MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tapu Sicil Müdürü ve sicil memuru olan sanıkların, katılan adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı kullanılarak .... Noterliğinde düzenlenen vekaletnameye dayanarak katılana ait tapuda kayıtlı taşınmazın 19/03/2009 tarihli resmi satış senedi ile... ve ... isimli şahıslara satış işlemini gerçekleştirip katılanın mağduriyetine sebep olmak suretiyle ihmali davranışla görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonunda, bahse konu taşınmazın 28/06/2002 tarihinde yapılan satış işlemi sırasında düzenlenen senetteki fotoğrafta katılanın başının açık olduğu, ancak aradan yedi yıl geçtikten sonra düzenlenen vekaletnamedeki fotoğrafında ise başının kapalı olduğu, aradan geçen süreç içerisinde kişilerde değişiklik olabileceği nazara alınarak, bu hususun günlük iş yoğunluğu çerçevesinde gözardı edilmiş olabileceği böylelikle herhangi bir kasıt olmaksızın devir işlemini gerçekleştirdikleri kabul edilerek beraatlerine karar verilmiş ise de; Tapu Sicil Tüzüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 1431 sayılı Sahteciliğin Önlenmesine İlişkin Genelgesinin konuya ilişkin hükümlerine göre, sanıkların taşınmaza ilişkin tapu senedinin 2002 tarihine ait olduğunu ve aradan geçen süreyi nazara alıp, katılanın daha önce atılmış imzası ve resmi ile talepte bulunanın imzası ve resmini karşılaştırmaları, şüphe halinde bu hususlarda tanık dinledikten sonra işlem yapmaları gerektiğinin anlaşılması karşısında, tapu kaydındaki katılana ait resim ve imza ile suça konu satış işlemine dayanak olan sahte vekaletnamedeki resim ve imzanın karşılaştırılarak aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması, tapudaki işlemleri yapabilmek için sahte vekaletname düzenlenen... hakkında tefrik edilen evrakın akıbetinin araştırılarak, dava açılmış olması halinde dosyanın getirtilip gerektiğinde delil olabilecek belgelerin onaylı suretlerinin dosya içerisine alınıp değerlendirilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.