Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/908
Karar No: 2019/9678
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/908 Esas 2019/9678 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/908 E.  ,  2019/9678 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 24.11.2010 tarihinde, müvekkillerinin babaları yaya ... , davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 3.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL ve ... için 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan ve davacı ... için 7.000,00 TL, ... için 7.000,00 TL ve ... için 6.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden, haksız fiil tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, davaya cevap vermemiş; diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı S.S. 52 nolu 22 Seyahat ... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifine açılan maddi ve manevi tazminat davalarının reddine; davacılar ... ve ... diğer davalılara açtıkları destekten yoksun kalma davalarının reddine; davacı ..."in destekten yoksun kalma davasının kısmen kabulü ile 450,67 TL"nin davalı ... şirketinden
    dava, davalı ..."den kaza tarihinden; manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile her bir davacı için 2.000,00"er TL"nin davalı ..."den kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasında ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar.
    Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.
    Davacı ... için, babasının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı 22 yaşına kadar hesaplanmıştır. Dosyada mevcut sosyal ekonomik durum araştırmasında davacı ..."in üniversite öğrencisi olduğu tespit edilmiş, ancak eğitimine ilişkin bir belgeye dosyada rastlanılmamıştır. Mahkemece, 10.11.2015 tarihli celsede tanık olarak dinlenen davacı ..."in annesi de, kızının duruşma tarihinden 2 ay önce evlendiğini belirtmiştir.
    Bu durumda, mahkemece davacı ..."in üniversite öğrencisi olup olmadığının araştırılarak, üniversite öğrencisi ise 25 yaşına kadar; davacı 25 yaşından önce evlenmiş ise evlenmekle destek ihtiyacının son bulacağı da dikkate alınarak, destek tazminat hesabı için ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK"nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay"ın kabul ettiği görüş maddi ölçüttür.
    2918 sayılı KTK"nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
    Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da
    araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
    Somut olayda, aracın kayden maliki davalı S.S. 52 nolu 22 ... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi olup davalı vekili, aracın kaza tarihinden önce dava dışı ..."e kiraya verildiğini savunmuş ve buna ilişkin olarak adi yazılı kira sözleşmesini sunmuştur. Mahkemece davalı şirketin husumet itirazı, bu davalının aracın kayıt maliki olduğu, uzun süreli kiralandığı hususunun davalı tarafından sunulan sözleşme ile kanıtlandığı, dava dışı ..."in Arda Vergi Dairesine bildirimde bulunduğu gerekçesiyle davalı kooperatifin işleten sıfatı olmadığına karar verilmiştir.
    Bunun yanında dosya içerisindeki belgelerden aracın davalı kooperatifin logosunu taşıyıp taşımadığı anlaşılamamaktadır. Nitekim davalı kooperatifin logosunun kaza anında araç üzerinde bulunması durumunda 3. kişiler nazarında aracın S.S 52 nolu 22 ... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi"ne ait olduğu hususunda intiba (kanaat) oluşacağından, davalı S.S 52 nolu 22 ... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi de 3. kişilere karşı zarardan sorumlu olacaktır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    O halde mahkemece öncelikle, ceza dosyası, 22 S 0102 plaka sayılı aracın davaya konu 24.11.2010 tarihli kazadan hemen önce ve kazadan sonra çekilen fotoğrafları ile davalı ... şirketi nezdinde bu rizikoya ilişkin olarak düzenlenen hasar dosyasının (renkli fotoğraflar da dahil olmak üzere) ilgililerinden temini ile sonucuna göre 22 S 0102 plaka sayılı araç üzerinde davalı S.S 52 nolu 22 ... Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi"nin logosunun bulunması halinde adı geçen davalının da sorumluluğuna karar verilmesi; aksi halde yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve davalının savunması göz önünde bulundurularak, davalı şirket ve dava dışı ... arasındaki kiralama sözleşmesi dikkate alınarak, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı,aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediğinin, gerektiğinde şartları varsa davalı malik ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Bozma kapsam ve şekline göre, davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi