Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra Mahkemesince kısa kararda "davanın kabulü ile takibin iptaline" karar verildiği halde, gerekçeli kararda takibin iptalinden sözedilmeyip "davanın kabulüne" şeklinde karar verilerek böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 10.4.1992 tarih, 7-4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince anılan çelişki bozma nedeni sayılır. Bu durumda Mahkemece bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olunmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla ve oluşacak sonuca göre karar vermek üzere mahkeme kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, Mahkemece Yargıtay denetimine elverişli şikayete konu hesaplamayla ilgili rapor alınmaksızın uyuşmazlık çözüme kavuşturulmadan yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.   
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/12/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.