Esas No: 2020/6359
Karar No: 2022/3304
Karar Tarihi: 25.05.2022
Danıştay 4. Daire 2020/6359 Esas 2022/3304 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/6359 E. , 2022/3304 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/6359
Karar No : 2022/3304
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 667 sayılı KHK ile kapatılan ... Üniversitesi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporuna dayanılarak düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden kanuni temsilci sıfatıyla re'sen tarh edilen ... ila ... dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; Mahkemelerinin 01/10/2019 tarihli ara kararına verilen cevapta; asıl borçlu üniversitenin faaliyetinin KHK ile sona erdiğinden 22/07/2016 tarihinde 2016/3 sayılı Uygulama İç Genelgesi ve 667 sayılı KHK gereğince sicil kaydının terk edildiği belirtilmesine rağmen, asıl borçlu üniversiteye tasfiye memuru atandığına ve tasfiye işlemlerinin yerine getirildiğine dair bir ifadeye yer verilmediği, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddesinde öngörülen tasfiyeye ilişkin işlemler yerine getirilmeden tasfiyenin sona erdiğinin kabulü mümkün olmadığı gibi, asıl borçlu hakkında düzenlenen ... sayılı görüş ve öneri raporunda 168.924.274,60 TL tutarında mal varlığı tespit edildiği, dolayısıyla asıl borçlunun dava konusu vergi ve cezaları karşılayabilecek derecede mal varlığı bulunduğundan, asıl borçlu hakkında cebri tahsil yolları tüketilmeden, tasfiyesi tamamlanmadan ve amme alacaklarının asıl borçludan tahsil olanağının kalmadığı saptanmadan doğrudan kanuni temsilcisi olan davacı hakkında takibata geçilmesinde ve amme alacaklarının davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla tarh edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, asıl mükellefin faaliyetine son verilmesi üzerine 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile 2016/3 sayılı genelgeye istinaden davacı nezdinde takibata başlanıldığı, KHK'larda yer alan düzenlemeler dikkate alındığında kapatılan kurumların mal, hak ve alacaklarının tamamının Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ya da Hazineye intikal etmesi nedeniyle bu kurumlara ait herhangi bir mal varlığından bahsedilemeyeceği, asıl mükellef hakkında düzenlenen raporlarda vergi ziyaına sebebiyet veren fiillerin somut olarak tespit edildiği, davacının ihtilaflı dönemlerde kanuni temsilci sıfatını haiz bulunduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Olayda, 2012 yılının muhtelif dönemlerine ait dava konusu vergi ve cezalara ilişkin olarak 31/12/2017 tarihinde dolacak olan tarh zaman aşımı süresinin dolmasından önce usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligatın bulunmadığı dikkate alındığında, davacı tarafından, dava konusu ihbarnamelerden 27/09/2018 tarihinde haberdar olunduğu ileri sürüldüğünden ve davalı idare tarafından da bu tarihten önce, usulüne uygun bir tebligatın yapıldığı ortaya konulamadığından, zaman aşımına uğrayan dava konusu vergi ve cezaları kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, belirtilen gerekçelerle temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde; zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlandıktan sonra, 114. maddesinde de; vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının ... Sulh Ceza Hakimliğince verilen karar uyarınca 05/03/2016 tarihinde tutuklandığı, davacı hakkında üzerine atılı suçtan dolayı yapılan yargılama neticesinde ise ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacıya vasi tayin edilmediği, davacının tutuklandığı ilk günden itibaren ... Cezaevi'nde kaldığı, dava konusu vergi ceza ihbarnamelerinin tebliği amacıyla davacının MERNİS adresine 2017 yılı içerisinde iki kere gidildiği, adrese ilk defa gidildiğinde adresin kapalı olduğu, ikinci kez gidildiğinde ise davacının cezaevinde olduğu hususlarının tespit edildiği, akabinde davacının Nevşehir Cezaevi'nde bulunduğundan bahisle ihbarnamelerin tebliğ edilmesi amacıyla Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği ancak yapılan araştırma neticesinde davacının Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunmadığının anlaşılması üzerine ihbarnamelerin ilanen tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda tutuklulara yapılacak tebligatlarla ilgili olarak herhangi bir düzenlenmeye yer verilmemiş, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 51. maddesinde; mali tebliğlerin, kendi kanunlarında sarahat bulunmayan hallerde, bu Kanunun umumi hükümlerine tevkifan yapılacağı, 19. maddesinde de; mevkuf ve mahkümlara ait tebliğlerin yapılmasını, bunların bulunduğu müessese müdür veya memurunun temin edeceği kurala bağlanmıştır.
Hal böyle olunca, davacının cezaevinde olduğu hususu davalı idarenin bilgisinde olduğundan, davacının hangi cezaevinde olduğu araştırılarak kendisine cezaevinde tutuklu olanlara ilişkin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerindeki tebliğ yolunun denenmesi gerekirken, bu hususlara riayet edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi veya belgenin davalı idare tarafından dava dosyasına ibraz edilmediği görülmüştür. Dolayısıyla, davacının MERNİS adresinde ve bulunmadığı bir cezaevinde tebliğ edilmeye çalışılan ihbarnamelerden haberdar olmasının fiilen mümkün olmadığı anlaşıldığından dava konusu vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin tebliğinin usulsüz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, 2012 yılının muhtelif dönemlerine ait dava konusu vergi ve cezalara ilişkin olarak 31/12/2017 tarihinde dolacak olan tarh zaman aşımı süresinin dolmasından önce usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligatın bulunmadığı dikkate alındığında, davacı tarafından, dava konusu ihbarnamelerden 27/09/2018 tarihinde haberdar olunduğu ileri sürüldüğünden ve davalı idare tarafından da bu tarihten önce, usulüne uygun bir tebligatın yapıldığı ortaya konulamadığından, zaman aşımına uğrayan dava konusu vergi ve cezaları kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.