Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: Dairemizin 05/02/2018 tarih, 2015/26859 Esas ve 2018/1066 Karar sayılı bozma ilamında ”Sanık hakkında düzenlenen iddianamede hırsızlık suçundan TCK’nun 142/1-(b) maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, 5237 sayılı TCK"nun 143/1. maddesinin uygulanması istenmediği halde, eylemin gece vakti işlendiğinden bahisle 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden anılan madde uygulanarak savunma hakkının kısıtlanması,” ifade edildiği, bozma sonrası mahkemece geceden dolayı ek savunma hakkı verilerek, TCK’nun 143. ve 116/4 maddelerinin uygulanması gerektiği halde, uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından; gerekçede sanığın eyleminin konutta işlendiğinin kabul edilmesine karşın 5237 sayılı TCK’nun 116/1. maddesi yerine sehven 116/2. maddesinin uygulanması, netice ceza değişmediğinden ve düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edildiğinden; Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiriler dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 12.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.