Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/7738 Esas 2019/401 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7738
Karar No: 2019/401
Karar Tarihi: 14.01.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/7738 Esas 2019/401 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, tazminat talebinde bulundu ancak bu talep reddedildi. Davacının cezaevinde olduğu, vasi atanıp atanmadığının araştırılması, eğer varsa vasisinin dava açma izni için süre verilmesi gerektiği belirtildi. Davacının cezaevinde bulunduğu süre içinde tazminat talep edilemeyeceği ifade edildi. Dava süresinin başlangıç tarihi, beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olduğu, dava süresinin ise Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi uyarınca en fazla 10 yıl olduğu belirtildi. Davalı maliye hazinesine dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve duruşma günü bildirilmeden karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtildi. Davalı tazminat talebine ilişkin karar, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozuldu. Kanun maddeleri: 466 sayılı Kanun, Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi, CMK'nın 142/1. maddesi, 5271 sayılı CMK.
12. Ceza Dairesi         2018/7738 E.  ,  2019/401 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : 466 sayılı Kanun gereği tazminat
    Hüküm : Davanın reddi

    Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davacının, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, silahla tehdit ve basit yaralama suçlarından aldığı 9 yıl 46 ay 39 gün hapis cezası sebebi ile hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu, bu kapsamda kendisine vasi atanmış olup olmadığının araştırılarak, varsa vasisinin dava açma hususunda izin alması için kendisine süre verilmesi, izin alınmaması halinde dava açma ehliyeti bulunmayan davacının tazminat talebine ilişkin dilekçenin reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi,
    Kabule Göre de;
    1-)Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi, Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.05.2014 tarih, 2014/141 esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların Yazı İşleri Yönetmeliğine göre süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği ve dava süresi açısından Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği bu kapsamda, incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/06/2008 tarih, 2004/202 Esas-2008/328 Karar sayılı beraat hükmünün 22/07/2008 tarihinde kesinleştiği, davanın ise, 29/01/2016 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, kesinleşme şerhli beraat hükmünün davacıya tebliğ edilip edilmediği veya davacının hakkında verilen beraat hükmünün kesinleştiğini dosyadan belge almak ve benzeri yollarla öğrenip öğrenmediği şüpheye yer verilmeyecek şekilde belirlenerek, davacının hakkındaki beraat hükmünün kesinleştiğini sair yollarla öğrendiğinin tespit edilememesi halinde, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 gün ve 2009/256 esas 2010/57 sayılı kararı gereğince, davanın süresinde açıldığının kabulü ile yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı gerekçe ile tutuklama işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK"nın 142/1. maddesi gereğince davanın süre yönünden reddine karar verilmesi,
    2-)Davacının tazminat talebine ilişkin olarak maliye hazinesine dava dilekçesi tebliğ edilmeden ve duruşma günü bildirilmeden karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davacının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.