Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/265 Esas 2021/2594 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/265
Karar No: 2021/2594

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/265 Esas 2021/2594 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı kadın tarafından temizlenen davada evlenmenin iptali istenmiştir. Tarafların fiili birlikteliklerinin 1967 yılında başladığı, halen İstanbul'da fiilen birlikte yaşadıkları tanık anlatımları ile sabittir. Tarafların evlendikleri belge yukarıda açıklanan yasal mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlenmiş olup evliliğin geçerli olarak kurulması için gerekli bulunan koşulları ihtiva etmektedir. Bu sebeple davanın reddine karar verilmelidir. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- \"Tescil Edilmeyen Birleşmeler ve Bunlardan Doğan Çocukların Cezasız Tescili Hakkında Kanun”un 1. maddesi
- \"Türk Medeni Kanunu\"nun yürürlüğe girdiği 4/10/1926 tarihinden bu kanun yürürlüğe girdiği tarihe kadar evlendirmeye selâhiyetli merci önünde yapılmış bir akde dayanmayarak birleşip karı-koca halinde yaşamış olan ve evlenmelerine kanuni bir engel bulunmayanlardan doğan çocukların nesebi sahih olarak ve bu birleşmeler de tarafların rızaları ile evlilik olarak tescil edilir.\"
2. Hukuk Dairesi         2021/265 E.  ,  2021/2594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :...Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, evlenmenin iptali istemine ilişkindir. 28 Haziran 1974 tarihli 14929 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Tescil Edilmeyen Birleşmeler ve Bunlardan Doğan Çocukların Cezasız Tescili Hakkında Kanun”un 1. maddesi “Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 4/10/1926 tarihinden bu kanun yürürlüğe girdiği tarihe kadar evlendirmeye selâhiyetli merci önünde yapılmış bir akde dayanmayarak birleşip karı-koca halinde yaşamış olan ve evlenmelerine kanuni bir engel bulunmayanlardan doğan çocuklar nesebi sahih olarak ve bu birleşmeler de tarafların rızaları ile evlilik olarak tescil edilir. Evli bir erkekle evli olmayan bir kadının karı-koca gibi yaşamalarından doğmuş olan çocuklar da ana, baba veya her ikisi de ölmüş olsa bile nesebi sahih olarak kadın ve erkeğe izafetle tescil edilir. Yanlış tesciller tashih edilirler. Ancak, bu kadın ile erkeğin birleşmeleri evlenme şeklinde tescil olunamaz. Karı-koca gibi yaşamaları ölüm ve ayrılık sebepleri ile devam etmemiş olanların, karı-koca halinde yaşadıkları zaman içinde doğmuş olan çocukları dahi yukarıdaki hükümlere göre nesebi sahih olarak ana ve babalarının adları gösterilmek suretiyle baba hanesine tescil edilir.” şeklindedir.
    Dosya incelendiğinde, tarafların fiili birlikteliklerinin 1967 yılında başladığı, halen İstanbul’da fiilen birlikte yaşadıkları tanık anlatımları ile sabittir. Tarafların evlendiklerine dair 20.09.1979 tarih ve 1979-765 evrak numaralı belge yukarıda açıklanan yasal mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlenmiş olup, dönemin mevzuat hükümleri gereğince evliliğin geçerli olarak kurulması için gerekli bulunan koşulları ihtiva etmektedir. Bu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.03.2021 (Çar.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.