1. Hukuk Dairesi 2019/1492 E. , 2019/2384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL - BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil- tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ...’nin hastalığından ve çaresizliğinden faydalanan ikinci eşi davalı ...’un yönlendirmesi ile, maliki olduğu ... nolu bağımsız bölümü muvazaalı olarak satış suretiyle davalı ...’a temlik ettiğini, ...’un da aynı taşınmazı diğer davalı arkadaşı ...’e muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline, olmazsa taşınmaz bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazı bedeli karşılığı aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı ... yönünden kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, diğer davalı Yunuz yönünden ise temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tapu iptali ve tescil isteği yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz itirazlarının reddine.
Öte yandan davalılardan ...’den talep edilen ve ıslah edilmeyen tazminat miktarı gözetilerek yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılardan ...’in temyiz itirazlarının reddine.
Davalılardan ...’un temyiz itirazlarına gelince,
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1970 doğumlu mirasbırakan ...’ın 05.06.2012 tarihinde ölümüyle, geriye mirasçı olarak önceki evliliğinden olma oğlu davacı ... ve eşi olan davalı ...’ın kaldıkları, mirasbırakanın çekişme konusu .... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ... nolu bağımsız bölümü 21.12.2009 tarihinde satış yoluyla eşi olan davalı ...’a, onun da 20.06.2011 tarihinde satış suretiyle davalı ...’a devrettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de, Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmasında ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince, dinlenen taraf tanıkları mirasbırakanın son 5 yıl kanser hastası olduğunu, yabancı bakıcı ve tedavi giderlerinin bulunduğunu belirtmişlerdir. Diğer taraftan eksikliğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden, çekişmeli taşınmaz için davalılardan ...’un Garanti Bankası ... şubesinden konut kredisi kullandığı, 21.12.2009 tarihinde anılan banka şubesinden mirasbırakana “konut kredi bedeline istinaden” açıklamasıyla 123.365-TL’nin ödendiği anlaşılmaktadır.
Temlikin muvazaalı olduğundan söz edilebilmesi ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için mirasbırakanın temliki mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yaptığının kanıtlanması zorunludur. 6100 sayılı HMK"nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK"nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile 21.12.2009 tarihli temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispat yükünün davacıya yüklendiği tartışmasızdır.
Eldeki davada, davacı tanıklarının yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu doğrular nitelikte somut beyanlarının bulunmadığı gibi, dosya kapsamındaki diğer deliller ile de, davacının temlikin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığı iddiasını usulünce kanıtladığından bahsedilemez.
Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile tazminat isteğinin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Davalı Yunuz vekilinin yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.