15. Hukuk Dairesi 2015/5407 E. , 2015/6192 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Yargıtay 14. Hukuk Dairesi
- K A R A R -
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin 03.11.2015 tarih ve 2015/10955 Esas, 2015/9618 Karar sayılı kararı ile gönderilen, adli yardım talebinin reddine dair Dairenin 26.05.2015 tarih ve 2015/4405 Esas, 2015/5865 Karar sayılı kararına, davalı ... vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu"nun 24.11.2015 tarih ve 2015/37208 Esas, 2015/17121 Karar sayılı kararı ile Dairemize tevdi edilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okundu.
İtiraz eden davalı ... vekili, 10.11.2014 tarihli, Asliye Hukuk Mahkemesi"nin kararının temyizine ilişkin dilekçesinde; müvekkilinin işsiz olduğunu, emekli aylığı da bulunmadığını, bu nedenle sosyal güvenlik kapsamında sağlık hizmeti de alamadığını, davacının talebi üzerine dava konusu taşınmazlar üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulduğundan bankalardan ipotek karşılığı kredi almasının mümkün olmadığını, görülmekte olan bu davayı kendi öz kaynakları ve bankalardan aldığı tüketici ihtiyaç kredileri ile takip edebildiğini, yasal savunmasını devam ettirebilmesi için adli yardım talep etmek zorunda kaldığını ileri sürerek adli müzaheret taleplerinin kabulü ile mahkemenin gerekçeli kararı kesinleşinceye kadar temyiz harç ve masrafları ile birlikte tüm yargılama giderlerinden muaf tutulmalarına karar verilmesini istemiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin 26.05.2015 tarih ve 2015/4405 Esas, 2015/5865 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin dava dilekçesi ekinde mükellef olarak kendisine vergi tahakkuk ettirildiğine ve ayrıca bazı bankalardan aldığı tüketici ihtiyaç kredilerine ve ödemelerine ilişkin belgeler sunmuş ise de dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre halen paylı malik olarak adına kayıtlı olup tasarrufunda bulundurduğu 30 farklı parselde "sulu tarla" vasıflı yaklaşık 238.000 m2 yüzölçümünde taşınmazları mevcut olduğundan; davalının kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varılamadığı, başka bir deyişle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 334/1. maddesinde
öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle adli yardım isteminin reddine karar verilmiştir.
Bu karara davalı vekilince, Dairenin red gerekçesine konu taşınmazların dava konusu taşınmazlar olup, üzerinde dava açıldığında mahkemece konulan ihtiyati tedbir şerhi olduğu, taşınmazların kullanılamadığı gibi, teminat gösterilerek banka kredisi de alınamadığı, bu nedenle, 213.850,00 TL tutarındaki temyiz harcını kendisini ve ailesini zora sokmadan bu aşamada temin etme imkanı olmadığı, temyiz dilekçesi ekindeki banka kredi yazılarından da anlaşılacağı üzere geçimini zor sağladığı, adli yardımdan yararlandırılmamasının müvekkilinin hak arama hürriyeti ve kanun önünde eşitlik ilkelerine aykırı olacağı belirtilerek; itiraz edilmesi üzerine itiraz hususu değerlendirilmek üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
Adli yardım 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre adli yardımın şartları "ödeme gücünden yoksun olma" ve "talebin açıkça dayanaktan yoksun olmaması"dır. Adli yardım isteğinde bulunan kimsenin, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olması gerekir (m. 334/1). Adli yardım talebinde bulunan kimsenin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi zorunludur (m. 336/2). Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı bu belgeler incelenerek belirlenecektir. Somut olayda hükmü temyiz eden davalı vekili temyiz dilekçesi ekinde davalı adına kayıtlı taşınmazların listesi ile SGK Tescil ve Hizmet Dökümü bilgilerini, İstanbul, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün tahakkuk fişi örneğini, çeşitli bankalardan alınan tüketici kredisi bilgilerini sunmuştur. Bu belgeler davalının temyiz masraflarını ödeme gücünden yoksun olduğunu göstermeye yeterli değildir. Yine dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu olmayan halen paylı malik olarak adına kayıtlı olup tasarrufunda bulundurduğu taşınmazların da mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Davalı adli yardım koşullarının oluştuğunu kanıtlayamamıştır. Bu nedenle davalının adli yardım talebi hakkında verilen adli yardım talebinin reddine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığından itiraz eden davalı vekilinin itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin 26.05.2015 tarih ve 2015/4405 Esas, 2015/5865 Karar sayılı adli yardım talebinin reddine dair kararına karşı davalı ... vekilinin itirazının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 337/2. maddesi uyarınca kesin olarak REDDİNE, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.