9. Hukuk Dairesi 2017/7444 E. , 2018/6388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak müvekkili şirketi göstermişse de dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere davacının işvereninin ... İnş. Müh. Bilg. Tur. Teks. Hiz. .... İşl. San ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, bu nedenle davanın bu işverene yöneltilmesi ve müvekkili yönünden husumetten reddi gerektiğini, talep edilen alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı davalı işyerinde fazla çalışma yaptığı gibi bir kısım genel tatil ve hafta tatillerinde de çalıştığını ileri sürüp bu çalışmaların ücretlerini talep etmiş, davalı ise davacı iddialarının doğru olmadığını savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanına göre davacının fazla çalışma yaptığı, bir kısım genel tatiller ile hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilip buna göre hesaplama yapılmıştır.
Söz konusu alacakların varlığını ispatlama yükü davacıda olup davacı delil olarak tanık beyanlarına dayanmıştır.
Kural olarak tanıklar kendi çalıştıkları sürelerde işyerindeki çalışma düzenini bileceğinden işe giriş ve çıkış tarihleri dikkate alınarak çalıştıkları süre ile sınırlı olarak fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili alacakları belirlenmelidir.
Davacı tanığı davalı işyerinde 2011 yılından itibaren çalıştığını açıklamıştır. Davacı tanığının çalışma süresi göz önüne alındığında 2011 yılı öncesi dönemler için beyanları dikkate alınamaz.
Mahkemece tanıkla ispatlanan dönem dışında da fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili alacağına hükmedilmesi hatalıdır.
3-Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açılmış olup, bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esaslarıyla aynıdır. Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.