... ile diğer komşu köyler hakkında açtıkları 1972/54 Esas sırasına kaydedilerek görülen davanın 1981/185 sayılı karar ile eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verildiği ancak bu güne kadar taraf olarak yargılamaya katılamadıklarını, dava konusu alanın köylerine ait hayvan otlakiyesi olduğu ve köylerinin kullanımında olduğunu ileri sürerek köylerinin intifa hakkının korunarak köyleri adına tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Hükümde belirtilen şekli ile müdahil ... Yönetimi temsilcisi dava konusu yapılan yerin ... olduğunu söyleyerek davacı, davalı ve müdahil köylerin dava konusu yapılan yerlere müdahalelerinin men"ine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece asıl davacı ve müdahillerin davasının reddine, müdahil ... Yönetiminin davasının kabulü ile davacı-davalı ve müdahil köylerin dava konusu yapılan yere müdahalelerinin men"ine karar verilmiş, hüküm müdahiller ... köyü ve ... köyü muhtarlıkları tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, müdahalenin men-i istemine ilişkindir.
    Mahkemece asıl davacı ve müdahillerin davasının reddine, müdahil ... Yönetiminin davasının kabulü ile davacı-davalı ve müdahil köylerin dava konusu yapılan yere müdahalelerinin men"ine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; dava konusu ... tarlası mevkiili taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosunun ne zaman yapıldığı, genel arazi kadastrosunda dava edilen taşınmazın tespit görüp görmediği, görmüş ise ada-parsel sayısı, tapulama dışı kalmış ise sebebi, yörede ... kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, var ise komşu parsellere ait kadastro tesbit tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmemiş, eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/54 E., 1959/104 E. ve 1982/5 D. iş sayılı dosyaları dosya kapsamına alınmamış, müdahil ... köyü temsilcisinin; davalı ... ile aralarında görülen asliye hukuk mahkemesinin 1959/104 E. ile 1971/3 E. sayılı iki adet müdahalenin men"i davası bulunduğunu belirtmesine ve dava dosyalarından olan asliye hukuk mahkemesinin 1959/104 E. sayılı dosyanın eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verildiğinin tespit edilmesine rağmen bahsi geçen 1971/3 E. sayılı dosyanın akıbeti araştırılmamıştır.
    Eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1959/104 Esas sayılı dosyanın 29/03/1985 günlü celsede duruşma zaptına geçirilerek yapılan incelenmesinde, davacısının ... köyü muhtarlığı, davalısının ... köyü muhtarlığı, müdahillerinin ... köyü muhtarlığı, ... ...,...,..., ..., ..., ..., ... ... ve ... Yönetimi olduğu, dava konusunun müdahalenin men"i olduğu, lehine karar verilen ... Yönetiminin bu dava dosyasındaki müdahilliği nedeniyle davada müdahil konumunda olduğu ancak dosya içeriğinde birleştirilen dosya bulunmadığı gibi ... Yönetiminin müdahale dilekçesinin asıl ya da suretinin de olmadığı, ayrıca davada müdahil olarak yer alan isimleri yukarıda sıralanan 7 gerçek kişinin de birleşme sonrasında davaya katılımının sağlanmadığı, hüküm başlığında gösterilmediği, gerekçeli kararın tebliğinin yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Bunun yanı sıra, 16/05/1996 tarihli celsede de belirtildiği gibi davacı ... Köyünün ... belediyesine bağlanması nedeniyle tüzel kişiliği sona erdiğinden davada taraf sıfatı artık ... belediyesine ait olup ... Belediyesi vekili olarak Av. ... bir süre duruşmalara katılmış, 26/05/2005 tarihli dilekçe ile belediye başkanının avukatın davadan el çektirildiğine ilişkin bildirimi sonrasındaki celselere ... Belediyesi değil yeniden tüzel kişiliği sona eren ... mahallesi muhtarı katılmaya başlamış, 13/09/2007 günlü celsede, ... köyü muhtarlığı vekili olarak Av. ... dosyaya vekaletname sunmuş ve vekilliğine karar verilmiş, hükümde de davacı olarak ... köyü muhtarlığı ve vekili olarak da Av. ... gösterilmiş, gerekçeli karar vekile tebliğ edilmiştir. Bu haliyle davacı köyün tüzel kişiliği sona erdiğinden mahalle olarak bağlandığı belediye başkanlığının davacı olarak gösterilmemesi ve gerekli tebliğlerin belediye başkanlığına yapılmaması yerinde değildir.
