Esas No: 2021/2173
Karar No: 2022/2449
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 7. Daire 2021/2173 Esas 2022/2449 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2021/2173 E. , 2022/2449 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2173
Karar No : 2022/2449
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … Gümrükleme Gıda Petrol İnşaat
Lojistik İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2019 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 7 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin, gözetim kıymetine yükseltilmesi suretiyle ihtirazi kayıtla beyanı üzerine tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerinin gözetim kıymetine isabet eden kısımlarına vaki itirazların reddine dair işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarların hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, her beyanname için ayrı ayrı açılan davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonucu davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen uyuşmazlık konusu serbest dolaşıma giriş beyannameleri ile ithal edilen eşyaların, İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ hükümlerine tabi olduğundan bahisle gözetim farkına isabet eden vergiler tahakkuk ettirilmiş ise de, söz konusu Tebliğ'de öngörülen değer, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından, davacı tarafından yapılan başvuruların reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; fazladan ödenen tutarın 4458 sayılı Kanun'un 216. maddesi uyarınca tecil faiziyle iadesinin icap ettiği; yedi ayrı beyanname için ayrı ayrı açılan davaların Mahkemelerince birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonucu haklı çıkan davacı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin icap ettiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmiş ve davacı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, birleştirme kararı verilmesi ve tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu; davalı idarece, gözetim belgesi alma yükümlülüğünden kurtulmak için özgür iradesi ile yurt dışı gider beyanında bulunan ve ihtirazi kayıtla beyana zorlandığını iddia eden davacının gözetim belgesi alma yeterliliğine sahip bir firma olup olmadığının araştırılması gerektiği, beyanın bağlayıcılığı ilkesi gereği ihtirazi kayıt dilekçesinin herhangi bir sonuç doğurmayacağı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idarece istemin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : 4458 sayılı Kanun'a göre eşyanın kıymetinin belirlenmesinde satış bedelinin esas alınması, bunun için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerekirken, somut bir tespit bulunmaksızın yurt dışı giderin artırılması suretiyle ilgili Tebliğ uyarınca belirlenen gözetim kıymet üzerinden fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren iadesi gerektiğinden temyize konu kararın bu yönüyle onanması; mezkur Kanun'un 216. maddesinde yer alan, geri verilmesi gereken vergilerin tecil faiziyle iade edilmesine ilişkin mevzuat değişikliğinin 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği hususu göz önünde bulundurulduğunda, değişiklikten önceki tarihte tescil edilen beyannamelere konu vergilerin iadesinde 3095 sayılı Kanun'a göre hesaplanacak yasal faizin dikkate alınması gerektiğinden temyize konu kararın bu yönüyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan bölge idare mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin iadesine ilişkin kısmı ile tahsil tarihinden itibaren hesaplanmak üzere iadesine hükmedilen tecil faizinin yasal faize isabet eden kısmı ve vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, anılan hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Temyize konu kararın faiz istemine ilişkin hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmına yönelik davalı idarenin temyiz istemine gelince;
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 216. maddesinin 07/11/2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 24/10/2019 tarih ve 7190 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişik 1. fıkrasında, gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde, geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten, diğer durumlarda ise tahsilat tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faizin ödeneceği hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, yurt dışı giderin artırılması suretiyle gözetim kıymeti üzerinden beyan edilen eşyaya ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin 2019 yılının Mart ayında tescil edildiği, vergilerin geri verilmesinde 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faiziyle iade edilmesine ilişkin yasal değişikliğin ise 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır.
Buna göre fazla ödemeye konu serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin 07/11/2019 tarihinden önce tescil edilmiş olması karşısında, gümrük yükümlülüğünün başladığı beyannamenin tescil tarihi itibarıyla 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'da öngörülen yasal faiz oranında hesaplanacak faiziyle iade edilmesi gerekmekte olup, anılan tarihte yürürlükte olmayan hükme dayanılarak tecil faiziyle iadeye ilişkin hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin ise kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin iadesine ilişkin kısmı ile tahsil tarihinden itibaren hesaplanmak üzere iadesine hükmedilen tecil faizinin yasal faize isabet eden kısmı ve vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkralarının ONANMASINA,
3. Kararın, faize ilişkin hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
6. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 25/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.