17. Hukuk Dairesi 2017/3511 E. , 2019/9677 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasında adli yargının görevli olduğuna ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesi kararı üzerine davaya bakan mahkemece yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı şirkete kasko poliçesiyle sigortalı aracın, yeni yapılmış olan ve düşük banket işareti bulunmayan yoldaki 60 cm. düşük bankete girmesiyle gerçekleşen kazada hasar gördüğünü, yolda gerekli işaretlemeyi yapmayan ve tedbir almayan davalının kazada tam kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sigortalıya ödenen 6.867,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, husumet, zamanaşımı ve kusur itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 5.336,64 TL"nin 02.02.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 14.12.2015 tarih, 2015/6838 Esas ve 2015/14013 Karar sayılı ilamı ile; "davalıya hizmet kusuruna dayalı olarak husumet yöneltildiği ve davada idari yargının görevli olduğu; aynı konuya ilişkin olarak daha önce idari yargıda adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğinden, 2247 sayılı
HUMK 19/1. maddesi gereği yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmesi ve oradan verilecek karara göre yargılamaya devam edilip hüküm tesisi gerekirken, işin esasının incelenmesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 5.336,64 TL"nin 02.02.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 109/1. maddesi gereği, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmış olmasına; davalının ihale ile yaptırdığı yolun kaza yerindeki sokağa bağlantı noktasında ve gerekli işaretleme yapılmadığı için meydana gelen kazadaki zarardan davalının sorumlu olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine; konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur oranları ile hasar bedelinin benimsenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6001 sayılı ..."nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"un 12/2 maddesinde; "Genel Müdürlük; bu Kanun kapsamındaki görevleri dolayısıyla yapacağı işlemler yönünden, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi hariç, her türlü vergi, resim, harç ve paydan, tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan her türlü döner sermaye ücretinden muaftır. Ancak, yargı harçlarının Genel Müdürlüğün haklılığı nispetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir" hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereği, davalı ... harçtan muaf olmasına rağmen, harçtan sorumluluğuna karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın
tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. bendindeki "alınması gereken 364,54 TL. harçtan peşin alınan 102,00 TL. harcın mahsubu ile bakiye 262,54 TL. harç Niğde Vergi Dairesi"ne 12.02.2014 tarih ve 2014/17 harç numarası ile yazıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına" ibaresinin hükümden çıkartılmasına ve yerine "davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına; ilk hükümden sonra Niğde Vergi Dairesi"ne yazılan 12.02.2014 tarih- 2014/17 numaralı harç tahsil müzekkeresi gereği işlem yapılmaması konusunda ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.