15. Hukuk Dairesi 2019/3182 E. , 2020/1573 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedeli alacağının icra takibi yoluyla tahsili üzerine, haksız tahsil edildiği iddia olunan iş bedelinin istirdadı talebine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Davacı dava dilekçesinde, Antalya 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/3926 sayılı dosyasında davacı hakkında genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, usulsüz tebligatla takibin kesinleştirilerek 08.05.2014 tarihinde 8.887,94 TL"nin davacının banka hesabından icra marifetiyle tahsil edildiğini, müvekkilinin durumdan haricen haberdar olduğunu, davalının 2013 yılında yapmış olduğu işin hakedişi yapılmadan 5 adet fatura kestiğini, hakediş bedeli 24.000,00 TL olmasına rağmen davacı tarafından 4.674,00 TL fazladan fatura tanzim edildiğini, 18.11.2013 tarihli 4.674,00 TL bedelli iade faturası kesilerek davalıya gönderildiğini, 24.000,00 TL"lik iş bedelinin 30.10.2013 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çek, 14.10.2013 tarihinde 1.180,00 TL tutarlı ve 08.11.2013 tarihinde 2.820,00 TL banka havaleleri ile ödendiğini, davacının borcunun bulunmadığını beyan ederek, icra marifetiyle tahsil edilen 8.887,94 TL"nin 08.05.2014 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davacı şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, davalı vekili duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, 09.04.2014 tarihli 7.505,94 TL tutarındaki cari hesap ekstresine dayalı olarak davacı hakkında yapılan ilamsız takibin kesinleşmesi üzerine davacının hesabından dava konusu edilen toplam 8.887,94 TL’nin 08.05.2014 tarihinde icra kanalı ile tahsil edildiği, takibe dayanak yapılan cari hesap eksterisinin tebliğinden itibaren sekiz günlük süre içerisinde davacı-borçlu tarafından içeriğine itiraz edilerek kendi ticari defterindeki cari hesap özetinin karşı tarafa gönderildiği, davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırılmış ticari defterlerine göre herhangi bir borcun bulunmadığı, buna mukabil kapanış tasdiki yapılmayan davalı-alacaklı ticari defterlerine göre cari hesapta belirtilen kadar alacak gösterildiği, davalı cari hesabında ve dolayısıyla ticari defterinde gösterilen fazla alacağın dayalı olduğu faturaların ve alacak kalemlerinin davalı tarafça varlığının iddia ve ispat edilmesi gerekmesine rağmen alacağın dayalı olduğu belgelerin, faturaların ve bunların itiraz edilmeden kesinleştiğine dair belgelerin sunulmayıp alacağın varlığının, sebebinin, dayanağının iddia ve
./..ispat edilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.053,20 TL"nin 08.05.2014 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına özellikle bozmadan sonra yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ile gerçekleştirilen imalat bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile belirlendiğinin anlaşılmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sürecinde alınan inşaat bilirkişi raporu ve ek raporuna göre, davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği imalatın yapıldığı 2013 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli 26.620,80 TL"dir. Bu sözleşme ilişkisi nedeniyle davalı yüklenici tarafından başlatılan icra takibinden önce, davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye 24.000,00 TL"nin ödendiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafından davacı aleyhine yapılıp kesinleşen Antalya 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/3926 sayılı dosyasında takibin kesinleşmesi sebebiyle 8.887,94 TL daha ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre takip tarihi itibariyle davalı yüklenici hak ettiği 26.620,80 TL"den takip tarihi itibariyle ödenmiş olan 24.000,00 TL çıkarıldığında bakiye 2.620,80 TL"yi istemekte ve bu miktar üzerinden icra takibinde bulunmakta haklı olduğundan bu miktar ile bunun ödeme tarihine kadar işlemiş faizi ve bu miktara isabet eden icra harç ve masrafları ile varsa vekalet ücretinin hesaplattırılıp davacı tarafından ödenen 8.887,94 TL"den düşülerek, hesaplanacak fazla ödemenin davacıya istirdadına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile hak edilen bedel ile davalının düzenlediği fatura bedeli arasındaki farka hükmedilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 95,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.