16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/696 Karar No: 2020/5520 Karar Tarihi: 11.11.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/696 Esas 2020/5520 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği 2017/514-2018/855 sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu suçuyla mahkum edildiği ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği hüküm temyiz edilmiş ve vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecinin yasal olduğu ve hükme esas alınan tüm delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği kabul edilmiştir. Ancak, sanığa verilen cezada hukuki bir hata yapıldığı ve cezanın artırılması sırasında uygulanan kanun maddesinin yanlış gösterildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin hükmü bozulmuştur. Sanığın cezasının doğru bir şekilde artırılması için 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2020/696 E. , 2020/5520 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.11.2018 tarih ve 2017/514 – 2018/855 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Sanığa üyelik suçundan verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi ile artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin aynı Kanunun 5/1. maddesi olarak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK’nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün B) bendinin 2- numaralı fıkrasından “ 3713 sayılı yasanın 5. maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.