    Ayrıca, dava konusu taşınmazın yüzölçümü fen bilirkişinin 11/08/2007 tarihli raporunda 66,7944 ha, ... bilirkişinin 21/07/2007 tarihli raporunda ise 60,1142 ha olarak gösterilmekle dava konusu taşınmaz miktarı dosya kapsamında netlik kazanmamış, taşınmazın keşifte uygulandığı belirtilen 1959 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafındaki konumu gösterilmemiş, mahkemece, usule uygun mera araştırması yapılmamış, kadim ve tahsisli mera üzerinde durulmamış, bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenlerle; öncelikle, eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/54 E., 1959/104 E. ve 1982/5 D. iş sayılı dosyaları dosya kapsamına alınmalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1971/3 E. sayılı dosyanın akıbeti araştırılmalı, davacı ... köyünün ... belediyesine bağlanması nedeniyle tüzel kişiliği sona erdiğinden mahalle olarak bağlandığı Belediye Başkanlığının davacı olarak, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1959/104 E. sayılı dosyası müdahilleri ... ..., ... ..., , ..., ..., ... ... müdahil olarak davaya katılımları sağlanmalı, ... Yönetiminin müdahale dilekçesi tedarik edilmeli, dava konusu ... tarlası mevkiili taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosunun ne zaman yapıldığı, genel arazi kadastrosunda dava edilen taşınmazın tespit görüp görmediği, görmüş ise ada-parsel sayısı, tapulama dışı kalmış ise sebebi araştırılmalı, tespit görmüş ise tespit malikleri davaya dahil edilmeli, varsa komşu parsellere ait kadastro tesbit tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmelidir.
    Bu yerde ... kadastrosu yapılmışsa, kural olarak: bir yerin ... olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenir ise de bu uygulama ancak o yerde köy ya da belde sınırlarının tümünü kapsayan ve 4785 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak ... kadastrosunun yapılması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Çünkü, 3116 sayılı Kanun sadece Devlet ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle; 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu kesinleşen tahdit harita ve tutanakları sınır dışında kalan taşınmazların ... niteliğini ve hukuki durumu saptanamayacağından, çekişmeli taşınmazın ... olup olmadığının 4785, 5658 sayılı kanunlar ile 05.11.2003 gün 4999 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın Devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuş ve iade koşulları yasada gösterilmiştir.
    Bu nedenle: mahkemece, yörede yapılmış bir ... kadastro çalışması varsa bununla ilgili harita ve tutanaklar getirtilmeli, ... kadastrosunun kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve önceki keşifte görev almayan bir kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi, bir harita ve bir kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir ... yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, varsa ... kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 ... sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, ... kadastrosu hiç yapılmamış ya da yapılmış ama henüz kesinleşmemişse dava konusu taşınmazı ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1950"li yıllara ait steroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, taşınmazın keşifte uygulandığı belirtilen 1959 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafı bulunduğu yerlerden istenerek, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; ... kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, yöntemince mera araştırmasının yapılması ve komşu köylerden yerel bilirkişi ve tanıkların dinlenmesi gerekir.
    Dava konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olup olmadığı ve kural olarak bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için; taşınmazın yetkili ve idarî merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesi ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera olarak kullanılagelmiş olmasına bağlıdır.
    O halde; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca yayla tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden; 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı ise mülkî amirlikten ayrı ayrı sorulup saptanmalı, sözü edilen kanunlar uyarınca bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritası ve eki belgelerin tümü eksiksiz getirtilmeli; bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazın bulunduğu köye komşu taşınmazda hak iddia eden köyler dışındaki komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ve bir uzman ... bilirkişisi, tapu fen memuru ve uzman bir ziraatçi bilirkişinin tümü hazır olduğu halde, dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, fen memuru bilirkişisi eliyle yerine her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazın mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından mera tahsisi yapılmamış ise yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda olaylara dayalı bilgi alınmalı, öte yandan uzman ziraatçi bilirkişi marifetiyle taşınmaz bizzat mahkemece görülüp gözlenmeli, taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli, komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı mukayese edilmeli, bu fiziksel olgular da keşif tutanağına yazılmalı, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tesbit tutanakları içeriğine göre tespitlerine bir kayıt ve belge esas alınıp alınmadığı dikkate alınarak tutanakların içeriğinde vurgulanan maddî ve hukukî olgularla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, belge esas alınmış ise sözü edilen belgelerin nizalı parsel yönünü ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterdiği incelenmeli, davalı olup olmadıkları, tesbitlerinin kesinleşip kesinleşmediği incelenip irdelenmeli, özellikle fen memuru bilirkişisinden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye, uzman ziraatçi bilirkişilerden ise mahkemenin keşif tutanağına geçen gözlemini yansıtmaya, taşınmazların niteliğini belirtmeye elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahiller ... köyü ve ... köyü muhtarlıklarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi