2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4805 Karar No: 2019/9859 Karar Tarihi: 29.05.2019
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/4805 Esas 2019/9859 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Burhaniye Asliye Ceza Mahkemesi, bir çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermişti. Ancak çocuk, denetim süresi içerisinde yine hırsızlık suçu işlediği için mahkumiyete çarptırıldı. Çocuğun müdafi, temyiz isteğini reddetti. Mahkeme, mala zarar verme suçuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde Çek Muhakemesi Kanunu'nun geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığına karar verdi. Ancak, hırsızlık suçu hakkında mahkemenin kabul ve uygulamasında hatalar görülerek bozuldu. Çocuğun suçu anlama kabiliyeti için sosyal yönden bir inceleme raporu alınması gerektiği belirtildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1, 142/1-b ve 142/1-e maddeleri, 1412 sayılı Çek Muhakemesi Kanunu'nun 317. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik'in 20 ve 21. maddeleridir.
2. Ceza Dairesi 2019/4805 E. , 2019/9859 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Burhaniye Asliye Ceza Mahkemesinin 11.03.2010 tarih ve 2010/62 E.–2010/113 K. sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 05/08/2010 tarihinde kesinleşmesinden sonra 3 yıllık denetim süresi içerisinde 25/11/2011 tarihinde işlediği hırsızlık suçu nedeniyle Burhaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/07/2012 tarihli, 2012/93 E., 2012/444 K. sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçuna ait olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası suçun uzlaşma kapsamına alındığı ancak suça sürüklenen çocuğun UYAP"tan alınan adli sicil kaydına göre, 3 yıllık denetim süresi içinde 17/01/2011 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan dolayı Burhaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/10/2011 tarihinde verilen ve 22/02/2016 tarihinde kesinleşen 2011/91 E., 2011/300 K. sayılı ilamı nedeniyle hükmün açıklanması koşulları oluştuğundan, hükmün açıklanmasını gerektirmeyen karar nedeniyle hükmün açıklanmış olması sonuca etkili görülmeyerek yapılan incelemede; 1-Suça sürüklenen çocuk hakkında, mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun"un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamış, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; a- Suça sürüklenen çocuğun sokak üzerinde kilitli vaziyette parkedilmiş halde bulunan otomobilden, otomobilin camını kırmak suretiyle teybini çalması biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun"un 142/1-e maddesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.