12. Ceza Dairesi 2016/7004 E. , 2019/395 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya Muhalefet
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 52/2, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılan vekili ve şikayetçi Orman Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Şikayetçi Orman Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
“Mağdur” kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında, “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65-69, 22/10/2002 gün ve 234-366, 04/07/2006 gün ve 127-180, 03/05/2011 gün ve 155-80, 21/02/2012 gün ve 279-55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında, “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41-54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edildiği anlaşılmakla;
Mahkemece hakkında katılma kararı verilen ve daha sonra müdahillik sıfatının kaldırılmasına karar verilen Orman Genel Müdürlüğünün, 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından, şikayetçi Orman Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Katılan ... Bakanlığı vekilinin ve sanık müdafiinin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin, katılan vekilinin ise; erteleme koşullarının oluşmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği ve aynı kanunun 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususlarının kararda gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinin devamına “TCK"nın 51/7. maddesi uyarınca sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ve aynı kanunun 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının sanığa ihtarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.